Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Düğün Salonu'nda dün bir seminer düzenlendi. Dün saat 11.00'de düzenlenen seminere Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker de katılım gösterdi. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında düzenlenen seminere Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'ndan (TESK) ARGE Uzman Yardımcısı Neslihan Yokuş konuşmacı olarak katılım gösterdi. Uzman Yrd. Neslihan Yokuş düzenlenen seminerin Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları ile ortaklaşa düzenlendiğini ve Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları üyeleriyle muhasebecilere bu seminerin verildiğini bildirdi.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Semineri Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Düzenlenen seminerin açılış konuşmasını Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker yaptı. Şeker konuşmasında katılımcılara hoş geldiniz dedikten sonra, "Değerli arkadaşlar bildiğiniz gibi 30.06.2012 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası yürürlüğe girdi. Onun akabinde Aralık itibariyle yönetmelikler gündeme geldi. Aslında çok önemli bir konu. Bu konuyla ilgili sağolsunlar bizim isteğimize icabet eden Uzman Yardımcısı Neslihan Yokuş bizlerle birlikte" açıklamasını yaptı.
Şeker'in konuşmasının ardından TESK ARGE Uzman Yardımcısı Neslihan Yokuş konuşmasını yapmak üzere kürsüye geçti. Yokuş konuşmasında, "6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nu başkanımızın da dediği gibi 30 Haziran 2012'de yayınlandı. Birçok maddesi yürürlüğe girdi fakat bazı maddeler yürürlükte değil. Kanun 2012'de Haziran'da çıktı ancak önceki çalışmaları bir hayli uzun sürdü. Ben bütün o çalışmalarda yer aldım, hatta kanun taslak aşamasından, meclisteki komisyonlarda da bulundum. Sıkıntıların neler olabileceğini az çok tahmin ettik. Şu an uygulamada henüz bir sorun olmadığı için bu sıkıntılar gerçekleşecek mi bilmiyoruz. Umarız gerçekleşmez, uygulanabilir bir kanun olur, esnafa, sanatkâra, faydalı, herhangi bir maddi külfet getirmeyecek, aynı zamanda iş kazaları, iş hastalıklarını en aza indirgeyecek bir kanun olur. Çünkü biliyorsunuz kanunlar çıkarılan uygulamada herhangi bir şey etkin değilse kanunluğuyla kalıyor" açıklamasını yaptı.
"Artık tüm çalışanlar kapsam altında"
Neslihan Yokuş sunumunu dinleyenlere anlatabileceği en iyi şekilde hazırladığını belirterek, "Düzenlenen kanunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hazırladı. 30 Haziran 2012 tarihinde resmi gazetede yürürlüğe girdi. Bazı hükümleri aşamalı olarak hayata geçirelim dedi bakanlık çünkü bundan önce 3'den az işçi çalıştıran yerler iş kanunundan da muaftı. Dolayısıyla iş kanunundan muaflık İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'ndaki bir maddeyi etkiliyordu. Ama şu an sadece yanında her hangi bir çalışanı olmayan kişileri kapsamayan bir kanun. Onun dışındaki bütün maddeler yürürlüğe girdi. Sadece 6, 7 ve 8'inci maddelerde İş Güvenliği Uzmanı, İş Yeri Hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülükleri tehlike sınıfına göre belli tarihlere kadar onları çalıştırma zorunluluğu getirdi. Kanun bütün çalışanları kapsama aldı. Bu kapsamda, sayı sınırı olmaksızın memurlar, işçiler, işverenler, çıraklar, stajyerler yani tüm çalışanlar, bunun içinde kamuda çalışanlar da dahil, tarım da dahil. İstisnalar ise TSK, Emniyet Teşkilatı, Afet Müdahale Ekipleri, Ev Hizmetleri'nde çalışan kişiler ve kendi namı ve hesabına çalışan kişiler. Mesela yanınızda herhangi bir kalfa ya da çırak yoksa, sigortalı bir çalışanınız yoksa tek başınıza çalışıyorsanız bu kanunun tamamından muafsınız. Şimdi özellikle İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ile kapsam alanlarında önemli değişiklikler oldu. Mesela en çok gündemde olan, bütün iş yerleri artık İş Yeri Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı, İş Yeri Hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştıracak konusu. Yalnız herkes zannediyor ki, 'ben berberim, berberimde iş yeri hekimi mi çalıştıracağım'. Böyle bir şey yok. Eğer bünyenizde gerekli belgelere sahip işçi istihdam ediyorsanız çalıştırabilirsiniz. Yoksa ortak sağlık güvenlik hizmetleri birimleri var. Onlardan bu hizmet alınacak" dedi.
Yokuş, "İşyerleri tehlike sınıflarına göre ayrıldı"
Açıklamasına iş yerlerinin yapılan işin niteliğine göre tehlike sınıflarına ayrıldığını ifade eden Yokuş, "Tehlike sınıflarının tespitinde iş yerinde yapılan asıl iş esas alındı ve bunun tebliği yapıldı. Bunun tebliğinin ekinde iş yeri tehlike sınıflarının listesi var. İş yerinizin hangi tehlike sınıfında yer aldığına bakıyorsunuz ve daha sonra çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı çalıştırmak zorunda. Tehlikeli sınıftakiler B sınıfı, az tehlikeliler de C sınıfı uzman çalıştıracaklar. İş Yeri Hekimleri de bütün tehlike sınıflarına bakabilecek. Yalnız şu an Türkiye'de A ve B Sınıfı Tehlike'de İş Güvenliği Uzmanları'nın sayısı az olduğu için bakanlık buna da bir düzenleme getirdi. Şu an C Sınıfı Uzmanlar B'ye de bakabiliyor. B'ler de A sınıfına da bakabiliyorlar" dedi.
"39 maddelik kanunun çoğunluğu işverenin yükümlülüklerini kapsıyor"
Yokuş yaptığı sunumda iş yerlerinin yükümlüklerine de değindi. Açıklamasında işyeri yükümlülüklerini açıklayan ARGE Uzman Yardımcısı Neslihan Yokuş, "Kanun 39 maddelik bir kanun fakat birçok maddesi işverenin tamamen yükümlülüklerini kapsıyor. Öncelikle İş Yeri Hekimi, İş Güvenliği Uzmanı ve diğer sağlık personeli görevlendirme zorunluluğu var iş yerlerinde. Risk değerlendirmesi kontrol ölçüm araştırma zorunluluğu var. Acil durum planlamaları yapılacak. İlk yardım hazırlıkları olacak. Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda çalışanların tahliyesi durumu da iş verenin sorumluluğunda. İş kazalarının kayıt ve bildirimi SGK'ya yapılacak. Aynı zamanda çalışanlarınızı bilgilendirmek zorundasınız" açıklamasını yaptı. Yokuş seminer boyunca katılımcıları konu hakkında bilgilendirdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol