"Il Özel Idaresi'nde güvensizlik ortami egemen"

KIRKLARELI Genel Meclisi Mart Ayi 1'nci Birlesimi'ne katilan Kirklareli Valisi Ali Haydar Öner, ilin mevcut durumunu degerlendirdi. Birlesim öncesi Il Genel Meclis Baskani Tuna Soykan tarafindan kendisine söz verilen Vali Öner, 7 Ocak 2011'de göreve basladigini animsatarak, Kirklareli'ne hizmet vermenin onur ve kivancini yasadigini kaydetti.  Kirklareli'nin konumu itibari ile sanli bir il oldugunu ifade eden Öner, ayrica ilin güzellikleri ve Istanbul'a olan yakinligi bakiminda da önemli bir konumda oldugunu dile getirdi.

Ilin dogasi, tarihi ve kültürel degerleri bakimindan zengin, insani bakimindan ise verimli ve çaliskan olmasina karsin en yasanabilir iller içinde 2008 yilinda Türkiye genelinde 10'ncu sirada iken 2009 yilinda 21'nci siraya geriledigine dikkat çeken Öner, ilin egitim olarak iyi bir yapiya sahip olmasina karsin egitim alt yapisi bakimindan çok da iyi bir konumda bulunmadigini söyledi. 

Vali Öner, "Velilerimiz çocuklarini en iyi sekilde hayata hazirlamak bakimindan büyük özveri ile hareket ediyorlar. Ögretmenlerimiz, egitim yöneticilerimiz ayni anlayisla çocuklari gelecege hazirliyorlar. Çocuklarimiz da kivançla belirtelim ki üzerlerine düseni yapma gayreti içindeler. Içinde bulundugumuz dönem yeterlilik dönemi degil yarisma dönemi. Herkes sinif geçiyor. Herkes bir üst sinifa devam hakki kazaniyor ama içinde bulundugumuz dönem yarisma dönemi, rekabet dönemi. Bunun anlami emsallerinizi geride birakmazsaniz bir üst sinifa geçmenizin çok fazla bir anlami yok. Emsallerimizi geride birakirsak ilimizi, ülkemizi kalkindirip atalarimiza layik bireyler olarak yasamanin onur ve kivancini yasariz.Kirklareli'de çocuklarimizi hayata özveri ile hazirlayan velilerimiz ve onlari en iyi sekilde egiten ögretmenlerimiz her türlü destegi hak ediyorlar. Egitim altyapimizdaki fiziki yetersizlikleri asgariye indirmemiz daha ileri düzeye çikarmamiz gerekiyor. Bunun için bir yandan genel bütçemiz olanaklarini kullanirken bir yandan da Il Özel Idaresi olarak üzerimize düseni yapmak durumundayiz. Egitime ayrilan zorunlu payin ötesinde ilave paylar ayirmanin imkân ve yollarini bulmaliyiz" dedi.

Aile Hekimligi uygulamasina geçilmesinin oldukça önemli oldugunu ancak bugüne kadar Aile Hekimi'nin kendisini ziyaret ederek tanitmadigini belirten Vali Öner, aile hekimlerinin kimlerden sorumlu ise onlari ziyaret etmelerini istedi. Vali Öner, Kirklareli'nin sagliktaki durumu ile ilgili olarak; "Kirklareli'nde saglik altyapisi bakimindan yeni bir hastane yapma sürecindeyiz. 

O hastane özel bir proje ile yeni bir arsa üzerinde insallah tez zamanda insa edildiginde hastalarimiz daha kisa sürede teshis, tedavi ve sagligina kavusma imkâni bulacaklardir ancak daha önemli olan hastaliga yakalanmadan önleyici saglik hizmetlerinin etkin bir sekilde verilmesi önemlidir. Aile Hekimligi sürecine geçmis olmakta bu bakimdan fevkalade anlamlidir. Aile Hekimligi sürecine geçtik ama ben benim doktorumun kim oldugunu aradan geçen bunca zamana karsin henüz bilmiyorum. Saglik Müdürümüze rica ediyorum her aile hekimimiz kimlerden sorumlu ise o aileleri ziyaret etmeli, "Ben sizin doktorunuzum. Saglinizdan ilk asamada ben sorumluyum" demelidir. Ilin Valisine Aile Hekimi henüz kendisini tanitmamistir. Bu bir anlayis eksikligidir. Ama aile hekimligi müessesesi ülkemizde ilimizde yeni oldugu için hosgörü ile karsilamak söz konusudur yoksa benim Vali olarak yetkim var. Ilgili arkadasi çagiririm senin bugüne kadar niye hiç aile hekimi olarak kendini tanitmadin diyebilirim ama bunu bir elestiri maksatli degil egitim maksatli ifade ediyorum. Görev anlayisinin ne olmasi gerektigi bakimindan ifade ediyorum. Artik hastalar doktora tapuludur. Doktorlarda kimlerin kendi hastasi oldugunu bilmek durumundadir. 

Ilk müracaatta ilk olarak kendisi daha sonra ilgili kurulus tarafindan hastanin tedavisini saglamak durumdadir. Her doktor kendisi ile iliskilendirilen 3 bin 3 bin 500 kisinin tamamini bilmek durumundadir. Her bireyde kendi doktorunu bilmek durumundadir. Saglik bakimindan genel ortalamanin iyi oldugunu ancak daha iyi hale getirilmesi gerektigini kabul etmemiz gerekiyor" diye konustu.

Çevre bakimindan Kirklareli'nde düs kirikligi yasadigini anlatan Öner, buna gerekçe olarak çevreye atilan posetleri ve rast gele dökülen molozlari gösterdi. Yol kenarlarinin hep bu sekilde oldugunu belirten Öner, "Il Genel Meclis üyelerimiz ilçelerine, kasabalarina, köylerine dönerken bir baksinlar. 

Yol kenarlari poset torbalari ile dolu. Bütün agaçlarda posetler asili. Molozlar rast gele yerlere dökülmüs. Piknik alani olarak kullandigimiz güzel yerlerde, parçalanmis atilmis çöpler, çöp bidonlari var. Yakisiyor mu bu Kirklareli'ne? Hava kirliligi bakimindan dogalgaz kullanma sürecine geçiyoruz bu çok olumlu bir gelisme. Sadece temiz hava yönünden degil hijyenik açidan da çok önemli. Ekonomik, hijyenik ve konforlu bir kullanim. Ilimiz hemserimizi bekle gör politikasini uygulamayi bir kenara birakip süratle dogalgaza geçmeli.

 Çevre bakimindan rahatsizlik duydugumuz bir konuda karga süreli. Çiftçilerimizi bu zararli yaratiktan korumamiz lazim. Sadece çiftçilerimizi degil insanlarimizi da bu zararli hayvanlardan kurtarmamiz lazim. Bazi duyarli kesimler var ama domuzlarin ve kargalarin zararli hayvan statüsünde olduklari biliniyor. Sadece bir karganin günde 10 gram tohum tükettigini düsünün. Kimi zaman tarlaya ekilmis tohumu bile gagasi ile çikartarak kökünden çikarip yiyor. Diger yirtici kuslarin azalmasi da kargalarin çogalmasinda bir neden olabilir" ifadelerini kullandi.Hirsizliklar hepimizi rahatsiz ediyor.

Ilin asayis durumu, sportif etkinlikler ve altyapi hizmetlerinde de bahseden Vali Öner, söyle konustu;

"Hemserilerimizin yasalara bagliliklari, saygilari da ilimizi güvenilir nitelikli bir il konumunda ortaya çikariyor. Son zamanlarda bazi hirsizliklar hepimizi rahatsiz ediyor. 

Ama her tahliye sürecinden sonra hirsizliklarin çogaldigini gözlemekteyiz. Bu bakimdan hirsiz nitelikli kisilerin tahliyesinden sonra onlari takibe almak zorunda kaliyoruz kisa bir süre sonra da cezaevinden çiktim diye sevinen kisi ayni suçla karsimiza çikinca yeniden ayni akibetle karsi karsiya kalabiliyor ama güvenligi saglamak öncelikli görevimiz.

Suç islenmeden, islenmesine firsat vermeden eylemi önlemeye çalisiyoruz. Alinan önlemlere ragmen eylem vuku bulmussa delilleri ile birlikte faillerini yüce adalete teslim etmek kaçinilmaz hizmetlerimizden biridir.Gençlik spor hizmetleri bakimindan gözlemlerimiz olumlu degil. Kirklareli ve Lüleburgaz sahalari müsabakalara elverisli degil. Sahalarin yükü çok agir. Haftada bir defa iki defa kullanilmasi gereken sahalarimiz 24 saat kullaniliyor. Buna ne çim dayanir ne alt yapi dayanir. Alternatif sahalarimiz yetersiz. Sporcularimiz çok yeni sahalara ihtiyaç var. Altyapi hizmetleri bakimindan iyi oldugumuzu ifade edebiliriz. Nüfus gibi, tapulama hizmetleri gibi hizmetler ülke standartlarinin üzerinde. Ancak nüfusumuzun azalmasi bizi üzüyor. Çünkü kimi zaman yeterince aktif hareket edemiyoruz. Imkan ve kabiliyetlerimizi dogrudan kendimiz kullanamiyoruz. Ve yatirimcilar açisindan da davetkar degiliz. Potansiyelimizi kendimizin kullanmasi, aramizda ortakliklar, isbirlikleri saglanmasi bütün bunlar olamiyorsa yatirimcilarin islerinin kolaylastirilmasi gerekiyor. 

Faydaci ve pragmatik yaklasimlara agirlik vermek durumundayiz. Sanayilesme kaçinilmaz. Köy nüfusu azaliyor kent nüfusu çogaliyor hizmet sektörü, yatirim sektörü öne çikiyor. Daha önce 100 kisinin yaptigi isi sanayilesme sonunda 10 kisi 5 kisi yapabiliyor bu bakimdan köy nüfusunun azalmasi kaçinilmaz. Emek yogun islerde makineli sanayiye geçme kaçinilmaz.

Ama sanayilesmeye geçerken de çevreye duyarli yaklasimlar sergilemek durumundayiz. Ergene'yi mahvetmisiz. Trakya'da yer alan 3 ilin ortak sorunu. Çorlu kirletiyor, Kirklareli kirletiyor, Edirne kirletiyor. Üçü de kabul edilemez. Insanoglu kullandigi yeri temiz terk etmesi gereken bir varliktir. Naylon posetleri, pet siseleri rast gele atiyoruz. Piknik atiklarimizi rast gele savuruyoruz. Bizden sosyal tesis istiyorlardi. Peki diyordum yapariz ama bir tek ricam var törenden sonra alani terk ederseniz istedikleriniz yaparim diyordum ama temiz terk edilmiyordu. Kullandigimiz sulari da temizlemeden birakiyoruz. Kimsenin hakki yok. Metal atiklar, özellikle boya sanayinin yarattigi olumsuzluklar çiftçinin tarlasindaki bereketi söndürüyor. Sulari kirletmek suçsa kirletilmesine müsaade etmekte suç. Kaynaklari günü geldiginde hesap verebilir bir sekilde kullanmak zorundayiz."

Konusmasinda Il Özel Idaresi, meclis üyeleri ve memurlara yönelik açiklamalarda da bulunan Vali Öner, Il Özel Idaresi'nde güvensizlik ortami olduguna dair gözlemleri oldugunu, dayanisma ile verimliligin saglanacagini söyledi. Öner, yetersiz olan memurlarin da gerekli davranisa maruz kalacagini ifade ederek sözlerini söyle sürdürdü:

"Kirklareli il Özel Idaresi'nde bir güvensizlik ortami egemen. Insallah yaniliyorum. Meclis içindeki gruplar birbirine güvenmiyor. Meclis, Il Özel Idaresi'ne güvenmiyor. Daireler Meclise güvenmiyor. Kimse kimseye güvenmeyince hizmet ve verimlilik nasil ortaya çikacak? 

Bunu bir elestiri olarak söylemiyorum bunu bir gözlem ve çagri olarak söylüyorum bir davet olarak söylüyorum. Güvensizlik duygularini bir kenara bikalim. Güvensizlik duygularini kötüye kullanma olursa en agir bir sekilde cezalandiralim. Birbirimizle dayanisma içinde hizmette verimi ve kaliteyi artiralim. 

Kamu kurum ve kuruluslari Il Genel Meclisi ile Il Özel Idaresi ile isbirligine hazirdir. Il Özel Idaresi'nin birimleri de Genel Meclisin kararlarini, encümenin kararlarini dikkatle uygulamaya hazirdir. Bu dogrultuda çalismayan arkadaslarimla ilgili olarak istemedigimiz seyleri yapmak zorunda kalabiliriz. Yetersiz olanlar tasfiye edilir. Ama yeterlilikleri olanlar da alkislanir."

Vali Öner'in konusmalarinin ardindan birlesim basladi.