ATATÜRK'ÜN "ÜLKÜ ARKADAŞIM" DEDİĞİ HACI SÜLEYMAN EFENDİ

"Atatürkçü ve toplumcu örnek bir din adamı HACI SÜLEYMAN EFENDİ" adlı kitabını Sadi Borak yazmış. Sadi Borak, Atatürk'ün "ÖZEL TELGRAFÇI'sıdır. Kendisini 1976 yılında İstanbul Mustafa Kemal Derneği'nde tanıdım, dost olduk. Kitabı o zaman bana imzalamıştı.
Hacı Süleyman Efendi milli mücadelenin "Manevi Mimarları" olarak adlandırılan, Mustafa Kemal'e inanmış, O'nun doğrultusunda yürümeye karar vermiş inançlı ve devrimci bazı Din Adamları'ndan biridir. Mustafa Kemal, Hacı Süleyman Efendi'yi BÜYÜK NUTUK' ta "Mefküre Arkadaşımız" diye anmaktadır. Bir din adamı için "Mefküre (Ülke, Gaye) arkadaşımız" tabirini Mustafa Kemal ilk defa Hacı Süleyman Efendi için kullanmıştır. Daha sonra yanında yer alan Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, Karacabey Müftüsü Mustafa Gerçeker gibi müftüler ve din adamları Mustafa Kemalci'dirler. Kemalist'tirler. Onlarla ilgili kitabı yani "Milli Mücadelenin Manevi Mimarları" adlı kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı çıkarmıştır. Ben de kitabı Ankara'ya gittiğimde oradan almıştım. Hacı Süleyman Efendi yaşadığı, ki Osmanlı Devleti'nin son yüzyılıdır, siyasi hayatı olan, yaşadığı zamandan ilerde düşünen bir Din Adamı'dır. 1908'de yani İkinci Meşrutiyet zamanında Meclis-i Mebusan'da Aydın Milletvekili'dir. 1920 de ise Ankara'da Birinci Türkiye Millet Meclisi'nde İzmir Milletvekilidir. Ancak kendisi medrese mezunudur.
Hacı Süleyman Efendi, Batılı düşünür, gibidir. Ankara'da Birinci Türkiye Millet Meclisi'nde öyle konuşmalar yapar ki o günün şartları içerisinde söylediklerinin gerçekleşmesi mümkün değildir. Önce Osmanlı Devleti'nin başına gelen felaketleri sıralar, bunların nedenlerini anlatır ve der ki, "Osmanlı İmparatorluğunun geri kalışında Dünya sorunlarına, müspet bilimlere medreselerin rolü olduğu dile getirir. Bunu bilen ve bilinçli bir Aydın, Din Adamı olarak söyler. Ona göre "Ele ilk alınacak sorunlardan biri, Türkiye'nin ilerleme yollarını tıkamış olan skolostik (Gerici) Eğitime son vermek, ulusu içine itildiği karanlıktan kurtarmak için müspet bilimlere, el sanatlarına dayalı, geniş çapta bir EĞİTİM SEFERBERLİĞİ'ne girişmektedir… Ulusun alt yapısını oluşturan köylüyü ağların sömürüsünden kurtarmak ve kooperatifleşmeye hız vermektir."
HACI SÜLEYMAN EFENDİ dinde olmayıp da dinde varmış gibi gösterilip anlatılan, Günah olduğu söylenen şeyleri bir bir sıraladıktan sonra bunların dinimizden ayıklanması gerektiğini işaret eder ve "CAHİLİN DİNDARINDAN HAYIR GELMEZ" der, şunları ekler: "Herkes bilmelidir ki cehaleti yok etmedikçe Dünyada var olmamız mümkün değildir. Bugün acı çeken insanlığa çare bulacak biricik etken cehaletin yok edilmesine, bilimin doğmasına, ahlakın yayılmasına bağlı bütün sebepleri yaratmaktır. Aydınlık ve geleceği sağlamak için insanlar buna çalışmalıdır."
Hayatta söyleyeceklerini bitirmeden 5 Ekim 1923 tarihinde bir kaza sonucu hayata veda eden Hacı Süleyman Efendi memleketi Nazilli'de toprağa verilmiştir.
Banazlığın ve irticanın öğretildiği bir zamanda Din Adamı Hacı Süleyman Efendi'yi okumak gerekir diye düşünüyorum.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol