Kırklareli Müftüsü Hüseyin Demirtaş Mirac Kandili dolayısı ile bir mesaj yayınladı. Demirtaş mesajında şunları kaydetti;
Değerli kardeşlerim, Dini hayatımızda üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının ayrı bir yeri ve değeri vardır. Bu mübarek aylarda yer alan kandiller adeta bir bayram coşkusu içinde kutlanmaktadır. Recep ayında iki adet kandil gecesi mevcuttur. Birisi Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regaib kandili , diğeri de 27. gecesi olan Mirac kandilidir. Bu vesile ile değerli vatandaşlarımızın , âlem-i İslâm’ın Miraç Kandilini tebrik ediyorum. Miraç değerlerinin tüm insanlığın hayrına vesile olmasını, yükseliş ve yücelişimizin nefislerimizden başlayarak dalga dalga toplumun her kesimini kuşatmasını, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.
Mirac Kandili Nedir?
Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşen İsra ve Miraç; Sevgili Peygamberimizin (sas) önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için semaya kadar uzanan içerisinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran manevi bir yolculuktur. Miraç, insanın erdem yolculuğu, Rabbe vuslatıdır. Miraç, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa arasındaki bağları kuvvetlendiren, Müslümanların gönül dünyalarını güçlendiren, sıdk ve imanlarını pekiştiren, kardeşlik şuurunu yaşatan, müminleri eğiten, onlara değer kazandıran bir okuldur. Miracın bizim için en büyük dersi “esfel-i safilinden” “ahseni takvime” çıkaracak değerleri göstermesidir. Sevgili Peygamberimiz (sas) Miraçtan bize üç büyük hediyeyle dönmüştür. Birincisi, günde beş defa Rabbimizle buluşma imkânı veren “müminin miracı” namazdır. Mümin namaz ibadetiyle sadece O’nun huzurunda eğilir, sadece O’na secde eder, sadece O’na ibadet eder ve sadece O’ndan yardım diler. Namazla mümin kişiliğine ve kimliğine kavuşur. İkincisi, Bakara Suresinin son ayetleridir ki burada Rabbimiz bizlere yüksek sorumluluklarımızı ve zaaflarımızı birlikte hatırlatmaktadır. Her sorumluluk bir emanettir ve emaneti omuzlarında taşıyan her insan, her türlü kin ve öfkeden, haset ve kıskançlıktan, gurur ve kibirden uzak durarak bütün insanlara hatta bütün mahlûkata karşı merhametli, mütevazı ve alçak gönüllü olmak zorundadır.
Üçüncüsü ise; tevhid inancına sahip olan herkesin ebedi kurtuluşa ereceği müjdesidir. Tevhid İslâm’ın en temel ilkesi, Kur’an ve Sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderilişi gayesidir. Tevhid ilkesinden üç temel esas ortaya çıkar: Selâm, eman ve vahdet yani barış, güven ve birlik. İslâm-selâm ilişkisi, iman-eman ilişkisi ve tevhid-vahdet ilişkisi doğru kurulamadan bir toplumun İslâm toplumu olması mümkün değildir.
Bugün biz müminlere düşen, miracı sadece Sevgili Peygamberimizin (sas) bir hatıratı, bir tarihi vakıa olarak okumak olmamalıdır. İslam’ın en temel gayesi insanı esfeli safilinden yani aşağıların aşağısından ‘alayı illiyine yani yüceler yücesine çıkarmaktır. Unutmayalım ki bugün hem ülke olarak hem İslâm âlemi hem de insanlık olarak insanı yüceltecek ve yükseltecek miraç değerlerine her zamankinden daha fazla muhtacız. Birliğe, dirliğe, kardeşliğe ve huzura giden yol da; dostu düşmanı tanımanın yolu da miraç değerlerini hayatımıza aktarmaktan geçer.
Bu kutlu gecede Rabbimizden incinmiş kalpleri te’lif ederek birleştirmesini, hata ve günahlarımızı bağışlamasını diliyoruz.
Allah’ım bize merhamet eyle! Bizi birbirimize düşürmek, kuvvetimizi parçalamak, dayanışma ruhumuzu zayıflatmak, yuvamızı dağıtmak isteyen her türlü fitne ve fesattan bizleri muhafaza eyle! Muhabbetimize, birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize gölge düşüren her türlü şiddetten, nifaktan, tefrikadan, şeytandan bizleri muhafaza eyle!
Ey Rabbim, bizleri Şaban ayından sonra Ramazan ayına kavuşanlardan eyle." (Kırklareli İl Müftülüğü)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol