Istanbul'a akan göçü Trakya'ya çevirmek istiyorlar

Trakya’nin Takilamamis Madalyonu TRAKAB-9

 

Plan çiftçimizi esir alacak

Bazi yerlerin kamulastirilacagi ve oralara islev kazandirilacagi söyleniyor. Bunun anlami tekelden yönetilmek. Peki, kim yönetecek buralari?

Çiftçimiz ve bölgede yasayanlar mi, yoksa uluslararasi kuruluslar tarafindan mi ekilip biçilecek? “Senin köylün orada isçi olarak çalisacak isçi!”

***

OSMAN Inci, 1/25 binliklerin ardindan 1/5 binliklerin ve 1/ binliklerin yapilacagini anlatarak, buna genislik silsilesi adi verildigini kaydetti. 1/25 binlik planin Trakya Alt Bölgesi’nde 1 milyon 957 bin 400 hektari kapsadigini açiklayan Inci, “Örnegin 25 binlikler Kirklareli’nin tümünü içine alir. Onun ardindan gelecek 5 binlikleri de belediyeler yapar, son olarakta binliklere sira gelir.” dedi.

Açiklamalarinda Istanbul’a yapilacak 3. köprüye de deginen Inci, bu köprünün Trakya ile olan baglantisini degerlendirdi. Osman Inci bu baglantiyi çok önemsedigini anlatarak sunlari kaydetti:

“3. köprü bizi nasil etkileyecek?”

“3. köprü konusu hiç gündeme getirilmiyor. Hiç bir planda yoktur. Ama 3. köprünün yeri belli.

Karayollari Genel Müdürü 2 tane yer seçenegi kaldigini açiklayarak, bir tanesinin Beykoz’la Tarabya arasinda olacagini söyledi. Peki bu köprü baska nereden geçecek. Trakya Kuzey Karadeniz yolu, nereden gidecek? Karadeniz sahil yolu nereden Trakya’ya geçis yapacak? Bunlari bilmiyoruz. Çanakkele köprüsü için yer bakiyorlar. Çanakkaleli’ler saskinlik içinde, Vali ve Belediye Baskani’nin haberi yok. IBB Baskani Kadir Topbas, Çanakkale’ye köprü yapacaklarini söylüyor.”

Röportajimizin sonuna dogru TRAKAB’in bundan sonraki sürecinde neler olacagini soruyoruz profesöre. 24 Agustos 2009 tarihli planin yürürlükte oldugunu söyleyerek, yasanin, 1/100 binlikleri onaylama yetkisinin Çevre Bakanligi’nda oldugunu belirttigini söylüyor. Osman Inci, “Bunu Bakan’a onaylattilar. Biz de dava açtik. Bizim talebimiz yürütmeyi durdurma kararinin alinmasiydi. Bu süreç içerisinde verilecek bir takim izinler ve geri dönüsümsüz bazi masraflar olacagini, bunlarin da büyük sonuçlar doguracagini dile getirerek, yürütmenin durdurulmasi talebinde bulunduk.” diye konustu.

Danistayin iptal etmemesi durumunda veya herhangi bir karar alana kadar, planin yürürlükte olmaya devam edecegini ifade eden Inci, o zaman yapacak birsey olmadigini söyleyerek, “O zaman yapilacak sey davalari, bir üste, Danistay’in genel kuruluna götürmektir. Yani 1 /100 binlik için.” seklinde konustu.

6 ay geçmis olmasina ragmen 1/ 25 binliklere dair ortalikta hala birsey olmadigini anlatan Osman Inci, açiklamasina su cümlelerle devam etti:

“Aylar geçti, 1/25 binlik planlar yok”

“Bugünlerde verilecegi söyleniyor ama, hala ortada birsey yok. Muhtemelen Nisan veya Mayis aylarinda gönderilecek. Ama henüz ortaya çikmamis bir seyin nasil oldugunu bilemem. Fakat geldikten sonra çok iyi incelenmesi gerekiyor, bunu söylemeliyim. Burada esas olan, 1/25 binliklerin kapsadigi fotograftir. Bir kere oradaki 800 hektarlik sanayi kalacak. Bunlarin disindakilerde düzeltmeler, yürütülmeler olabilir. Eger 1/25 binlikleri Il Genel Meclisleri onaylamazsa yürürlüge girmez. O zaman ben de sunu öneririm. 1/25 binlikler geldigi zaman her 3 ilde, tek tek ve perakendeci degil, birlikte haraket ederek, ortak bir bilgilendirme yapilmasi lazim. Ayri ayri degerlendirmek yerine, bütüne baksinlar. Ona göre karar versinler. Uzmanlar bakar. Çok kötü birsey gelmemisse, o zaman onaylanir.”

“Arkasi görünmeyen  seyler var”

Osman Inci, bu açiklamalari yaparken, Tarimsal Alt Bölge (TAB) ve Tarimsal Organize Bölge (TOB)’larda arkasi görünmeyen ve net olmayan konular olduguna dikkat çekerek, bu olusumlarla Trakya’ya ne kadar sanayi geleceginin ve bu sanayinin niteliginin bilinmedigini ifade etti.

Inci, “Istanbul plani beni korkutuyor, irkiliyorum. Trakya planinin ne oldugunu anlamak için, Istanbul planina bakmak lazim. Çünkü Istanbul ile uyumlastirma adi altinda birseyler yapilacak.” dedi. Bu konuda hazirlamis oldugu son sunumlari da arkadaslarimiza gösteren Inci, bölge potansiyelinde, bölgede yasayanlarin disinda bir kullanim sözkonusu oldugunu anlatarak su degerlendirmeyi yapti:

“Istanbul plani ile oradaki niteliksiz yigilmayi buraya atmak istiyorlar”

“Bu plan kesinlikle bu bölgede yasayanlarin anladigi bir çalisma degil. Bizimki gibi kirmizi çizgileri olmayan bir plan. Bazi yerlerin kamulastirilacagi ve oralara islev kazandirilacagi bildiriliyor. Yani tekelden yönetilecek. Kim yönetecek buralari? Türk çiftçisi ve bölgede yasayanlar tarafindan mi ekilip biçilecek, yoksa uluslararasi kuruluslar tarafindan mi? Senin köylün orada isçi olarak çalisacak. Istanbul planinin öngörüleri arasinda Marmara Bölgesi ile mekansal isbirligine gitmenin sart oldugu var. Ekonomik ve stratejik hedefler için gerekli olmayan, yani Istanbul için lüzumu kalmamis fonksiyonlarin bölgeye desantralizasyon edilmesi ile Istanbul’a yönelik göç hareketleri kismen önlenecektir. Istanbul’un yeni stratejisi bu. Ayrica sunu söylüyorlar; ‘Böylesine bir stratejik yaklasim, Istanbul’un asiri ve niteliksiz yigilmalardan kaynaklanan sorunlarini çözecek.’ Korkunç bir sey bu. Niteliksiz yigilma. Kimdir bu? Okur-yazar oranlari düsük, algilamasi belli, egitimi belli düzeyde olan bir kesimi tarif ediyor. Kendi vizyonu disinda kalan islevsel alanlarin, Marmara Bölgesin’de uygun alanlara yönlendirilecegini de söylüyor. Amaçlari, Istanbul için artik ekonomik olmayan faaliyetlerin desantra-lizasyonuna öncelik vermektir. Daha açik bir ifadeyle, ekonomik özellik tasimadigini kabul ettikleri plastik, boya, deri vb. islevsel özelligi olmayan unsurlarin, daha dogrusu onlarin görüsüne göre beyefendilerin, asil grubun disinda kalanlarin desantralizasyonu.”

“Desantralizasyon tamamen Istanbul’un çikarlari için gerçeklesecek”

Desantralizasyonda temel ilkeleri de açiklayan Inci, sunlari kaydetti: “Istanbul’un çevresinde, Marmara Bölgesi’ne desantralizasyon sürecinde düsünülerek belirlenecek mekansal gelisme odaklari, Istanbul’a yönelen göçün önüne setler olusturmak üzere kurgulanmalidir.

Kuzey Güney akisli tasimaciliga geti-rilen ve desantralizasyonun destekledigi ulasim. Ayrica limanlar, demiryolu var. Ama kuzey-güney degil. Dogu Marmara. Trakya.Bütün bunlar kendini gösteriyor. Istanbul böyle bir plan yapiyor. Bu plan onaylanmadan Trakya’yi bitirmiyor. Trakya niye gecikti?Niye 1 ay sonra, Istanbul’un-kinin onaylanmasindan ardindan ortaya çikti? Bundan sonrasi için nasil bir yöntem yürütülür söyleyeyim. 1/25 binlikler gelir, süreç devam eder.Zaten Istanbul’un yönetimi de iktidarla ayni. Sanirim, bizimkilerle ilgili kararlarin da eli kulagindadir.”

 

Hazirlayan: Erkan GÖKÇEN

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol