OSMANLICA MI DEDİNİZ BUYRUN OKUYUN

Osmanlıca Cumhuriyet öncesinde Osmanoğulları'nın kullarına yani insanlarına okutup yazdırdığı bir dildi. Bu Osmanlıca Türk, İran ve Arap dillerinden kelimeler alarak oluşmuş bir dildir. Cumhuriyet ilan edildiğinde 100 bin kelime olan bu dilin yani Osmanlıcanın içinde Türkçe kelime sayısı 15 - 20 bin dolayında idi. Yani Osmanlıcanın içinde Türkçe kelime sayısı çok azdı. Buna göre Türk dili bu iki dilin egemenliği altına girmiş, bağımsızlığını kaybetmişti. Türk dili için bu tehlikeli bir durumdu. Çünkü bir dilin zayıflaması, kaybolması, gücünü yitirmesi o dili konuşan halkın yok olması, kimliğini, kültürünü kaybetmesi demektir. Mustafa Kemal ATATÜRK bunu bildiği için Arap Yazısı olan Eski Türkçe yazıyı değiştirdi, ulusuna yeni bir yazı kabul ettirdi. Yazı değişikliği, Dil Devrimi bugün konuşup yazdığımız Ana dilimiz Türkçeyi zenginleştirip güzelleştirdi. Okuma yazmayı kolaylaştırdı. Halkımız Osmanoğulları olmaktan çıkıp Türk Halkı, Türk Ulusu olarak söylenip anılmaya başladı. Bir ulusun dili o ulusun kimliğidir. Nüfus kâğıdıdır.
Cumhuriyetin ilanından beri Osmanlıca konuşulup yazılmamaktadır. Osmanlıca yarı ölü dil durumuna gelmiştir. Ancak araştırmacılar için Osmanlıca konuşup yazmak serbesttir. Fakat şimdi görüyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığı okulları Osmanlıca Dersi koymak için çalışmalar yapmaktadır. Bu konuda fazla bir şey söylemeye gerek yoktur. Okullara Osmanlıca Dersi konduğunda öğrenciler genelde aşağıda Osmanlıcadan örnekler çıkardığım yazıları, kitapları okuyup yazacaklardır. Bakalım Osmanlıcayı okuyabilecek ve anlayabilecekler mi?
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Özcan Aygün'ün yayına hazırladığı Abdülhalim Memduh'un '' TARİH-İ EDEBİYAT-I OSMANİYE'' kitabında yer alan bazı cümle ve şiirlerinden örnekler vermek istiyorum. Osmanlıca yazılmış cümle ve şiirler sadeleştirilmiş olmasına rağmen bu halleri ile dahi anlaşılmaları, okunmaları zordur. Bir deneyelim bakalım Cumhuriyet insanlarına okutulacak Osmanlıca bunlara benzer yazılar olacaktır. ''Mecmu'a-i Fünun adında ve düzenli olarak belirli günlerde çıkan mecmu'anın mucidi Reşit Paşadır. Mecmu'anın, Paşanın himmet'i ma'rif-i pervanesi sayesinde neşredilmektedir.'' Şimdi aşağıdaki cümle de bir başka örnek:
''Tedrisiyye'yi İslamiyye'yi matba-a-i Amire'' bir Osmanlı kurumudur.
Yukarda adını yazdığım kitap bir edebiyat tarihidir.
VADET
Vatka ki gelip bahar yekser
Eşyada iyan olur tagayyur
Vaktai (Hezar-ı aşk perver
Bilmem kime karşı hasretinden
Başta nevhata bi- te'hhür
Kıl gökyüzünün letafetinden
Safiyet-i aşkımı tahattur
Vad-et beni bir dakika yadet.
Okullara Osmanlıca Dersler konulursa Cumhuriyet çocukları şu yazdıklarımı okuyup anlatacaklardır. Osmanoğulları 600 yılda bir avuç insana Osmanlıcayı yazıp okutabilmiştir. Günümüzün Yeni Osmanlıları bunu bir denesinler bakalım, ne kadar başarılı olacaklar.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Kemal Şar/Gerçeğin ... 13 Aralık 2014 Cumartesi 19:42:11

    Gerçeğin böyle olmadığını sayın Karaçam'da çok iyi biliyor.Osmanlıca'yı öğrenmekten maksat elbetteki sadece eski metinleri konuştuğumuz bugünkü Türkçe'ye çevirmek değil.Onu o konunun uzmanları yerine getirecektir.Bununla birlikte bizlerin de günlük yaşamımıza bir çok yeni bilgiler katacağımız tabiidir.Kaldı ki her dilin öğrenilmesine sessiz kalarak onay verenlerin konu Osmanlı'canın öğrenilmesi olunca telaşa kapılmalarını da anlayabilmek mümkün değildir.Saygılarımla.

  2. Savaş ERDEM-Ne derece 15 Aralık 2014 Pazartesi 13:27:38

    Nazif hacamıza katılıyorum. Osmanlıcayı yüksek okulda öğrenip eğitimini alanlar ihtiyacı gereğince karşılar.

  3. Ferhan Bilici Doğan 23 Aralık 2014 Salı 13:37:54

    Savaş Bey o halde İngilizce'yi ya da başka bir yabancı dili de sadece bu konuda bilim yapacak kişiler öğrensin. Böyle mantık olabilir mi ? Ana okulundan beri zorlama şekilde okullarda iNgilizce öğretiliyor. Merak ettiniz mi başarı oranı nedir ? %10 bile yok. Akademisyenler arasında bile bu oran yerlerde sürünüyor. Osmanlıca pratiğe dökülmesi için değil geçmişle bağı koparmamak için bir önermedir. Çanakkale'den yazılmış bir mektubu Atatürk'ün nutkunu ve daha pek çok metni kendi yazıldığı ve amaçladığı ruhla okumak başka birşey. Onun çevirisinin herşeyi tam karşılayamadığını hepimiz tahmin ederiz. Bu kadar da baştan kabulcü olmayın lütfen.