İşin ustaları tecrübelerini paylaştı

Avrupa KOBİ Haftası kapsamında Kırklareli Üniversitesi'nde girişimcilik konulu panel düzenlendi. Neredeyse sıfırdan başlayarak işletmelerini bugün önemli birer şirket haline getiren Kırklarelili iş adamlarının katıldığı panelde iş adamları
tecrübelerini işe nasıl başladıklarını öğrencilere anlattı. Girişimciliğin öneminin vurgulandığı panelde gerekeni ortaya çıkarmanın ve kalitenin önemine değinildi.

Avrupa KOBİ Haftası, kapsamında Kırklareli Üniversitesi Pınarhisar Meslek Yüksek Okulu'nun KOSGEB işbirliğinde düzenlediği girişimcilik üzerine panel Rektörlük Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Yöneticiliğini Kırklareli Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülnur Eti Eçli'nin yaptığı panele, Karalar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Karalar, YÜZÜAK Yağmurlama Tabanca Sistemleri Genel Müdürü Tolga Yüzüak ve Kırklareli Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Tokatlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panel öncesi açılış konuşmasını yapan Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Fazıl Güler, Türkiye'nin Avrupa KOBİ Haftası etkinliği çerçevesinde geçen yıl en fazla etkinlik düzenleyen ülke olduğunu belirterek "Bizde üniversite olarak girişimciliğin önemine inanıyor bu konuda yapılan çalışmaları içtenlikle destekliyoruz" dedi.

Ardından konuşan Tekirdağ KOSGEB Hizmet Merkez Müdürü Özay Cebeci de, Avrupa KOBİ Haftası etkinliklerine KOSGEB olarak 2009'dan beri destek verdiklerini dile getirdi.
Ülkemizde girişimciliğin gelişmesine katkı verme anlamında güzel gelişmelerin olduğunu söyleyen Cebeci, "Takdir edileceği gibi girişimcilik çok ciddi öneme haiz bir mesele. Bizler hepimiz belli eğitimlerden geçiyoruz, hedeflediklerimiz var ama dönüp topluma öğrencilere, girişimcilere baktığımızda sahayı incelediğimizde 'ne iş yapacaksın gelecekte' diye sorduğumuzda daha çok daha az riskli, garantili, ücretli bir gelecek tasarısı olduğunu gözlüyoruz. Ama milletlerin kalkınmasında en önemli en temel faktör ise girişimcilik" diye konuştu.
Daha sonra KOBİ'lerin ekonominin itici gücü olduğunu belirterek paneli başlatan Kırklareli Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülnur Eti İçli kısa konuşmasının ardından sözü Kırklareli Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Tokatlıoğlu'na bıraktı.
Girişimci iş fırsatlarını görür
Kırklareli Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Tokatlıoğlu da, "Girişimcilik Kavram ve Kuram" başlığı ile yaptığı sunumunda "Girişimci kimdir?" , "Neden iş kurar?", "Girişimcilik nedir?" ve "Girişimcilik neden önemlidir?" sorularına yanıt verdi. Girişimci doğulmadığını girişimci olunduğunu belirten Tokatlıoğlu, girişimcinin işini kurmadan önce iş fırsatlarını gören kişi olduğunu dile getirdi. İş fırsatının doldurulmamış bir boşluk olduğunu ve bu boşluğu herkesin görme şansının olduğunu ifade eden Tokatlıoğlu, şöyle konuştu;
"Hepimiz biliriz iş fırsatları alnında 'fırsat' yazarak gelmez her zaman. Bunu fark etmemiz gerekir. İş fırsatı içinde aynı şey geçerlidir. Birinin bunu görmesi keşfetmesi gerekir. Girişimcinin iş fırsatını görebilmesi onun bilgi arayışında olmasını gerektirir. Duyularının açık olması lazım. Bütünün bilgisine sahip olması lazım. Akabinde öngörü yeteneği lazım. Öngörü ile keşfettiği boşluğu nasıl dolduracağını görecek. İnsanın istekleri ve ihtiyaçları sınırsızken onları doyurmak için gerekli olan kaynaklar sınırlıdır. Bu kıtlık meselesi ekonominin savaştığı düşmandır. Bu ihtiyaç ve kaynakların arasındaki gerilim ancak bu kaynakların farklı kombinasyonlarının kurularak aşılması mümkün olan bir gerilimdir. Bu gerilime karşı insanoğlunun bir silahı vardır. O silah hayal gücüdür. İşte girişimci hayal gücünü devreye sokarak o boşluğu dolduracak olan kişidir.
Girişimcinin gördüğü iş fırsatını değerlendirebilmesi için üretim faktörlerinin bir araya gelmesi gerekir. Emek, sermaye, bilgi ve teknoloji gibi kaynaklara ihtiyacı var. Ancak bunları bir araya getirerek işletmesini kurabilir. Bu süreçte girişimcinin riske tolerans göstermesi gerekir. Risk ise kaybetme endişesi ile kazanma umudunun bir arada olduğu bir belirsizlik durumudur. Girişimci kazanma umuduyla kaybetme olasılığını göze alan kişidir. İşletme kurulduktan sonra girişimci ekonomik değer yaratacaktır. Bu değerde ekonomide bir zenginleştirme işlevi üstlenir. Burada yeniliğe parmak basmak istiyorum. Girişimci yenilikçidir. Yenilik dediğimiz şey bilinen bir ortamda bilinen kaynaklarla bilinmeyen bir şey yaratmaktır. Bu kaynakların farklı kombinasyonlarının kurulması söz konusudur. Girişimci yeri bir ürün yaratır, bir ürünü değiştirir. Yeni bir dağıtım yeni bir satış önerir. Girişimci fırsatları gören, kaynakları birleştiren, katma değer yaratandır. Girişimci kendi kendinin patronu olmak isteyendir. Ekonomik değer katar, istihdam sağlar. Girişimci sosyal refaha götürür. Eğer ben sosyal refahı artırmak istiyorsam girişimcinin sayısını artırmalıyım. İçinde bulunduğumuz Avrupa KOBİ Haftası'nın da amacı biraz bu mekanizmayı anlatmak. Girişimciliğin ruhunu yaymaya çalışmak. Onun ekonomiye topluma neler kattığın anlatmaya çalışmak."
Bazen de iş kendiliğinden gelişir
Tokatlıoğlu'nun konuşmasının ardından KARALAR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Karalar söz aldı. Kırklareli'nin Dereköy ilçesinde 1952 yılında doğduğunu belirten Karalar, 13 yaşında çırak olarak başladığı iş hayatında nasıl usta bir makine modelcisi olduğunu ardından birbiri ardına yeni şirketlerin nasıl açıldığını anlattı.
Ailesinin 1965 yılında Dereköy'den İstanbul'a göç ettiğini belirten Karalar, İlkokulu İstanbul'da tamamladıktan sonra iş hayatına çırak olarak başladığını dile getirdi.  13 yaşına kadar Dereköy'de olduğunu belirten Karalar, burada makine modelciliğine merak sardığını kaydetti. Karalar, 13 yaşından günümüzü yaşadıklarını; "Ben makine modelciliği ile ilgili bir yerde çırak olarak işe başladım. Makine modelciliği herhangi bir döküm yapılacak araba, ev eşyası, bir makine parçası olabilir dökümü yapılacak parçanın birebir ahşaptan yapılan kopyasıdır. O günkü şartlarda el emeği ile o parçayı ahşaptan şekillendirmekti. Makine modelciliği yapabilmeniz için teknik ressam olmanız lazım. Dökümcülüğü bilmeniz lazım. Üretilen dökümün yerine takılabilmesi için işlenmesi lazım. Bütün bunları bilmeniz lazım ki makine modelcisi olabilesiniz. Çıraklığımda 5 yıl kadar öğrendim. Bu dönemde hiç farkında olmayarak Türkiye'de çok aranılan iyi bir modelci olduğumuzu anladık. Transfer teklifleri gelmeye başladı. Çıraklık döneminde 350 lira maaş alırken bir yerden 3 bin 500 lira teklif edildi. Ben o kadar iyi modelci olduğumu bilmiyordum o güne kadar. Teklifi kabul ettim. Orada bir yıl çalıştım. 1 yıl sonra birileri geldi biz bir iş kuralım ortak olalım dedi. Benim sadece maaşım vardı. Başka param yoktu. Bana parayı onların vereceğini benimde yeteneğimi ortaya koyacağımı söylediler. Kabul ettim. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Hiç para koymadan birileri bana o imkânı sağladı. 2 yıl çalıştım ve 2 yıl sonra ne gerek var ben çalışıyorum ortağım sadece para ortaya koyduğu için karı bölüşüyoruz dedim. Ben bunu tek başıma da yapabilirim dedim. O gün borçlanarak yatırım yapma imkânlarını öğrenmiş oldum. Nitekim o gün ilk işimi kendi başıma kurmuş oldum" sözleri ile anlattı.
Dünyanın önemli otomobil markalarına ve yurt dışına çeşitli makine parçası üreten Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki ARDÖKSAN Sfero ve Kalikeli Pik Döküm Sanayi hakkında hazırlanan filmi öğrencilere izleten Karalar, ana işlerinin ARDÖKSAN olduğunu ancak işin yeni işleri de getirebildiğini söyledi. Karalar, "Bu ana işimiz. Ama iş kendiliğinden gelişiyor. Döküm işinde kum kullanılıyor. Bu iş için kum lazım. Kırklareli'de kum varmış. Bu sefer ARKUMSAN Madencilik diye kendi ihtiyacımız olan kumu ve döküm sanayine gereken kumu sağlamak için bir firma daha kurduk. Sanayi kumlarında dökümcülere çok uzak noktada olduğumuz gördük ama bizim kumumuzun yapı kimyasallarına da müsait olduğunu görünce bu kez BERTONİ ARKİM markası ile yapı kimyasalları üreten bir şirket kurduk. Bu şirket bugün ARKUMSAN'ın ürettiği kumla yapı kimyasalları üretiyor. Bunlar evlerimizde yaptırdığımız mantolama sıvaları, izolasyon yapıştırıcıları, seramik mermer yapıştırıcıları. Ne oldu iş işi doğurdu. Istranca markası ile Karalar AŞ adı altında süt ürünleri tesisimiz var. Trakya'nın her yanında Istranca markası bulunur. Peki, o nereden geldi yaptığımız işlerle hiçbir ilgili yok. Benim dedem Selanikten 1893'te çete baskısı ile Türkiye'ye gelmiş. O zaman Ahmetbey köyüne yerleştirilmişler ama dedem hayvancılık yaptığı için Ahmetbey'de bunun olmayacağını söylemiş. Bunun üzerine Dereköy'e yerleştirilmişler. Dedem hayvancılık yapmış ardından babam hayvancılık yapmış bende 13 yaşına kadar hayvancılığın içinde idim. Oradan bir süt alışkanlığı var. Şimdi Istranca ile süt ürünleri üretiyoruz. Benim iş hayatım böyle geçti sizler bundan ne çıkarırsınız bunu sizlere bırakıyorum" şeklinde konuştu.
Karalar, Trakya'da insanların ortak iş kurma kültürlerinin olmadığını sözlerine ekledi.
Kalite ve dürüstlük
Son olarak söz alan YÜZÜAK Yağmurlama Tabanca Sistemleri Genel Müdürü Tolga Yüzüak, 32 yaşında olduğunu belirterek askerlik dönüşü 2004 yılında KOSGEB'in desteği ile babasının işini geliştirdiğini 2 kişi çalışırken bugün 25 kişiye iş verir duruma geldiklerini aktardı. Küçük bir atölyeden kısa sürede dünyanın farklı ülkelerine ürün ihraç etmeye başladıklarını kaydeden Yüzüak, iş hayatını şöyle anlattı;
"1980 doğumluyum. Babamın kurduğu bir atölyede sulama tabancaları ve onların sehpalarının bağlantısını yapıyordum. Öğrencilik dönemlerinde ziraat mühendisliği okurken çiftçilerin durumlarını, sulama ihtiyaçlarını fark ettim. Bizde bu işi yapıyorduk ama yaptığımız iş tamamen çiftçinin atölyeye gelip babamdan bunu istemesi şeklinde idi. Gelin haftaya alın diyorduk. Kaparo verirlerdi bunu alır malzemeyi alır üretime başlardık. Askerden geldikten sonra babama bu işi geliştirmemiz gerektiğini söyledim. Fuarlara gitmeye başladım. İlk fuarıma bir arkadaşımın yanında 1 metrekarelik bir stantla başladım. Oradan topladığımız kartvizitler vardı onları ziyaret etmeye başladım. Yıllık 40-50 tane üretim yaparken o sene 150'ye çıktı üretimimiz. 2 kişi çalışıyorduk. Derken ürünleri tanıtmaya gezmeye başladım. Firmalara gittim ürünlerimizi beğendiler ürünü verdim parasını alıp cebime koydum. Derken adam almaya başladık. Ben satış ve pazarlamaya daha rahat zaman ayırmaya başladım. Satış ve pazarlama çok önemli. Tamamen farklı şeyler ama birlikte götürülmesi lazım. 4-5 yıl sürekli satışlarımız katlanarak arttı. Üretimimiz 1500'lere çıktı. Müşteriler, çiftçiler beni iyice tanıdı ve müşteriye şunu aşıladık. Tolga Yüzüak bir mal yaparsa en iyisini yapar. Bunu kabul ettirdikten sonra yurt dışı fuarlara başladık. Satış elemanı aldık. KOSGEB sayesinde proje hazırladık. Amerika, Almanya, Sırbistan'da fuarlara katıldık. Satış rakamlarımız inanılmaz bir hızla arttı. Sektörde şuan dünyadaki 10 firmadan biri haline geldik. Dışarıda yaptırdığımız işleri kendimiz yapmak için makine aldık. Bunların nasıl çalıştığını gecelerce çalışarak öğrendik. Daha sonra bu makineleri kullanacak adamlar bulduk. Yurt dışı fuarları gezerken yeni şeyler görmeye başladık. Bir parça üretirken ona bağlı başka parçalar da üretmemizi istediler. Arkası yapılır mı, önü yapılır mı diye sorarlarken sonunda çıkıp bize komple set yaparsı mısınız dediler. Sulama tabancası oldu sulama sistemi. 2 hafta önce Rusya'da fuarda idik. Beni aradılar dönünce bir makine istediler bunu yapan mısınız dediler. Yaparız dedik. Başladık ve sene sonuna kadar ilk ürünü çıkartacağız. Ortada ürün yok ama şimdiden iki tane sattık. Bu iş güvenle olur. Müşterilerinize güven aşılamak zorundasınız. Heyecan çok önemli. Müşterileriniz sizdeki heyecanı görmek istiyor sizdeki bu ruh onların size güvenmesini sağlıyor. Kaliteden ödün vermeden ürününüzü yapın. Kaliteden feragat ederseniz biri iki yıl belki götürürsünüz ama üçüncü yıl olmazsınız. Bir numara olacağını düşünün ve bunu müşterilerinize hissettirin. Babamın kurduğu atölyeyi 2004 yılında basit işletmeden bir şirkete KOSGEB desteği ile dönüştürdük. Yeter ki bir şeyler yapmak isteyin, pazarı koklayın. Sürekli aynı şeyde ısrarcı olmayın. Değişikliklere çok kolay ayak uydurmanız lazım. İyi niyetiniz olduktan ve kaliteli olduktan sonra başarı mutlaka gelecektir. 2 kişi ile çalışırken bugün 25 çalışanımız var. Bunu sağlayan kalite ve dürüstlük."
Panel öğrencilerin katılımı ile soru-cevap şeklinde devam etti.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol