TRAKAB’la ilgili, ilk taslagin fikir babasi olan Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Osman Inci’den, konuya yönelik çarpici açiklamalari okuyucularimiz ile paylasmaya devam ediyoruz.
Osman Inci, Istanbul Büyüksehir Belediyesi tarafindan yapilan, ancak TEMA ve ZMO’nun itiraz davasi açtigi 1/100 binlik planin açilan dava sonucu iptal edildigini açikladi.
T.Ü.’nün planina karsi çikan düsüncelerin zamaninda, plan hazirlayicilari politikacilarla isbirligi yapmakla bile suçladigini anlatan Inci, siyasi gücü olanlarin plani, kendi yatirimlarini kolaylastiracak nitelige kavusturdugunu öne sürerek, TRAÇIM’in de bunun bir eseri oldugunu dile getirdi.
Ergene’yi kirleten sanayi hattinin Çevre Kanunu’na göre bunun bedelini ödememesi yüzünden su ve beslenme konusunda büyük sikintilar yasanacagini kaydeden Osman Inci, kendi planlarinin da tam 43 kez yapilan degisiklik nedeniyle plan olmaktan çiktigi degerlendirmesinde bulundu. “Trakya’nin Takilamamis Madalyonu TRAKAB” yazi dizisi devam ediyor.
***
“Güvendikleri plan üç kez iptal edildi”
Danistay hem TRAÇIM’i kapatti, hem de bakanligin degistirdigi plan hükmünü iptal etti
Bizim planimiz korumacilik ilkesine sahipti ama, simdiki maddeler defalarca degisime ugradi
Prof. Dr. Osman Inci, açiklamalari esnasinda (yani geçtigimiz haftalarda) kendisine bir haber geldigini ifade ederek, bu haberi bizimle paylasti ve Istanbul Büyüksehir Belediyesi’nin yapmis oldugu, 17 Temmuz 2009 tarihinde ilan edilen 1/100 binlik planin iptal edildigini söyledi. Iptal kararinin TEMA ile Ziraat Mühendisleri Odasi’nin itiraz davasi üzerine gerçeklestigini kaydeden Inci, önceleri “Bize danismadilar, kimseyle görüsmediler, oturdular planlar yaptilar” söylemleri ile suçlandiklarini anlatarak, kendisini çok üzen bir ithamdan da bahsetti:
“Bizim için söylenen ve yazilanlarin arasinda, ‘Artik politikacilarla biraraya gelip plan yapma süreçleri bitmistir’ gibi cümleler de vardi maalesef. Ben utanmiyorum, ama yazan utansin. Bizim planimizi böyle cümlelerle suçlamaya çalistilar. Bizim yaptigimiz iste hiç bir politika yoktur. Tamamen veriler vardir. Çünkü biz üniversiteyiz. Istanbul Büyüksehir Belediyesi ise politik bir kurumdur. Esas onun yaptigi plan politiktir. ‘Biz herkese danistik, herkesten görüs aldik’ dedikleri kendi ana planlari, üçüncü kez iptal edildi. Mademki danistilar, yaptilar ettiler de neden TEMA ve ZMO, 11 bin dönümlük alandaki islemleri su anda iptal ettirdi? Bana böyle bir bilgi geldi.” Kendisinin de sormasi gereken bazi sorular oldugunu dile getiren Prof. Inci bunlari da su sekilde siraladi:
“Plan kevgire döndü”
“Istanbul Büyüksehir Belediyesi bizden ne istiyor? Niye Trakya’nin yapilmis 1/100 binlik planini iptal ettirdi? Istanbul niye bunu yapti? Esas sorulmasi gereken bunlar.”
Sorularin ardindan devam ettigi açiklamasinda Inci, bu sorularin cevaplarini da içine alan degerlendirmelere imza atiyor. Kendilerinin 13 Temmuz 2004’te yaptigi planin Çevre Bakanligi tarafindan onaylandigini ve onaylayanin dönemin Çevre ve Orman Bakani Osman Pepe oldugunu belirten Osman Inci, “Yani bugünkü mevcut iktidarin o zamanki bakani. Yani onaylayan da ayni iktidar. Bunu onayladiktan sonra, yine sayin Osman Pepe’nin imzasiyla, bizim planda 2008’in Temmuz ayina kadar tam 43 tane degisiklik yapildi. Inanilmaz bir sey bu. Plan kevgire döndü. Artik plan planliktan çikti.” diye konustu.
Kendi planlarinin korumaci bir plan oldugunu ve bu ilkeyle çalismalari devam ettirdiklerini belirten Inci, günümüzde ise bazi maddelerin 2, hatta 3 kez degisime ugradigini vurguladi.
“Siyasi gücü olanlar planlari, kendi yatirimlari için degistirdiler”
“Bunlar neden oldu? Niye bir madde tekrar tekrar degisime ugradi? Çünkü bizim görüsümüze göre plan, plan olmaktan çikti. Güçlü olanlar, siyasette etkin olanlar, plani aldilar ve kendilerine özgü bazi yatirimlari yapmak için degistirdiler.” diyen Osman Inci açiklamasinda, Kirklareli’nde Vize ilçemizde yer alan çimento fabrikasini bu anlattigi duruma örnek göstererek sunlari söyledi:
“Kirklareli Vize Çimentonun durumu bahsettigim sekilde bir konumun içindedir. O fabrikaya yatirim yapanlar, bu plana itiraz edenleri niye hedef gösteriyorlar? Kendileri kanunsuz is yaptilar. Bizim plana göre oraya çimento fabrikasi kuramazlardi. Çünkü su havzalari var orada. Ormanlik alana kuramazlardi. Orman koruma altinda. Fakat ne yaptilar?
Planda bir degisiklik yaparak, fabrikayi kurdular. Bunu TRAÇIM’in sahipleri mi yaptirdi bunu bilmiyorum. Ama bizim planda olmayan, sonra da Maden Kanunu’na koyulan bir madde sayesinde TRAÇIM ruhsat aldi, binayi yapti. Sonra Danistay’a dava açildi ve Danistay 6. dairesi, önce bu planin degistirilen hükmünü, yani bakanligin yaptigini iptal etti. Sonra da TRAÇIM’in kapatilmasina karar verdi.”
“TRAÇIM, Toprak Koruma Kanunu’na aykiri oldugu için kapatildi”
Osman Inci, orada bu ülkenin çok sayida çalisan insanla bir yatirimi söz konusu olmasina ragmen kanuna aykiri bir faaliyet sergilenmesinin kabul edilemez olduguna dikkatleri çekti. Osman Inci TRAÇIM’in kendi planlarinda yazan maddeler sebebiyle degil, Toprak Koruma Kanunu’na aykiri olmasindan ötürü kapatildigini hatirlatarak, Danistay’in hem hükmü iptal ettigini, hem de kapatma karari verdigini bir kez daha belirtti.
Kapatilma kararina çalisan insanlar açisindan üzüldügünü dile getiren Inci, “Ama ormana da yazik. Oradaki sularin hepsi, Trakya’nin havzasina iniyor. Sularin önüne oldugu gibi set çekimis oluyor. Ormanin tabanindan gelen sular, havzayi besler. Gidip oralardaki kuyulara vuruyorlar. ISKI’ YE toplayip, alip Istanbul’a götürüyorlar. Nerenin suyu bu? Bu çanagin suyu.
Sen bu suyu toplayip götürürsen, buradaki çiftçi artezyenle çektigi suyu nereden alacak? Burayi kurutursan suyu nereden bulacak? Nasil tarim yapacak?” seklinde konustu.
“Sanayi yüzünden suyumuz ve beslenmemiz büyük tehlike altinda”
Åzu anda Çerkezköy’deki su seviyesinin 130 metre oldugunu kaydeden Osman Inci, Çorlu ve Çerkezköy’deki sanayi bölgelerinin çektigi su sebebiyle, 5 yilda suyun 15-40 metre arasinda düsüs yasadigini ifade etti. Bunlarin 5 yillik sonuçlar olduguna vurgu yapan ve bu süreçte suyun pahalilandigini dile getiren Profesör, “Sanayi buralardaki kaynagini tüketince, yeni su bölgesi arayacak. Yine aritmayacak. Nehre verecek. Ama zaten nehir hiç bir sey yasamayacak kadar kirli durumda. Sonra buradaki kirlilik Gala Gölü’ne sirayet edecek. Åzu anda Kuzey Ege’de balik yok. Kimler etkileniyor? Tarim, Lagün göller dedigimiz dogal kaynaklarin oldugu koruma alanlari ve deniz etkileniyor. Bunlara bagli olarakta beslenme etkileniyor.” dedi.
Tarimsal ürünlerde agir metallere rastlandiginin önemle altini çizen Osman Inci, bunlarin bilimsel sonuç oldugunu söylüyor ve ekliyor: “Bunu gizlemenin anlami yok. Ben tipçiyim. Benim isim ayni zamanda çevre sagligi.
Sorumlulugum var. Bitkilerde bazi standart rakamlari zorlayan agir metaller çikiyor. Bu ürünleri ne yapacagiz? Bu nehri kirletmemek çevrenin temel ilkesidir. Kanun da bunu söylüyor.
Çevre Kanunu’nu açin bakin. Savundugu unsurlardan biri, kirletenin bedelini ödemesidir. Peki neden aritmiyorlar?”
Hazirlayan: Erkan Gökçen
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol