İnsanlık tarihinin en büyük kıyımlarından birisi; Hocalı Katliamı

Türkiye’nin birçok şehrinde büyük bir özveri ile düzenlenen Hocalı Katliamı anma etkinlikleri, Kırklareli’nde de gerçekleştirildi. Ötüken Fikir ve Sanat Kulübü tarafından organize edilen etkinlik Kırklareli Üniversitesi öğrencilerinin yoğun katılım ile gerçekleşti. 24 Şubat Cumartesi günü saat 17.00’da Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi’nin alt katında bulunan Tiyatro Salonu’nda yapılan etkinliğe Kırklareli Ülkü Ocakları İl Teşkilatı da katılım gösterdi. Hocalı Katliamı’nın öncesi ve yaşananlar hakkında bilgiler verilen etkinlikte; Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erhan Aktaş tarafından seminer gerçekleştirildi.

24 Şubat Cumartesi günü saat 17.00’da Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi’nde başlayan etkinliğe yoğun katılım sağlandı. Şehitler için gerçekleştirilen saygı duruşu ve ardından okunan İstiklal Marşı’nın ile başlayan tören, okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Ardından Hocalı Katliamı ile ilgili bir belgesel gösterimi gerçekleştirildi.
Ötüken sadece bir yer değildir
Belgesel gösteriminin ardından kürsüye çıkan Ötüken Fikir ve Sanat Kulübü Başkanı Emrah Pelit konuşma geçekleştirdi. Pelit, “Ötüken’i anlamak araştırmalar yapmak günümüzde çok kolay. Ancak maneviyatını anlamak bu önemli günde daha da ortaya çıkmaktadır. Bizler ve gönüldaşlarımız, Ötüken’i bir yerden ziyade yaşadığımız her alanda, gönlümüzün köşesinde, en hoş sedaların arasında tutmalıyız” dedi.
“Dünya her zaman olduğu gibi söz konusu Türk ise sessiz
kalmaktadır”
Pelit Hocalı Katliamı hakkında, “Bu kara günün ve zulmün hüznünü hissederek gelecek nesillere de aynı irade ile anlatmaya anlatacağız. 1915 yılında başlayan Ermeni olaylarına 1992 yılında Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur sözü ile daha çok idrak edebildiğimiz Hocalı Katliamı şahittir.
Ermeni-Rus işbirliği ile başlayan olaylar, günümüzde de devam etmektedir. Dünya her zaman olduğu gibi söz konusu Türk ise sessiz kalmaktadır. Fakat bizler aziz Türk milletinin neferleri yüksek sesle haykıracağız savaş Türk’ün düğünüdür, Türk mazlumun beklediğidir. Kanayan yaramız olan Hocalı Katliamı programımıza değerli vakitlerinizi ayırdığınız için teşekkürlerimizi sunuyoruz” sözlerini sarf etti.
Katliamın perde arkası seminer ile anlatıldı
Ötüken Fikir ve Sanat Kulübü Başkanı Emrah Pelit’in konuşmasının ardından Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erhan Aktaş, Hocalı Katliamı’nın perde arkası ve yaşanan olaylar hakkında bir seminer gerçekleştirdi. Aktaş, Hocalı Katliamı’nın öncesinden gerçekleşene kadar olan sebepleri ve sonuçlarını tarihi belgeler ışığında izleyenlerle paylaştı. Seminerin ardından Ötüken Fikir ve Sanat Kulübü Danışman Hocası ve Kırklareli Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Coşkun tarafından Aktaş’a plaket takdim edildi.
Hocalı Katliamı Tarihi
Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Perde Arkası
Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi'yle Ağdam'ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi'yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.
Aralık 1991'de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerilerin yaşadığı Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen Ermeni ablukasında kaldı. 30 Ekim'den itibaren karayoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı. 20 Kasım 1991'de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuç da birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti. İşgalden önce 1991-1992 kış aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalıdan çıkmış mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne söylediklerine göre, bazı durumlarda bombardımanlar açıkca sivil hedeflere karşı yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve gazdan yoksundu.
936 km2'lik alana sahip, savaştan önce 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat 1992 tarihinde yağmaya maruz kalmış ve kasaba tamamen yok edilmiştir. Uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı. Kasaba Alef Hacıyev komutasındaki yaklaşık 160 hafif silahlı kişiden oluşan Özel Polis Gücü (OMON) birlikleri tarafından savunulmaktaydı. İlaveten 200 kişilik savunma kuvveti mevcuttu.