"Insan merkezli bir yerel yönetim"

Özgürlük ve Dayanisma Partisi (ÖDP) Kirklareli Il Baskani Hüseyin Kahraman, 29 Mart yerel seçimleri öncesinde parti olarak hedeflerini açikladi. Yerel yönetim anlayislarinin insan merkezli olacagina dikkat çeken Kahraman, tüm partileri, hedeflerini kamuoyu ile paylasmaya davet etti.

Kahraman, açiklamasinda sunlari kaydetti: "Yaklasan yerel yönetim seçimleri, bize bir kez daha gelecegimize dair karar verme sorumlulugu veriyor. Önümüzdeki aylarda, toplumlar üzerindeki travmatik etkileri daha da görünür hale gelecek 'Dünya Ekonomik Krizi'ni yaratanlarin politik anlayislariyla, krizin bedelini ödeyecek olan toplum kesimlerinin politik anlayislari arasinda bir tercih yapacagiz. Ezilmeye, sömürülmeye, bedel ödemeye devam mi? Yoksa, emegimize, esitlige, özgürlüge, barisa, kisaca onurumuza ve gelecegimize sahip çikan politik mücadeleye devam mi?          

Sunu iyi bilmeliyiz ki; bugün, bizi açliga, yoksulluga, çaresizlige mahkum eden küresellesmis emperyal güçlere karsi, bireysel ve grupsal mücadele yerine, demokratik güç birligine her zaman oldugundan daha çok ihtiyaç vardir. Irkçiliga, gericilige, emperyalist kapitalizme, yeni liberalizme karsi, ancak bu sorumluluk bilinciyle basari kazanabiliriz.

YEREL YÖNETIMLER RANT ALANI DEÄzILDIR

Günümüzde yerel yönetimler özellikle büyük illerde /metropollerde sermayenin bir tür yatirim alani haline gelmistir. Her ölçekten is çevresi yerel yönetim alanini kendi pazari gibi görmektedir. Mevcut isleyis içinde yerel yönetimler belediye, il genel meclisi yönetim sürecinde temsili kaldiklarindan, 'Katilimci ve Dogrudan Demokrasi'nin katilimci mekanizmalarini hayata geçiremediklerinden demokratik isleyisten yoksundurlar.

 Yerel ölçekte yönetimin güçlendirilip demokratiklestirilmesi öncelikli sorun olarak günümüzde önemini korumaktadir. Yereli kimin, kimlerin yönettigi degil nasil yönetilecegi önemli bir soru olarak karsimizda durmaktadir.

Yurttasi esit kosullarda hak sahibi olarak kabul eden, kamusal/sosyal anlayisin yerine serbest piyasa ekonomisinin pazar anlayisinda  'müsteri' kabul eden anlayisi, kabul edilemez.

Basta, egitim ve saglik olmak üzere; içme suyu, ulasim, konut, kanalizasyon, çevre, enerji, iletisim ve sosyal hizmetleri bunlarin özelligi geregi kamusal hizmetler olarak görüyor ve bu hizmetlerin metalastirilmasina karsi çikiyoruz.

Bunlarin kamu tarafindan yerine getirilmesini savunuyoruz.

Kentsel demokratik planlamayi savunmanin geregine inaniyor, halkin dogrudan katildigi sendikalar ve meslek odalarinin da yer aldigi planlama sürecinin kamu yarari gözetilerek birlikte basarilmasi gerektigine inaniyoruz.

Kente, kentin degerlerine karsi kente zarar veren uygulama ve eylemlerin 'Kente Karsi Suç' kabul edilmesini, kentin ortak alanlarinin yagmalanmasini denetleyip önleyecek kente karsi suç kavraminin tartisilip halkin bilincine yerlestirilmesinin geregine inaniyoruz. 

NASIL BIR YEREL YÖNETIM ANLAYISI

1- Egitimin, sagligin, temiz su kullaniminin, temiz bir çevrede yasamanin, ulasim, kültür ve sanattan yararlanmanin kentli haklari oldugunu kabul ediyor ve bu hizmetlerin serbest piyasa ekonomisi kurallarina göre ticarilestirilip kar alani haline getirilmesine karsi çikiyoruz.

2- Halkin yönetime katilimi ve yapilanlarin denetimi için, mahalle meclislerinden baslayarak örgütlenmis Sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluslariyla ve onlarin temsilcileriyle uzmanlarin da katildigi 'Kent Meclisleri'ni daha etkin kilacak katilimci bir anlayisi savunuyoruz.

3- Yerel yönetimleri halkin demokrasi kültürünün gelistigi bir okul olarak görüyoruz.

4- Belediye baskanina endeksli yerel yönetim anlayisi yerine, katilimci mekanizmalar üzerinden kenti yönetmenin dogruluguna inanan bir görüsü savunuyoruz.

5- Belediyenin ekonomik olanaklarinin bütçesinin nasil ve nerelere harcanacagina iliskin kararlari almada o yörede yasayanlarin sürece katilacagi 'katilimci bütçe' anlayisini hayata geçirmek istiyoruz.

6- Yerel Yönetim anlayisimiz insan merkezli olup, yoksul ve ezilenlerin öncelikli oldugu, emege ve sosyal adalete sayginin esas alindigi, engellilerin sosyal gündelik yasama katiliminin önem arzettigi seklindedir. Kisacasi Özgürlük ve Dayanisma Partisi olarak;  yerel yönetime soyunan tüm siyasi partilerin yukarida belirtilen bu ve benzeri konularda neler düsündüklerini medya araciligiyla kamuoyunda tartismalarinin gerekli ve faydali olacagina inaniyoruz"