İl MEM'de üstün yetenekli çocuklar anlatıldı

Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü dün Fatih Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu'nu ağırladı.

Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Birimi tarafından organize edilen program kapsamında Bilim ve Sanat Merkezi öğretmen ve öğrenci velilerine, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ile il merkezinde görev yapan tüm rehber öğretmenlere "Üstün Yetenekli Çocukların Vicdan Gelişimi ve Değerler Eğitimi" konulu uygulamalı eğitim semineri gerçekleştirildi. Saat 11.00'de başlayan seminer programı Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda yapıldı.
Yapılan seminerde konuşma yapan Fatih Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, "Benim üstün yeteneklere ilgili ilgim 2004 yılında başladı. O zaman ilk Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Kongresi'ni düzenlemiştik. Kongre vasıtasıyla da yayınlar çıkarmıştık. Konuşmamın ilk birkaç bölümü üstün yeteneklilere ait özellikler ile ilgili olacak. Ondan sonra ahlak ve değer ile ilgili, ahlak soyut bir kavram, ahlakın nasıl olduğuna, nasıl geliştiğine dair bir şey söylenir elbette" dedi.
Üstün yetenekli kavramının ne olduğuna değinen Kulaksızoğlu, "Şimdi kısaca bir bakalım, üstün yeteneklilik nedir? Üstün yetenekli ile üstün zekalı biliyorsunuz eş anlamda, yetenek burada zeka karşılığı kullanılıyor ama yetenek zeka ile birebir aynı değil. Yetenek ile kabiliyet eş anlamlı. İstidat doğuştan getirdiğimiz, ham, öğrenme olmaksızın sahip olduğumuz özel potansiyel. Müzik istidadı var diyebiliriz biz dört yaşındaki çocuğa, kulak hafızasıyla, müzikle ilgili yeteneklerini gördüğümüzde bu istidattır. Buna dayalı eğitim ile geliştirilmiş istidatlara yetenek diyoruz. Ama ayrıca burada zeka karşılığı kullanıyoruz. Dikkat süreleri uzun, daha erken görsel hafızaları var, ebeveynlerini tanıyorlar. Tuvalet kontrolü, diş çıkarma, yürüme, konuşma özellikle erken olabilir. Merak duyusu çok önemli. Doğal merak duygusu ortalamadan daha fazladır. Hafızaları çok gelişkin, çok berrak. Aktif ve pasif dil akranlarından daha iyi, daha uzun cümleler kuruyorlar, daha çok soru soruyorlar, soyut kavramları erkenden öğreniyorlar. Ahlak ile ilgili gelişme farklılıkları bu açıdan önemlidir. Ahlak soyut bir kavram ve soyut kavramları önceden öğrendikleri için akranlarından önce ahlaki hüküm ve ahlaki değerlerle ilgili akıl yürütebilirler" açıklamasını yaptı.
Üstün yetenekli çocukların zengin hayat güçlerinin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, "Duyu organlarının daha duyarlı olduğunu araştırmalar söylüyor. Tabii ki öğrenme arzuları yüksek, ortalamadan daha gelişkin olabilirler.
Daha dirençliler, daha dayanıklılar. Bu durumlar bebeklikten sonra devam ediyor, çocuklukta, ergenlikte, hatta erişkinlikte daha kolay, daha çabuk ve daha hızlı öğreniyorlar. Sadece öğrenmekten haz alıyorlar ve öğrendiklerini hemen hemen hiç unutmuyorlar. Diğer öğrendikleriyle, önceki öğrendikleri ve sonraki öğrendikleri arasında pozitif aktarım var. Doğal haldeyken iradi dikkatleri hem fazla hem de kendiliğinden dikkatleri de uzun sürelidir" ifadelerine yer verdi. Program yaklaşık 2 saat sürdü.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol