Lüleburgaz TEMA Vakfi Gönüllüsü Hakan Dedeoglu, Biyoyakitlarin önemini vurguladigi basin açiklamasini kamuoyu ile paylasti. Dedeoglu açiklamalarinda sunlari kaydetti; "Degisen dünyada ülke politikalarindaki tek degismeyen konu enerjiye olan ilgi ve enerji talebindeki artistir. Ülkeler her türlü enerji kaynagini portföylerine katmak ve enerji arz güvenligini saglamak üzere politikalar gelistirmektedir.
1930'lu yillardan beri Brezilya'da seker kamisindan üretilen biyoetanol %85'e varan oranlarda benzin ile karistirilarak kullanilan bir biyoyakit olmasina karsin dünyada art arda yasanan petrol krizleri sonrasinda biyoyakitlar önem kazanmis ve ilk biyodizel Avurturya'da 1988'de üretilmis, ilk sanayi tesisi 1991'de kurulmustur. Bugün sadece biyoetanol sektöründe Brezilyada 340, ABD'de 204 adet tesis bulunmaktadir. Bununla birlikte 27 Eylül 2011 tarihinde resmi gazetede yayimlanarak yürürlüge giren ve 2013'ten itibaren %2 biyoetanol, 2014'ten itibaren %1 biyodizel kullanim zorunlulugu sektörde memnuniyet ve umut yaratmistir. Ancak dünyanin birçok ülkesinde yenilik pesinde kosan bu insanlar, ne yazik ki bu ve benzeri konularda ülkemizi kendi terk ettikleri teknolojileriyle donatiyorlar. Aslinda dünyanin bütününde alinmasi gereken bu kararlarin hizla yayginlastirilmasi gerekmektedir.
Sivi biyoyakitlardan biri olan biyoetanol genellikle benzin ile harmanlanarak, biyodizel motorinle harmanlanarak kullanilabilen veya dogrudan motorin yerine kullanilabilen bir biyoyakittir. Günümüz teknolojisi ile biyoetanol seker pancari, misir, bugday gibi sekerli ve nisastali bitkilerden, biyodizel, kolza(kanola), aspir, ayçiçegi gibi yagli tohumlu bitkilerden elde edilmektedir. Ülkemizde yillardir uygulanmis olan seker pancari kotalari nedeniyle ortaya çikan kayiplari bir de bu açidan degerlendirmek gerektigi açiktir. Çünkü biyoetanol sekerli ve nisastali bitkilerden elde edilen, benzinle harmanlanarak kullanilabilen bir yakittir.
Dünyada neler oluyor?
1931 yilindan beri araçlarda biyoetanol kullanilan Brazilya'da 1 milyon kisi bu sektörden karnini doyurmaktadir. 340 adet biyoetanol fabrikasi bulunan ülkede 186 milyar Dolar'lik petrol tasarrufu saglanmistir. Yasal düzenlemelerin 1938 yilinda yapildigi ülkede araçlarin %60'i E-85 yakitli fleksi otomobiller olup, biyoetanol kullanim zorunlulugu %22-26 arasinda uygulanmaktadir. Brazilya'nin 1979 yilinda baslattigi Pro-alcool programi kapsaminda Tarimsal gelisme Bakanligi, biyodizel ticareti ve dagitimini yapan büyük firmalarin kullandigi hammaddelerin %50'sini küçük çiftçilerden saglamasi zorunlulugu sayesinde ülkenin kuzeydogu bölgesinde 2004 sonrasinda 100.000 yeni is imkani yaratilmistir.
Yillardir aksini ikna edenlerce -örnegin birtakim ithalatçi çevrelerce kandirildigimizi ve onlarla isbirligi halindeki siyasetçilerce ihmal edildigimizi kabul etmek zorundayiz. Ancak yukarida yer verilen bilgiler tek bir noktaya isaret etmektedir. Iyi bir tarim ülkesi olmadan gelismis bir sanayi ülkesi olmamiz mümkün degildir. Toprak-su-hava iliskisinde planli hareket edildigi taktirde gelismis ve insanina daha faydali bir düzen ortaya çikacaktir. Dünyanin birçok ülkesinde oldugu gibi ülkemizde de çevre dostu tasarimlara öncelik verilmesi bu noktada önemlidir. Bu sayede disa bagimliliktan da kurtulmak mümkün olacaktir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol