Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, iyot yetersizliğinin, dünyadaki önlenebilir zihinsel geriliğin başlıca nedeni olduğunu söyledi.
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesi konusunda yaptığı açıklamada, iyot yetersizliğinin, dünyadaki önlenebilir zihinsel geriliğin başlıca nedeni olduğunu belirtti. Dünyada 130 ülkede önemli halk sağlığı sorunu olarak tanımlandığını dile getiren Dr. Kutluay, içinde Avrupa'da bazı ülkelerinde bulunduğu pek çok dünya ülkesinde sosyal ve ekonomik gelişme için iyot yetersizliğinin tehlike oluşturduğunu kaydetti. Yaklaşık olarak 1.5 milyar insanın ya da dünya nüfusunun yüzde 29'unun iyot yetersizliğinin olduğu riskli bölgelerde yaşadığına dikkat çeken Kutlua, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ortalama günlük ihtiyaç olan 150 µg iyot yeterince alınamadığından ortalama 740 milyon insanın guatrdan ve iyot yetersizliği hastalıklarından etkilendiği görülmüştür" dedi.
İyotun, insan vücudunda beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi ile vücut ısısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının önemli bir bileşeni olduğunu anlatan Kutuay, "Bu hormonlar vücudun tüm sistemlerinin büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Normal şartlarda insan vücudunda 15-20 mg iyot bulunmaktadır. Besinlerle iyot yetersiz alındığında iyot yetersizliği hastalıkları görülmektedir" diye konuştu.
Zihinsel geriliğin balıca sebebi…
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, iyot yetersizliğinin sonuçları, oluşan sağlık sorunları, alınması gereken günlük iyot miktarı gibi konularda açıklamalarda bulundu. Kutluay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ortalama günlük ihtiyaç olan 150 µg iyot yeterince alınamadığından ortalama 740 milyon insanın guatrdan ve iyot yetersizliği hastalıklarından etkilendiği görülmüştür.
İyot yetersizliği sonucunda; Tiroid bezinden kana geçen hormonlar yeterli miktarda yapılmamakta, hemen hemen tüm organların büyümesi, gelişmesi ve işlevlerinde sorunlar ortaya çıkmakta, boy uzaması durmakta ve zihinsel işlevler gerilemektedir.
Yapılan bilimsel çalışmalara göre doğumdan itibaren iyot yetersizliği zeka düzeyinde 13.5 puanlık düşmeye neden olmakta çocuklarda öğrenme yeteneğinde azalma ve algılama güçlüğü ve bunun sonuncu olarak da okul başarısında düşme gibi sorunlara yol açmaktadır.
İyot eksikliğinde oluşan sağlık sorunları
Anne karnında ve bebeklikte; Düşük, ölü doğum, bebek ölümü, sağırlık, dilsizlik, cücelik, zeka geriliği, doğum anomalileri.
Çocukluk ve Gençlikte ise guatr, kısa boyluluk, zihnin yetersiz çalışması, öğrenme yetersizliği, algılama ve öğrenmede yetersizlik.
Yetişkinlerde; guatr, verim düşüklüğü, tiroid kanser riskinde artmadır.
Yetersiz iyot alımı birçok hastalığa ve sağlık sorununa neden olmaktadır. İyot yetersizliği hastalıklarının başında, en çok bilinen ve görülebilen Guatr gelmektedir. Guatr her yaş grubunda önemli bir hastalıktır. İyot yetersizliği hastalıklarından en ciddi olan, bilinmeyen ve gözle görülemeyen sorun ise beyin özürü ve zeka geriliğidir.
21. yüzyılda 1.6 milyar çocuk iyot yetersizliğinden etkilendi
İçinde bulunduğumuz 21.yüzyılda dünyamızda 1.6 milyar çocuk iyot yetersizliğinden etkilenmektedir. Şu anda dünyadaki milyonlarca çocuğu gözle görülemeyen ve önlenebilen beyin özrüne mahkum etmiş, on milyonlarca çocukta zihinsel geriliğe yol açmış, bunların dışında da yüz milyonlarcasında daha hafif bedensel ve zihinsel kusurlar yaratmıştır.
Ülkemizde okul çağı çocuklarında yapılan araştırmaların sonuçlarına göre; her 100 çocuktan yaklaşık 30'unda Guatr sorunu olduğu, idrardaki iyotlarının yeterli olup olmadığına bakıldığında 10Oµg/L olması gereken idrar iyot miktarı yerine 53µg/L olduğu bulunmuştur. Bu durum ülkemizde özellikle okul çağı çocuklarında iyot yetersizliğinin ciddi boyutlarda olduğunun net kanıtıdır.
Deniz ürünleri iyot
açısından iyi kaynaklar arasında
Yeryüzünde bulunan iyodun büyük bir bölümü buzul, kar ve yağmurlarla toprağın yüzünden alınarak rüzgar, ırmak ve sellerle okyanus ve denizlere taşınmakta ve buralarda buharlaşarak yağmur ile birlikte tekrar toprağa dönmektedir. Bunun bir sonucu olarak özellikle deniz yosunları ve deniz ürünleri iyot açısından iyi kaynaklar arasındadır. Ancak doğada çok az olması sebebiyle bir ton deniz suyunda bile 50 mg iyot mevcuttur. Besin kaynakları bulundukları ortamın iyot içeriğini yansıtmaktadır. Sürekli tekrarlayan seller ve dağlık bölgelerdeki toprak erozyonu toprakta iyot yetersizliğine neden olmaktadır. Özellikle dağlık bölgelerdeki topraklarda yetişen bütün bitkiler yetersiz miktarda iyot içermekte sonuçta besin tüketimleri tamamen bu topraklarda yetişen yiyeceklere bağlı olan insan ve hayvanlarda iyodu yetersiz almaktadırlar. Ayrıca yiyeceklerde bulunan guatrojenler denen antitiroid bileşiklerinin tiroid bezinde iyot taşınmasını engelleyerek iyot yetersizliğinin oluşmasında rolü olduğu bilinmektedir. Antitroid bileşiklerinin en önemlileri; lahana, karnabahar, brüksel lahanası, şalgam, turp vb. sebzelerde bulunan glukosinat türevi guatrinlerdir.
İyot hangi kaynaklardan sağlanabilir?
İyot yenilen gıdalardan ve içilen sulardan alınır. İyot, deniz ürünlerinde, toprakta yeterli miktarda iyot bulunduğunda et, süt, yumurta ile tahıllarda ve diğer gıdalarda bulunmaktadır.
Ülkemizde de toprak erozyonu, sel baskınları v.b. nedenlerle su ve toprakta iyot yeterince bulunmamaktadır. Dolayısıyla da toprakta yetişen besinlerden de vücudun ihtiyacı olan iyot alınamamaktadır.
Bu konuda üniversitelerimizin yıllar içinde yaptığı araştırma sonuçlarına bakıldığında;
1968, 1970, 1979 ve 1980 yıllarında gıda ve içme sularında iyotun yetersiz olduğu görülmektedir. Bu nedenle bireylerin günlük iyot ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunların çözümü için tuzun iyotla zenginleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Herkesin kullandığı sofra tuzuna bir miktar iyot katılması ve bu yolla vücudun ihtiyacı olan iyotun alınmasıyla; ülkemiz çocuklarını tehdit eden iyot yetersizliğine bağlı hastalıklar, yetersiz gelişme gibi sorunların önlenmesi sağlanacaktır.
1998 yılında Türk Gıda Kodeksi'nde sofra tuzlarının iyotlu olarak üretilmesi yasal zorunluluk haline getirilmiştir!
Programın başladığı 1994 yıllarında evlerde iyotlu tuz kullanım oranı yüzde20'lerde iken programın etkin bir şekilde yürütülmesi ile aynı oran yüzde64'lere ulaşmıştır.
Ancak ülkemizde evlerin yüzde36'sında iyotlu tuz kullanılmadığı, yine ilçe ve köylerde iyotlu tuz kullanımının kentlerdekine oranla daha düşük olması, ülke düzeyinde iyotlu tuz tüketiminin arttırılmasında eğitime ağırlık verilmesinin gerekliliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol