Kirklareli Il Saglik Müdürlügü, “Kolorektal Kanserlerde riskler ve erken tani” baslikli yazili bir basin açiklamasi yayimladi. Açiklamada; Il Saglik Müdürü Dr. Mehmet Bilgin, kolorektal kanserlerin önemli bir saglik sorunu oldugunu, polip gibi kanser öncesi durumlarin varligi ve kalin bagirsagin nispeten kolay erisilebilir bir organ olmasi nedeniyle erken yakalamaya uygun bir hastalik niteligi tasidigini önemle belirtti.
Bilgin açiklamasinda su bilgileri verdi;
“Kolorektal Kanserler (kalin bagirsagin son 15 cm'lik bölümüne "rektum" ve diger bölümlerine ise "kolon" adi verilir) sik görülen, kisiye ve etrafindakilere ciddi sikintilar yaratan ve ölümlere sebep olan önemli bir hastaliktir. Ülkemizde sik görülen kanserlerdendir. 2004 KSDB (Kanser Savas Daire Baskanligi) verilerine göre her 100.000 kisiden 7'sine kolorektal kanser tanisi konulmakta; yilda yaklasik 5000 yeni vaka görülmekte ve yaklasik 3200 kolorektal kansere bagli ölüm gerçeklesmektedir.
Gen yapimizdaki degisiklikler ve çevresel etkiler kanser gelisiminde önemlidir. Kolorektal kanserlerin sikligi gelismis ülkelerde ve kentsel bölgelerde artar. Yüksek sosyoekonomik yasam standartlarina sahip kisilerde risk daha yüksektir. Lifli yiyeceklerden fakir, hayvansal yaglardan zengin beslenmenin ve asiri kilo aliminin riski arttirdigi düsünülmektedir.
Yas ve aile hikâyesi en önemli risk faktörleridir. Kolorektal kanserlerin sikligi 50 yasindan itibaren dramatik bir sekilde artmaktadir. Kadin ve erkekte hemen hemen ayni siklikta görülmektedir. Kalin bagirsak kanserleri herhangi bir yasta ortaya çiksa bile hastalarin %90'indan fazlasi 40 yasin özerinde olan kisilerdir. Bu yastan sonra risk, her 10 yilda ikiye katlanir.
Kolorektal kanserler için bilinen yüksek risk faktörleri ise;
Kisinin kendisinde bagirsak polipi öyküsünün olmasi, kisinin kendisinde inflamatuvar (iltihabi) bagirsak hastaligi öyküsünün olmasi, birinci ve ikinci derecede akrabalar arasinda, 60 yasindan genç bir yakininda veya herhangi bir yasta 2 ya da daha fazla yakininda, kolorektal kanser veya kalin bagirsak polipi öyküsünün olmasi, ailede bilinen kalitsal kolorektal kanserlerin olusudur.
Kolorektal kanserlerin belirtileri arasinda bagirsak hareketlerinde degisiklik (kabizlik, aralikli ishal, agrili gaita yapma ve gaita çikaracakmis duygusu, tuvalette tam olarak rahatlayamama hissi), makattan kanama, karin ve bel agrisi, kansizlik, gaitada gizli kan testi pozitifligi kilo kaybi, ileri dönemlerde bagirsak delinmesi ve cilde agizlasma ile kasik bölgesine fitiklasma sayilabilir.
Kalin bagirsagin (kolon ve rektumun) polip ve kanserleri çogu kez iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Ülkemiz için önemli bir saglik sorunu olan kolorektal kanserleri gelismeden önlemek ve erken evrede yakalayabilmek için tarama testlerine ihtiyaç vardir. Ülkemizde bireylerin, bilinen tarama yöntemleri ile kanser taramalarinin yapilmasi ve etkin bir biçimde tedavi edilmeleri kanser vakalarina bagli ölümlerde önemli bir oranda azalmaya neden olacaktir.
Önemli bir saglik sorunu olan kolorektal kanserler, polip gibi kanser öncesi durumlarin varligi ve kalin bagirsagin nispeten kolay erisilebilir bir organ olmasi nedeniyle erken yakalamaya uygun bir hastaliktir. T.C. Saglik Bakanligi Kanserle Savas Dairesi Baskanligi'nca belirtildigi üzere ülkemizin altyapisi ve olanaklari göz önüne alindiginda ideal yöntem ortalama riskli bireylere iki yilda bir uygulanacak Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) ve 10 yilda bir yapilacak kolonoskopi yöntemleri ile yapilacak olan taramadir. Ülkemiz kosullari dikkate alindiginda gerçeklestirilebilir hedef; tüm erkek ve kadinlarda 50 yasinda baslayacak ve 70 yasinda bitecek olan toplum tabanli taramadir.
GGK testinde normal sonuç kolorektal kanser olmadigini veya ileride asla olmayacagini garantilemez; anormal sonuç, diskida kan bulunmus oldugunu gösterir - kanser tanisi degildir, ancak tedavi gerektiren bir sorun olup olmadigini belirlemek için kalin bagirsagin (kolonun) daha ayrintili bir sekilde muayene edilmesini (kolonoskopi) gerektirir. Anormal sonucun nedeni kolorektal kanserlerden çok, poliplerdeki kanama olabilir. Hemoroid (basur) gibi baska hastaliklardan kaynaklanmis olmasi da mümkündür.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol