Bu yıl Nisan ayının ortasında başlayan ve halen aralıklarla sağanak şeklinde devam eden yağışlar, çiftçinin kabusu olmuş durumda. Yağışların bir türlü kesilmemesi, çiftçinin elini kolunu bağlıyor. Yüksek Ziraat Mühendisi Taner Sevim, yağışların hastalık riskini arttırdığını, ilaçlama yapılmayan çiftçilerin zor günler geçirdiğini söyledi
Daha önceki yılları baz alarak, bu yılın değerlendirmesi yapan Yüksek Ziraat Mühendisi Taner Sevim, yaklaşık olarak 2 aydır devam eden yağışların çiftçiyi çok zor durumda bıraktığını, ortaya çıkan hastalıkların verimi fazlasıyla düşürdüğünü belirtti. Özellikle Kök Boğaz Hastalığı için önlem almayan çiftçilerin bu zorluğu fazlasıyla yaşadığına değinen sevim, Kök Boğaz Hastalığı'na karşı ilaçlama yapan çiftçilerinde yüksek yağışlardan dolayı hava yoluyla bulaşan Pas Hastalığı'yla uğraştıklarını söyledi. Sevim; "2 yıl öncesini baz alırsak, Kırklareli'nde yağışlar 25 Mayıs tarihinden sonra başladı ve bitkiler geç uyandı. Ser geçen bir kışın ardından başlayan yağışlar, çiftçiyi azda olsa sevindirmişti" dedi.
"Kurak bir kış, kurak bir ilkbahar geçirdik"
Daha önceki yıları baz alarak konuşan Taner; "2012 yılında Mayıs'ın 25'inden sonra, bitkiler geç uyandı. Kış çok sert olduğu için, bir nebzede olsa o yağışlar bitkilerin veriminin normale dönmesini sağladı. Geçen yılda kış çok yağışlı geçti. Yılın ilk aylarında havalar ılıktı, normal bir sezondu. Yine Mayıs'ın sonlarına doğru yağışlar başladı. Haziran'ın 15'ine kadar sürdü. Serin bir yazdı fakat sonrasında bıçak gibi kesti, yağış olmadı. Sulamasız verim buğdayda dönüm başına 150-200 kilo, ayçiçeğinde ise dönüm başına 100-150 kilo idi. Ayçiçeği de bu yağışlardan faydalanamadı. Bu yıl ise kış kuraklığını yaşadık. 14 Nisan'a kadar kurak bir kış, kurak bir ilkbahar geçirdik. Bu durum bizim için büyük sıkıntı olacak gibi duruyordu fakat 14 Nisan itibariyle başlayan ve yaklaşık 2 aydır aralıklarla devam eden sağanak yağışların, çeşitlerde yatmalara, hastalıklara ve çiftçinin tarlasını ekememesine neden oldu" dedi.
"İlaçlama yapan çiftçi daha rahat"
Geçmişte hastalıklarla uğraşan çiftçinin, bu yıl ilaçlama yaptığı için daha rahat olduğunu ifade eden Sevim; "Çiftçilerimiz geçen yıllarda zarar gördükleri Kök Boğaz Hastalığı'na karşı bir ilaçlama isteği duydular. İlaçlayan kişilerin geçen yıl 200 kilo olan ortalama verimlerinin, 350-400 kilo olduğunu gördüler. 14 Nisan'dan sonra başlayan yağışlar, Kök Boğaz ilacını atmanın yeterli olmadığını gösterdi ve Pas Hastalığı ortaya çıktı. Yüksek rutubetten dolayı çıkan bu hastalık, yayıldı. Bu Pas Hastalığı ilaçlama yapılmayan birçok tarlada görüyoruz. Bazı geççi çeşitler ya da dayanıklı çeşitler bu hastalığa karşı dirençli olduğu için zarar görmüyorlar. Ancak bu geççi buğdayların döllenmeleri daha yeni yeni başladı. Kök Boğaz ilacını attık fakat Pas ilacını atmadığımız için zarar gördük. Öncesinde ise bu yıl güzel geçti, bu yağışlar çok güzel, inşallah iyi verimler alacağız derken, 400 kilolarda seyreden ortalama verim analizleri, bu hastalık yüzünden maalesef 200 kilo seviyesine kadar düşecek. Kök Boğaz Hastalığıyla ilgili önlemini alan çiftçimiz, hiç ilaçlama yapmayan çiftçilerimize göre daha rahatlar" şeklinde belirtti.
"Kök Boğaz ilacı atmayanlar, Karak Kök Hastalığı ile karşılaşıyor"
İlaçlama yapmayan çiftçilerin zor günler geçirdiğine değinen Sevim; "Kök Boğaz ilacı atmayanlar, Kara Kök diye bir hastalıkla karşılaştılar. Bu hastalıkta başaklanma yapıyor bitki fakat döllenmiyor. Bir başakta ortalama 40-60 adet tane olması gerekirken, bu hastalığın görüldüğü bitkide tek bir tane dahi oluşmuyor. Kök Boğaz Hastalığı, kök boğazı dediğimiz bitkinin gövde ile kök kısmının birleştiği yere diyoruz. Rutubetin çok yüksek olmasından dolayı, eğer çeşit hassas ve ilaçlamada yapılmadıysa o kısımda çürümeler oluşuyor. Tapa kalkma dediğimiz dönemde ilaçlama yapmamız gerekiyor. Fakat bu ilaçlamanın erken yapılması gerekiyor. Hastalık çıktıktan sonra bitkide geri çevirme şansımız olmuyor. Bizim öncelikli amacımız korucu tedbirler almak ve ona göre üretim planlaması yapmak" diyen Sevim son olarak çeşitlerde yaşanan yatma problemlerine değinerek; "Yatmalarla ilgili şikayetlerin öncelikli nedeni, bitkilerin Kök Boğaz Hastalığı'na karşı güçsüz olması. Hastalık bulaşan bitki, toprağa bağlandığı seviyeden itibaren, başak yapmak için gereksinimi duyuyor hastalık nedeniyle yatıyor. Tanede arttıkça bu yatma artıyor. Çeşidin çok uzun boylu olması da yatma riskini artıyor. Biz çeşidin 80-90 santimetre üzerine çıkmasını istemiyoruz. 90 santimetrenin üzerine çıkarsa, yatma riski artıyor. Örneğin üre ve nitratın fazla verilmesi de bu boyun artmasını ve maalesef bu boydan dolayı çeşidin yatmasına sebep oluyor. Çeşit normalde 85 santimetre boy yaparken, ağır gübresi attığımızda ya da üreyi fazla kaçırdığımızda, çeşitlerde uzunluğun 100 santime çıktığını görüyoruz. Buda maalesef bitki ilaçlanmış olsa bile çeşidin yatmasına neden oluyor" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol