Itiraz incelenecek

Kabul edilen 1/25 bin ölçekli plana red oyu veren Aydin Karakoç’un itiraz dilekçesi degerlendirmeye alindi. Kirklareli Il Özel Idaresi, Karakoç’a gönderdigi yazida yapilmis olunan itirazin degerlendirmeye alindigini kaydetti. Karakoç’un itiraz dilekçesi; yeralti sularinin tehlikede olmasindan, plandaki tutarsizliklara, kararlarin tarim alanlarinda risk 
yaratmasindan su birligi kurulmasina kadar çok sayida detayli konulari içeriyordu.
 
Kirklareli Il Özel Idaresi, 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Plani’na itiraz eden Il Genel Meclisi Aydin Karakoç’un dilekçesini degerlendirmeye aldi. Bilindigi üzere Il Genel Meclisi, Nisan ayinda yaptigi görüsmede 1/25 bin ölçekli planlari kabul etmis, oylamada 2 tane red oyu kullanilmisti. Red oyu verenlerden üye Aydin Karakoç, planlar askiya çiktiktan sonra itiraz raporunu hazirlayarak Il Özel Idaresi’ne sunmustu. Karakoç’un itiraz dilekçesinde su ibareler yer aliyordu:
“Yeralti sulari tehlikede”
1. 1/25.000 ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Plani Uygulama Hükümleri 71. Sayfa 3.3.5.2. Bölüm, a. Maddesi, planlama alaninda çevre ve insan sagligina zararli gazlarin salinimina yol açacak ve yer alti su tüketiminin artmasina neden olacak dogalgaza dayali enerji üretim santrallerinin yapilmasinin önünü açmaktadir. Dogalgaz temiz enerji kaynagi degildir. Çevre Mühendisleri Odasi bunu net olarak açiklamistir. 1000 kwh enerji üretirken atmosfere 602 kg CO2, 2.1 kg NOx ve 0.0032 kg SO2 salinacaktir. Plani Uygulama Hükümleri 71. Sayfa 3.3.5.2. Bölüm, a. Maddesinin iptal edilmesi gerekmektedir.
“Tutarsizliklar var”
2. Plan Uygulama Hükümleri 3. sayfa, 1.21. maddede Tarimsal Organize Bölgelerin (TOB) tanimi yapilmis ve 55. sayfa, 3.3.2.14. bölümde de bu alanlara yönelik yapilasma kosullari belirlenmistir. Buna göre, tarimsal niteligi I. öncelikli korunacak alanlar için bu Planla belirlenen yapilasma kosullari, yapilasmayi arttiracak sekilde düzenlenmistir. 
Bu tür bir anlayisin Tarim ve Köyisleri Bakanligi ve Sanayi ve Ticaret Bakanligi arasinda imzalanan bir protokole dayali olmasi, onun dogru ve tutarli oldugunu göstermez. Tarimin bitkisel ve hayvansal üretim boyutlariyla, gerek ülke genelinde ve gerekse Trakya'da cografyanin bütününde ve il, ilçe ve köylerin tüm arazi varligina yayilarak sürdürülen bir genel ugras oldugu bilindigi halde, organize bölgeler adi altinda sadece saptanmis tanimlanmis özel alanlarda gerçeklestirilecek bir üretim türü olamayacagi görülememektedir. Bir yandan “tarim nüfusunun yerinde istihdam edilecegi” söylenirken, diger yandan "tüm tarimsal süreçlerin özel organize bölgelerde toplanacagi" biçiminde tutarsizliklar sergilenmektedir.Bu madde tarim alanlarinin zamanla sanayi amaçli yapilasmasina neden olabilecek ve bitkisel üretimin esas olmasi gereken verimli tarim topraklarinin korunmasini güçlestirecektir. Kirklareli'nin tarim topraklarina yönelik bir diger sakincali uygulama da, mevzuatta yer almayan “tarimsal alt bölge” taniminin kullanilmasidir. Plan Uygulama Hükümleri 4. sayfa 1.22. maddede bu alanlar tanimlanirken, 57. sayfa, 3.3.2.15. bölümde "Tarimsal amaçli yapilar ve diger fonksiyonlarin yapilanma kosullari için TOB alanlarindaki yapilanma kosullari geçerlidir." denmektedir. Ayrica bu alanlarda yapilasmayi arttiracak kosullarin belirlendigi görülmektedir. 5403 sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanim Kanunu geregince korunmasi gereken tarim alanlarinda zamanla yapilasmanin artmasina neden olacak bu tip plan kararlari mevzuata, uluslararasi sözlesmelere ve Planin tarim alanlarinin korunmasini öngören hedef ve stratejilerine aykiridir.Sonuç olarak, 1/25.000 ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Planinin 3.3.2.14. Tarimsal Organize Bölgeleri (TOB) bölümü ve 3.3.2.15. Tarimsal Alt Bölge (TAB) eliyle toplam büyüklügü 3900 hektar olan bir alan tarimsal sanayiye açilmis olacaktir. Tarimsal sanayinin kapsami çok genis olup, bunun içinde birçok kirletici tür bulunmaktadir. Ayrica köyden kente göçe çözüm olarak 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Planinda sunulan nüfus göçünün durdurulmasi hükmü ile de çeliski olusturmaktadir. Tarim topraklarinin korunmasi, yapilasma baskisi altinda kalmamasi için, Plan Uygulama Hükümleri 3. sayfa, 1.21. madde, 4. sayfa 1.22. madde ile 55. sayfa, 3.3.2.14. Bölüm ve 57. sayfa, 3.3.2.15. Bölümün iptal edilmesi gerekmektedir.3. Plan Uygulama Hükümlerinde tarim alanlarina yönelik bir diger sakincali yaklasim da, raporda yer verilen tarim alanlari siniflandirmasidir. Buna göre, korunacak tarim arazileri konusunda 5403 sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanunu'nda yeterli ve açik hükümler olmasina ragmen, Plan Uygulama Hükümleri 1.37. maddede tarimsal niteligi I. öncelikli korunacak alan, 1.38. maddede tarimsal niteligi II. öncelikli korunacak alan ve 1.39. maddede tarimsal niteligi sinirli alanlarin tanimlandigi görülmektedir.
“Kararlar tarim alanlarinin korunmasi ile bagdasmiyor”
Tanimlara bakildiginda, tarimsal niteligi I. öncelikli korunacak alanlarin, mutlak tarim arazisi, sulu mutlak tarim arazisi, özel ürün arazisi ve dikili tarim arazilerini kapsadigi görülmektedir. Plan Uygulama Hükümleri 30. sayfa, 3.1.2.1. bölümde ise, bu alanlarin korunmasi ile bagdasmayacak sekilde, maksimum kat alani katsayisinin (E) 0.05 olmasi gerekirken, 0.08 olarak belirlendigi, maksimum toplam insaat alaninin belirlenmedigi ve ‘bir parselde birden fazla yapi yapilabilir’ dendigi görülmektedir. Bu kararlar tarim alanlarinin korunmasi ile kesinlikle bagdasmamaktadir.Ayrica Planda, marjinal tarim arazilerinin tarimsal niteligi II. öncelikli korunacak alan ve tarimsal niteligi sinirli alan olmak üzere ikiye ayrildigi görülmektedir. Plan Uygulama Hükümleri 7. sayfa, 1.38. maddede, Tarimsal Niteligi II. Öncelikli Korunacak Alanlar; “Bu alanlar, 5403 sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanim Kanunu'na göre marjinal tarim arazileri (Arazi Kullanma Kabiliyet Siniflamasi (AKK)'na göre III. veya IV. sinif olup % 18'in üzerinde egimli ancak toprak derinligi 50 cm den fazla, ya da % 18'in altinda egimli ancak toprak derinligi 50 cm den az olan araziler) olup bu Plan ile tarimsal niteliginin geri kazandirilmasi önerilen arazilerdir” seklinde tanimlandigi görülmektedir.
“Bitkisel üretimin sürekliligi engellenecek”
Ancak, raporun 24. sayfa, 3.1.2.2. bölümde, Tarimsal Niteligi II. Öncelikli Korunacak Alanlar için “Bu alanlarda, tarimsal faaliyetleri destekleyen ve mevcut 5403 sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanun ve Yönetmeligi’nde tanimlanan tarimsal amaçli yapilar ile tarimsal amaçli entegre yapilar, bag, bahçe ve çiftlik evleri, kamusal amaçli (sosyal, idari, egitim, saglik, kültür, spor, altyapi vb.) yapilar, turizm, konaklama ve rekreaktif amaçli yapilar yapilabilir” denmesi bu alanlardaki bitkisel üretimin sürekliligini engelleyecektir. Özellikle turizm amaçli yapilasmalarin tarim, orman vb. alanlar üzerindeki baskisi düsünüldügünde, Plan Hükmü ile tarim alanlarinda kamusal amaçli (egitim, saglik, kültür, altyapi) yapilar ve turizm yapilarinin önerilmesi bu baskiyi daha da arttiracaktir.
“Orman alanlarinin bütünlügü tehlikeye atiliyor”
Marjinal tarim arazileri için önerilen bir diger sinif da tarimsal niteligi sinirli alanlardir. Bu alanlara yönelik de, aynen tarimsal niteligi II. öncelikli korunacak alanlarda oldugu gibi, tarim disi amaçli kullanimlar önerilmektedir. Söz konusu plan hükümleri incelendiginde, planin marjinal tarim arazilerini yapilasmaya açmak için zemin olusturdugu görülmektedir. Ayrica, Plan paftasi incelendiginde, Ilin kuzeyinde orman alanlari içerisinde “tarimsal niteligi sinirli alanlarin” gösterildigi görülmektedir. Planin tarimsal niteligi sinirli alanlar için öngördügü yapilasma kosullari göz önünde bulunduruldugunda, bu durum Trakya için son derece önemli olan orman alanlarinin bütünlügünü tehlikeye atacaktir. Söz konusu alanlar tarimsal niteligi sinirli alan olarak planlanmadan önce, ekolojik açidan degerlendirilmeli ve gerektigi durumlarda orman alanlari ile bütünlestirilmelidir.Türkiye'nin en verimli tarim topraklarina sahip bölgelerinden olan Trakya'nin tarim topraklarinin gerektigi gibi korunmasi adina, mevzuat, sehircilik ve planlama ilkeleri geregi yeniden düzenlenmek üzere, Plan Uygulama Hükümlerinin 3.1.2.1., 3.1.2.2. ve 3.1.2.3. bölümleri ile Plan paftasinin, Kirklareli'nin kuzeyinde, orman alanlari içerisinde tarimsal niteligi sinirli alan olarak gösterilen bölümlerinin iptal edilmesi gerekmektedir.
“Kirsal kalkinma ilkeleri ile bagdasmayan unsurlar var”
4. Plan Uygulama Hükümleri 20. sayfa, 2.34. maddeni, büyük çiftçiligi destekledigi görülmektedir. Oysa ki, organik tarim faaliyetlerin gerçeklestirilebilmesi için tam aksine küçük isletmelerin desteklenmesi, tesvik edilmesi gerekmektedir. Çünkü sanayi tipi hayvanciligi içeren bu tip büyük isletmelerde organik tarim faaliyetlerinin gerçeklestirilmesi çok zordur. Ayrica, büyük çiftçiligi destekleyen bu tip yaklasimlar, issizlikle beraber kirdan kente göçü neden olmakta ve dolayisiyla kirsal kalkinma ilkeleri ile kesinlikle bagdasmamakta. Plan Uygulama Hükümleri 20. sayfa, 2.34. maddenin iptal edilmesi gerekmektedir.
“Begendik’teki balikçi barinagi plana neden islenmiyor?”
5. Il Genel Meclisi tarafindan islenmek üzere IMP yetkililerine yollanan Begendik'te yapimi süren ve ne oldugu belirsiz insaatin "Balikçi Barinagi" olarak islenmesi talep edilmistir. Ancak ölçek nedeniyle planda gösterilemeyecegi belirtilmistir. 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli diger tüm planlarda iskele, balikçi barinaklari, yat limanlari gösterilmesine karsin burada gösterilmemesi kabul edilemez bir çeliskidir. Eger söz konusu insaat, genel basinda tartisildigi üzere bir nükleer santral yapimi ile ilgiliyse, hem 1/100.000 hem de 1/25.000 ölçekli planlarla çelisen bir uygulamadir. Begendik'teki balikçi barinaginin plana islenmesi gerekmektedir.6. 1/25.000 ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Planinda yer alan “açik cezaevi” Kirklareli Ilinin sosyal ve kültürel dokusu ile uyusmamaktadir. Planlar sosyal, kültürel yapi ile uyumlu olmalidir. Planin ilgili bölümünün iptal edilmesi gerekmektedir.
“Kisa vadeli çözümler felaketlere neden olur”
7. Plan Uygulama Hükümleri 40. sayfa, 3.2.3. Bölüm, taskin alanlarinda yapilasma öngördügü için mevzuat, sehircilik ve planlama ilkelerine kesinlikle aykiridir. Doga ile uyumlu ve sürdürülebilir yasam alanlari yaratmak için dogal verilerin esas alinmasi, dogaya müdahalenin en azda tutulmasi gerekmektedir. Dogal esiklerin ve tasima kapasitelerinin sinirlarinin belirlenmesi esas alinmalidir. Dogal sistemdeki kendine özgü döngüler hesaplanmaksizin teknolojik vb. gelismelerin sadece kisa vadeli çözümlere yönelik kullanilmasi dogal felaketlere neden olmaktadir. Son yillarda Türkiye'de yasanan sel ve heyelanlar da bu duruma örnek verilebilir. Bu yüzden, taskin alanlari da, bilimsellikten uzak birtakim önlemler sonrasinda yapilasmaya açilacak alan olarak degil, kesinlikle yapilasmaya izin verilmemesi gereken alanlardir.Plan Uygulama Hükümleri 40. sayfa, 3.2.3. Bölüm, a. Maddedeki “Bu alanlar, taskin önleme çalismalari tamamlanip, ilgili kurumlarin görüs ve onayi alinmadan yapilasmaya açilamaz. Bu alanlarda, taskindan korunmayi ve zararlarini azaltmayi amaçlayan yapilasma sartlari benimsenecektir” cümlesi ile b. maddesinin iptal edilmesi gerekmektedir.
“Plan, heyelan alanlarinda yapilasmaya izin veriyor”
8. Yukarida açiklandigi üzere, taskin alanlari ile ilgili benzer bir durum heyelan alanlari için de geçerlidir. Plan Uygulama Hükümleri 41. Sayfa, 3.2.4. Bölüm, b maddesindeki “Buna göre, aktif heyelan alanlari jeolojik-jeoteknik raporlar sonuçlarinda belirlenen önlemler alinmadan kesinlikle yerlesime açilmayacak alanlardir” cümlesi de, aynen taskin alanlarinda oldugu gibi, dogayla uyumlu yasamayi saglayan çevre düzeni planlarinda olmamasi gereken bir hükümdür. Planlar dogayla mücadele etmeye, dogayi tahrip etmeye, dogayi degistirmeye gerek olmadan dogayla uyumlu bir sekilde yasamayi saglamaktadir. Söz konusu plan hükmü ise tam tersi bir anlayisla, kesinlikle yapilasmaya açilmamasi gereken heyelan alanlarinda, önlemlerden sonra yapilasmanin önünü açmaktadir. 
Plan Uygulama Hükümleri 41. Sayfa, 3.2.4. Bölüm, b maddesindeki -”Buna göre, aktif heyelan alanlari jeolojik-jeoteknik raporlar sonuçlarinda belirlenen önlemler alinmadan kesinlikle yerlesime açilmayacak alanlardir” cümlesinin iptal edilmesi gerekmektedir.
“Sularin geri kazanimi Ergene Havzasi Su Yönetim Birligi tarafindan gerçeklestirilmelidir”
9. 1/25.000 ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Planinin Tanimlar Bölümü 1.56. maddede “Havza Yönetim Modelinin” tanimi yapilmaktadir. Bu tanim ile sadece 2.43. plan notunda Birlik içinde tanimlanan su ihtisas komisyonu kurulmasi ve görüsünün alinmasi uygun görülmüstür. Bu durum Havza Yönetim Modeli ile çeliski olusturmaktadir. Olusturulmasi gereken 2004 yilinda kabul edilen 1/100.000 ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Planinda yer alan Ergene Havzasi Su Yönetim Birligidir. Yer alti ve yer üstü sularinin sürdürülmesinin ve geri kazaniminin gerçeklestirilmesi Ergene Havzasi Su Yönetim Birligi tarafindan gerçeklestirilmelidir.
“Longozlari korumaya yönelik hükümlere yer verilmemis”  
10. Plan Uygulama Hükümlerinde Igneada Longoz Ormanlarini korumaya yönelik plan hükümlerine yer verilmedigi görülmektedir. Mevsimsel su basar ormanlari, batakliklari, tatli su gölleri ve kiyi kumullarini bir arada bulunduran ender ekosistemlerden olan Igneada Longozu Avrupa'nin en büyügü ve en önemli longozudur. Ekolojik açidan böylesine hassas ve önemli bir alanin milli park olarak gösterilmesi ve korumayla ilgili hükümlere yer verilmemesi alanin korunmasi açisindan son derece yetersizdir. Bölgenin korunmasi, tanitilmasi, öneminin anlasilmasi adina özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesi yönünde ve uluslararasi ölçekte de koruma statüsüne kavusmasini saglayacak plan hükümlerine yer verilmelidir.
“OSB’nin genisletilmis bölümü iptal edilmelidir”
11. 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Planinda “Bu dogrultuda, yeni sanayi alanlarina izin verilmeyecek, mevcut sanayi alanlarinin ise rehabilitasyonu ile çevreye duyarli hale getirilmesi saglanacaktir” denmesine ragmen Kirklareli OSB'nin mutlak tarim alanlarini ve mera alanlarini kapsayacak sekilde genisletildigi görülmektedir. Bölgede sanayi tesislerin neden oldugu olumsuzluklar göz önünde bulundurulacak olursa, hem OSB alaninin yaklasik 1.200 ha büyüklüge çikartilmasi hem de tarim ve mera alanlarinin buna feda edilmesi, uyulmasi zorunlu olan üst ölçekli plan, mevzuat, sehircilik ve planlama ilkeleri ile kesinlikle bagdasmamaktadir. Plan paftasinin Kirklareli OSB'nin genisletilmis bölümünün iptal edilmesi gerekmektedir.
“Tarim alanlari geri dönüssüz sekilde zarar görecek”
12. Plan paftasinda Evrensekiz'de, plan taslagindan farkli olarak yeni sanayi alani ilave edildigi görülmektedir. Önceden alinmis Belediye Meclisi ve plan kararlari, arazi üzerinde faaliyet baslamadigi müddetçe kazanilmis haklar kapsaminda degerlendirilmez. Sürdürülebilir yasam adina, her ölçekteki plan karari vb. kararlar revize edilebilir. Söz konusu alan da, mevcutta sanayi kullaniminin baskisi altindayken bu sekilde parçacil sanayi alanlari önermek bu baskiyi daha da arttiracak ve bölgedeki tarim alanlari geri dönüsü olmayacak sekilde zarar görecektir.Ayni sekilde, Babaeski'de de taslak plandan farkli olarak sanayi alaninin büyütüldügü görülmektedir. Söz konusu alanda da, sehircilik ve planlama ilkeleri geregi yapilmasi gereken, daha önce alinmis kararlari aynen plana islemek yerine, arazi sinifina göre yeni plan kararlarinin alinmasi, eski kararlarin revize edilmesidir. Plan paftasinin, Evrensekiz'de ve Babaeski'de mevcut sanayi tesislerinin bulundugu alanlarin disindaki sanayi alanlarinin iptal edilmesi gerekmektedir.Yukarida saydigim gerekçeler ile 1/25.000 ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Planina ‘HAYIR’ oyu kullandim.
Aydin Karakoç’un bu itiraz dilekçesine geçtigimiz günlerde Il Özel Idaresi’nden gelen yazida sunlar kaydedildi:
“18 Mayis 2011 tarih ve imzali dilekçenizde belirtilen 1/25 bin ölçekli Kirklareli Il Çevre Düzeni Plani’na yapmis oldugunuz itiraz, idaremizce degerlendirmeye alinmistir.”
Aydin Karakoç konuya yönelik olarak yaptigi kisa açiklamada, bu gelen yazinin 1/25 bin ölçekli planlarin 6 ay içinde tekrar meclisin gündeminde görüsülecegi anlamina geldigini belirtti.
Bunun yanisira Aydin Karakoç’un ardindan 2 itiraz daha gerçeklemis ve bunlardan birisi TEMA, digeri de Ziraat Mühenbdisleri Odasi’ndan gelmisti. Bu kuruluslara da ayni cevabin gönderilmesi bekleniyor. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol