KORKULU RÜYA GÖRMEK

Bilindiği gibi, 2013 yılı sonlarında çıkan 'Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'na karşı, tüketici dernekleri olarak; 'bu yasadan kaygı duyuyoruz, bu haliyle değil tüketiciyi korumak, tüketicinin soyguncuya karşı daha savunmasız hale getirileceğini' söylemiştik. Yasanın hazırlanmasından yayınlandığı güne kadar tüketicilere, bu öngörümüz doğrultusunda 'korkulu rüya görmektense, uyanık yatmayı' önermiştik. Sonunda korkulan oldu ve yine, 'Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'ya dayanarak, 28.05.2014 yılında yürürlüğe girecek olan taslak halindeki uygulama yönetmelikleri ile tüketicilerin soygunlara karşı savunma olanakları teker teker ortadan kaldırılıyor.
Söz konusu yasanın hazırlanması sürecinde, sayın Başbakan; 31.07.2013 tarihinde yapmış olduğu  konuşmasında; "faiz dışı gelirlerde oynanan oyunlara çok karşıyım"; "faiz lobisi uyanık", "komisyonlar adı altında kendi pazarını, piyasasını arttırıyor, oradan da garibim tüketicileri komisyonlarla çökertiyor" şeklindeki faiz lobisine karşı tepkisini ortaya koyarak faiz dışı gelirlerle elde edilen rantın çok büyük rakamlara ulaştığını belirtmişti.
Ayrıca, 18 Eylül 2013 tarihinde çeşitli televizyon kanallarındaki haberlerde verilen "faiz lobisi milletimizin alın terini yıllarca sömürdü" şeklindeki Başbakan'ın konuşması, sorunlarımızın çözümü konusunda kamuoyu nezdinde  haklı olarak olumlu bir beklenti yaratmıştı.
Bu konuda tüketici örgütleri olarak; sayın Başbakan'a 01.11.2013 tarihinde bir mektup yazılarak uyarılmış ve yardım istenilmişti. Ve, sayın Başbakan'ı faiz dışı lobilerine karşı söylediği sözlerin ve 77 milyon tüketicinin yanında olmaya çağırılmış ve bu yönetmelik taslağının faiz dışı 'Deli Dumrul' ücretlerini içerecek şekilde yürürlüğe girmesine izin vermemesi talep edilmişti.
Nedir bu yeni çalışmalar, şimdi ona bakalım; Bilindiği gibi, tüketici örgütlerince karşı çıkılmasına rağmen, yeni 'Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'ya konulan 4.maddenin 3.fıkrasında, "Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerde ise, tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar", Bakanlığın  görüşü alınarak 'Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu' tarafından belirlenir.' denilmektedir.
 Tüketici örgütleri olarak; 'Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da yer alan söz konusu her türlü ücret, komisyon ve masrafların bankalar tarafından alınabileceğine ilişkin hükmün ilgili yasadan çıkartılması için, sayın Başbakan'a ve tüm milletvekillerine mektup yazarak kendileri uyarılmış ve önlem alınması talep edilmişti.     
 Şimdi anlıyoruz ki; bu beyanatlar, tüketiciler ve onların örgütlerinin yasaya karşı, 'kamuoyu yaratarak, tepkilerini önlemeye' yönelikmiş.
Sanki, çıkarılan yasaya karşı tüketiciler, onların örgütleri, hatta tüm kamuoyu kaygılarını bildirmemiş, hiç tepki göstermemiş ve tüketici yararına düzeltmelerin yapılması talebinde bulunulmamış gibi; BDDK tarafından hazırlanan 'Yönetmelik Taslağı' (bu şekilde yayınlanırsa), 2014 Mayıs sonunda yürürlüğe girecek olan 'Yeni Tüketiciyi Koruma Yasası'na göre, mevcut bu haksız ücret, komisyon ve masrafların büyük çoğunluğu kesinleşmiş olacak ve yasal olarak alınmaya başlanacaktır. Ayrıca, yenilerinin de önü açılmış olacaktır.
Kısaca; bankaların bugün itibariyle aldıkları 70 dolayındaki 'DELİ DUMRUL' ücretleri konusunda bizzat 'Yeni Tüketici Yasası' dayanak oluşturarak vatandaşların bankalarca soyulması yasal güvenceye kavuşturulacaktır.
 İçerisinde, hiçbir tüketici temsilcisinin bulunmadığı BDDK tarafından hazırlanan bu 'Yönetmelik Taslağı', eğer bu şekilde yürürlüğe girerse; artık bankacılık mesleğini icra etmek için bankacılık hizmetinin mütemmim cüzü (bir bütünü oluşturan bölümlerden her bir) olan  tüm iş ve işlemleri yerine getirmek için bankalar yaptıkları her iş ve işlem başına ayrı ayrı ücret alabileceklerdir.
 Ne acıdır ki;  bizzat 'Tüketiciyi Koruma Yasası'na dayanarak meşrulaşacak olan faiz dışı gelirlerden (işlevi çok az da olsa, ücretsiz bir kredi kartı hariç) Kredi Kartı Asıl ve Ek Kart Üyelik Ücreti'ne ek olarak, halk arasında 'Deli Dumrul' ücretleri denilen ve yasal olarak alınabilecek ücretlerden bazıları şöyle sıralanıyor… Kartını Yeniledim Ücreti… ATM'den Hesaba Baktın Ücreti… Bankacılık Yapmak İçin Hesap Açtım ve Hesabını İşletiyorum Ücreti… Kredi İçin Seni Sorguladım İstihbarat Ücreti… Kredi İşlem Fişi Verdim Ücreti… Krediyi  Verdim (tahsis ettim) Ücreti… Ödeme Planını Değiştirdim Ücreti… Kredinin Bir Kısmını Erkenden Ödedin  Ücreti… vb. devam edip gidiyor.
Sevgili tüketiciler, son sözler de size. Şimdi artık hattı müdafaa yoktur... Sathı müdafaa vardır. Bu satıh tüm tüketiciler olarak, bu 'Deli Dumrul' ve soygun ücretlerine karşı her ortam ve platformda karşı çıkmayı gerektirir. Öncelikle, kişi bazında hepimiz sosyal medya başta olmak üzere tüm kanalları kullanarak BDDK'yı protesto edelim ve uyaralım. Aksi takdirde; bu anlayış, ülkemizin ticari anlayışına girerse, bundan böyle hizmet sektöründe, örneğin; dolmuşçunun vites değiştirdim ücreti, otobüsçünün muavin ücreti, hava yolları şirketlerinin pilot ve hostes ücreti, PTT'nin pul yapıştırma ücreti, belediyelerin asfaltta yürüme ücretleri… gibi ücretleri almalarının önü açılmış olacaktır.
 Tüketiciler ve tüketici örgütleri olarak, BDDK'yı ve hükümeti uyarıyoruz: Bankaların almış olduğu ücret, komisyon, masraf gibi ve soygun ücretlerini kaldırınız ve benzeri ücretlerin ileride alınmasının önünü kesiniz. Aksi takdirde, bankaların bu pervasızca ve tüketici haklarına aykırı olan vurgun ve soygun ücretlerini almaya devam etmesi durumunda, yapmış olduğumuz gözlemlerden de hareketle, tüketicilerin sabrının taşabileceği ve tahmin edilemeyecek olaylarla karşılaşılabileceği unutulmamalıdır.    
     Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol