"Insaat sektörü hala bankacilik sistemine muhtaç"

Dumankaya Insaat Grubu Yönetim Kurulu Baskani Ugur Dumankaya, geçtigimiz aksam Kirklareli Isadamlari Dernegi (KIAD)’nin davetlisi olarak ilimize geldi. “Insaat Sektörünün Bugünü ve Gelecegi” konulu panelde Dumankaya katilimcilara, sektörün ekonomik krizden nasil etkilendigini, firmalarinin kriz dönemini nasil geçirdigini ve insaat sektörünün genel durumuna yönelik degerlendirmelerini aktardi. Saat 20:30’daki panele

Vali Yardimcisi Abdurrahman Inan, KIAD Baskani Selim Kinali, KIAD Genel Sekreteri Åzadan Canaz, KIAD Insaat Sektör Komitesi Baskani Mustafa Kaya, birçok KIAD yetkilisi ile çok sayida üye istirak etti.

TUSKON (Türkiye Isadamlari ve Sanayiciler Konfederasyonu)’un ve KIAD’in faaliyetlerinin barkovizyonda katilimcilarla paylasilmasinin ardindan Dumankaya Insaat Grubu’nun tanitim filmi gösterildi. Daha sonra Ugur Dumankaya konusmak üzere kürsüye geldi. Insaat Sektörünün 1999 depreminin sonrasinda çalkantili dönemler geçirdigini ifade eden Dumankaya, yasanan ekonomik krizlerin sektörde magduriyeti çogalttigina dikkat çekti. 

“Insaat sektörü zor hizlanir, ama hizlandikça ivmesi de büyür”

Ugur Dumankaya, “2006 yilindan sonra konut kredi fazileri yükseldi. 2008’de de bankalar kredi vermeye çekinir hale geldi. Diger yandan sunu da belirtmeliyim. Insaat sektörü zor hizlanan, hizlandiginda büyük ivme kaydeden, fakat ekonomik krizde ilk duraganlasan sektörlerden birisidir” diye konustu.

Anlatimlarinda slayt tablolar da kullanan Dumankaya, insaat sektörünün GSMH (Gayri Safi Milli Hasila)’deki payinin yaklasik % 6 oldugunu kaydetti. Diger oranlari da su sekilde açikladi: “Insaat sektörünün istihdamdaki payi % 5 gibidir. Birinci siradaki hizmetlerin hemen sonrasinda gelir. Üçüncü ve dördüncü sirada ise sanayi ve tarim sektörü vardir. Insaat sektörü her açidan, yani yapilirken de, bittikten sonra da çesitli sonuçlara etki eder. Örnegin konut kredilerinin toplam krediler içindeki payi % 10’dur. Maalesef Türkiye’de insaat sektörü hala bankacilik sistemine muhtaçtir. Avrupa’da ve Dünya’da ise, tüm sektörler birbirine göre kaldiraç görevi görmektedir. Ama biz de bu yok.”

Ugur Dumankaya insaatin yogun oldugu ilk 5 sehri de, Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa ve Antalya olarak siraladi.

“Ülkemizde kriz, psikolojik olarak daha fazla yasandi”

Konusmasinin devaminda 2008’in sonunda patlak veren ekonomik krizin insat sektöründeki küçülmeyi kaçinilmaz hale getirdigini anlatan Dumankaya, yapilan analizlerde Tüketici Güven Endeksi’nin de ayni sürede % 87’den % 84’e düstügünü dile getirdi. Türkiye’nin ekonomik krizden psikolojik olarak daha fazla etkilendigini söyleyen Dumankaya, bunun sonucunda bankalarin da kredi faizlerini yükselltigini açikladi.

Dumankaya krizin konut sektörünü nasil etkiledigini de söyle anlatti: “Sektörde projelerin kimisi iptal edildi, kimisi durduruldu, bazilari da yavasladi. Tüketici de konut alimindan cayma noktasina geldi. Kriz, medya tarafindan magazinlestirildi. Konut alma insan hayatinda ya bir kere ya da iki kere yasanan bir durumdur. Dogal olarak insanlar kendini geri çekti. Bu sirada ise düses alicilar ortaya çikti. Zorda olan müteahhitlerden ve sektörün magduriyetinden faydalanmaya çalisanlar oldu.”

“Krizde, yeni fikirlerin öncüsü olduk”

Dumankaya Insaat’in krizden, ürünün özelliklerine degil, ürünün sundugu firsatlar dönemine önem vererek çiktigini açiklayan Ugur Dumankaya, “Kriz bizi de etkiledi. Satislarimiz düstü. Bir kavsaga geldik. Ya kösemize çekilecek ya da yeni fikirlerin öncülügünü üstelenecektik. Biz ikincisini tercih etik” degerlendirmesinde bulundu.

Piyasada olusan moral bozuklugunu gidermek için bazi seylerin yapilmasi gerektigini belirten Dumankaya, Üzeyir Garih’in “Camdan Top” benzetmesi örnegini verdi ve ekledi: “Kriz döneminde nakit akisi camdan toptur. Birçok firma da nakit akisini dogru yönetemedigi için zor duruma düstü. Çünkü nakiti dogru yönetirsen lastik top gibidir. Atarsin, ziplar ve tekrar elinde döner. Ama yönetemezsen camdan bir top olur ve attiginda dagilir. Biz firma olarak kriz döneminde sartlara uygun projeler gelistirmek istedik. Misyonumuz, nitelikli konutlar yapmak ve kente yasam alani kazandiran projeler olusturmakti. Hedef ve misyon olmadan hiç bir sey olmaz.”

Ugur Dumankaya buna da “Adres Projesi” adini verdiklerini söyledi ve bu çalismanin tanitimini yapti. Tanitimda da sunlari kaydetti:

“Müsteri ve pazari iyi

analiz eden kazanir”

“Biz, olaganüstü bir çalismayi kisa sürede yaptik. Arazinin bizde olmasi avantajdi. Bunun üstüne kardan makul tavizler verdik. Olumlu sonuçlar aldik. Yatirimciyi harekete geçiren fiyat araliklari belirledik. Her zaman oldugu gibi ‘müsteriye kazandirma’ projesine önem verdik. Bu faaliyetler lansmanimizi da olumlu etkiledi. Müsteri ve pazari iyi analiz eden kazanir. Krizde bile % 25’e yakin büyüme gösterdik.”

Ugur Dumankaya her projenin içinden bir hikaye geçmesi gerektigini altin bir ögüt niteliginde katilimcilarla paylasti ve “Farkli fikirler ile yola çikilarak, farkindaliklar olusturuldu” dedi.