"ANAM 5 YAŞINDAN BERİ HERŞEYİME KARŞI ÇIKAR FAKAT HARİKA BİR KADINDIR"

Yazının başlığı Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Bir yerde annesi için böyle söylediği yazılıdır.
Mustafa Kemal'in ailesi hakkında yazılar bilgiler arasında Zübeyde Hanım'ın oğlu Mustafa'nın bazı hareketlerine, isteklerine karşı çıktığı doğrudur. Rahmetli Ali Rıza Bey'in eşi Zübeyde Hanım, Osmanlı Kültürü itibariyle tutucu, muhafazakar bir kadındır. Tutuculuğu daha çok oğlu Mustafa Kemal'den gelir. Zira ona hiç kıyamaz. Gözünün önünden ayrılmasını istemez. Özellikle yatılı okullara, askeri mekteplere okumaya gitmesine karşı çıkar. Selanik, Osmanlı'nın Kültür Merkezi, çeşitli fikir cereyanlarının, askeri hareketliliğin çarpıştığı yerdir. O sıra Selanik'te askeri okullarda okumak, subay olmak çok geçerlidir. Mustafa Kemal'de bu özenti içersindedir. Askeri okula gidip subay olmak istemektedir. Onun bu isteğinin arkasında özel düşünceleri, hayalleri, tasarımları, idealleri vardır. Babası Ali Rıza Bey'in ölümü onu annesi Zübeyde Hanım ile baş başa bırakmıştır.
Annesine göre Mustafa Kemal Dik Kafalı'dır. İnandıklarını sonuna kadar yapar, onları savunmak, onlara sahip olmak ister. Müthiş bir zekası vardır. Bağımsız düşünüp, bağımsız hareket etmek en önemli özelliğidir. Atatürk çevresi yazarlarından Falih Rıfkı Atay "BABANIZ ATATÜRK" adlı kitabında bunları yazar, bunlara göndermeler yapar. Daha küçük yaştan itibaren Mustafa Kemal'i çizgisinden, kendisine ait tarife ile hareket etmesinden çevirmek mümkün olmamıştır. Ne düşündüyse yapmış ve başarmıştır. Subay olunca zaman zaman hareketlere katılmış, cephelere gitmiştir. Osmanlı'nın hakim olduğu Balkanlar fıkır fıkır kaynamakta, Türk varlığını tehdit eden hareketler olmaktadır. Devlet yıkıntıya doğru gitmektedir. Özellikle devletin üst çatısını onarmakla kurtulacağını düşünen bazı önde gelen Osmanlı Aydınları Kurtuluş Reçeteleri yazmaktadırlar.
Mustafa Kemal artık annesinin kontrolünden çıkmıştır. Annesi ile kızkardeşi Makbule'nin Selanik'ten İstanbul'a göç etmek zorunda kalmaları onu daha derin düşüncelere, daha büyük mücadelelere götürmüş, Balkan Savaşı yenilgisi, Balkanlar'dan göçlerin başlaması onu daha fazla tetiklemiş, ateşlemiştir. Ancak Çanakkale Savaşı yıldızının parladığı an olmuştur. Osmanlı Devletinin sınırları içersinde adı efsane gibi söylenmeye başlamıştır. Ancak Çanakkale Zaferi'nden sonra İstanbul'a dönüşü, annesi ile kızkardeşini İstanbul Sirkeci Garı'nın bir köşesinde aç ve susuz, soğuktan bir battaniyeye sarılmış halde bulması onun KURTULUŞ DÜŞÜNCELERİ'ni daha köklü, daha boyutlu hale getirmiştir. Çanakkale Zaferi ile Osmanlı Ordusunu Alman generallerinin sevk ve idaresinden kurtarmıştır. Alman Generaller Enver Paşa'ya Osmanlı Ordusunu Mustafa Kemal'e teslim etmesini tavsiye etmişlerdi. Çanakkale Savaşından sonra 1914 yılında çıkan Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Mustafa Kemal, "DÜŞÜNCELERİ MERAK EDİLEN KOMUTAN" olmuştur. Osmanlı Sarayı, İngiliz istihbaratı peşine düşmüşlerdir. "MUSTAFA KEMAL NE YAPMAK İSTEMEKTEDİR" bu sorunun yanıtını aramaktadırlar. Oysa o sıra Mustafa Kemal Milli Mücadele Planlarını hazırlamış Kuvayi Milliye'yi gündeme getirmiş, Anadolu'da halkın önüne düşmüştür. Hedef Yeni Türkiye Yaratmak, Özgür ve Bağımsız Yaşamak, bunun için Yeni bir Ulus inşa etmek olmuştur. Bu süreçte Zübeyde Hanım "MUSTAFAM" diye hitap ettiği oğlunun başarılarını görmüş, ama hayata ona doyamadan veda etmiştir. Bundan sonra Mustafa Kemal ulusu ile baş başadır, fakat şahsen yalnızdır. Nitekim bir sabah yardımcılarına "Yalnızım, uyuyamıyorum" der. Türk göğünden bir yıldız gibi kayıp geçer.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol