Dünya üzerinde var olan coğrafyaların zamanla değişen iklimlerin etkisi ile yaşanmaz hale gelmesi ve üzerinde bulunan yüz binlerce yâda milyonlarca insanı başka yerlere doğru itmesini beraberinde getirmiştir. Hiç olmadığı kadar ileri teknoloji ile donatılan günümüz dünyasında yaşayan topluluklar da zamanla var olması muhtemel bu tür doğa değişimlerine karşı önlem almaya başladı. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ve bilim adamlarının işaret ettiği Akdeniz Bloğu ülkeleri ileriki dönemlerde karşılaşmaları muhtemel olan iklim değişikliği nedeni ile yılın belli dönemlerinde konu ile ilgili çalıştaylar düzenlemekte. Kırklareli'nde iki gün sürecek olan İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayı dün Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Müdürlüğü Konferans Salonunda saat 09.15'te başladı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Kırklareli Valiliği’nin desteği ile dün başlayan ve bugün sona erecek olan İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayı Atatürk ve Silah Arkadaşlarının anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ın Başkanlığında Toplanan çalıştay dün dört oturumda gerçekleştirilen konuşmalar ve sunumlarla gerçekleştirildi.
"Tarımsal Meteoroloji alanında yapılanlar ve yapılması gerekenler" konulu sunumu ile İ.T.Ü Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Levent Şaylan, "Tarım sektöründe İklim Değişikliği ile Mücadele" isimli sunumu ile GTHB Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek, "küresel iklim değişikliği" isimli sunumu ile İ.T.Ü Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Kasım Koçak, "iklim Değişikliği ve Gıda Güvenliği" isimli sunumu ile GTHB Bakanlık Müşaviri Dr. Müslüm Beyazgül, "Trakya Bölgesi Su Kaynakları ve Sorunları" isimli sunumu ile N.K.Ü Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu, "Uzay Havasının Tarım ve İklim'e Olası Etkileri" isimli sunumu ile İ.T.Ü Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Zerefşan Kaymaz, "Tarımda İklim Değişikliğine uyum ve ülke tecrübeleri" isimli sunumu ile FAO Türkiye Temsilcisi Dr. Ayşegül Akın, "Uluslar arası İklim Değişikliği ve Tarım Konusunda alınan kararlar" isimli sunumu ile TAGEM Toprak ve Su Kaynakları Daire Başkanlığından Dr. İnci Tekeli, "Türkiye'de erozyon ve çölleşmenin izlenmesi sisteminin oluşturulması" isimli sunumu ile A.Ü Ziraat Fak. Toprak ve Bitki Besleme Bölümü Prof. Dr. Günay Erpul, "İklim Değişikliğinin Tarımsal ekonomiye etkileri" isimli sunumu ile A.Ü Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi bölümünden Prof. Dr. İlkay Dellal, İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayının ilk gününde kürsüye çıktılar. Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Müdürlüğü Konferans Salonunda İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayının açılış konuşmasını yapan Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Müdürü Dr. Fatih Bakanoğulları iklim değişikliğinin her zaman insanoğlunun geleceğini tehlikeye attığını belirterek gelişen teknoloji ile birlikte bazı önlemlerin alınabileceğinin altını çizdi.Katkılarından dolayı Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'a teşekkür etti.
Kırklareli Valisi Mustafa Yaman ise yaptığı kısa konuşmasında doğanın önemine vurgu yaparak İklim değişikliği ve Tarım Çalıştayı sürecinde katkıda bulunacak herkese teşekkür etti.
Yapılan ve yapılacak olan çalışmalara herkesin destek vermesi gerekmektedir
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Yücer ise yaptığı konuşmasında dünya üzerinde ki her şeyin zamanla değiştiğini ve dünyanın hiçbir yerinde var olan mevsimlerin, iklimlerin dünya kurulduğundan günümüze kadar varlığını koruyamadığını belirtti.
Geenland ülkesini bu değişime örnek veren Yücer Türkçe'de ki kelime anlamının ise buranın "yeşil ada" olduğunu belirtti.
"Bu denli önemli bir konu üzerine yapılan çalışmalar önem arz eder ve arkamızda bıraktığımız dönemlerin aksine daha dikkatli olmalıyız. Yaşanılan gelişmelerde bakıldığında artık bu tür konuların çok daha önem arz ettiğini görmekteyiz.
Önceki dönemlerde bir siyasi olgu siyasi yaptırım olarak bakılan hükümetlere göre şekillenen toprak işleri ve bu tür çalışmalar artık devletin himayelerinde devletin şekillendirdiği olgunlukta şekilleniyor.
Bu gelişmelerin akabinde bizleri sevindiren bazı gelişmeler de yaşanmakta. Hem alt yapısal olarak, hem verilen desteklerle birlikte çok daha farklı durumda olduğumuz kesin. Öyle ki finansal yapımızı 15 kata çıkartmış durumdayız.
Bir çok yerde usta çırak ilişkisi bozulmuştu. Bunun nedenleri arasından eleman temini yapılmaması yatıyordu. Yakın zamanlarda 450 adet Yükseklisans mevzunu bünyemizde çalışmaya başladı. Önceki dönemlerle karşılaştırılmayacak kadar iyi durumdayız. Öyle ki eskiden dışarıdan tohum alırken şimdi dışarıya tohum veriyoruz." Diyerek dönemler arasında gelişim sürecine vurgu yaparken iklim değişikliğinin her toplumun tehdit ettiği kadar bizleri de tehdit etmekte.
Bilim adamlarının iklim değişiminin olması en muhtemel yer olarak gösterdiği Akdeniz Havzasının nasıl bu süreçten en az zararla çıkar yada bu süreci nasıl uzatabiliriz gibi sorulara cevap aradıklarını belirtti.
İklim değişikliğinin gelişim süreci de anlatıldı
Çalıştay Kapsamında verilen bilgiler ışında, İklim sistemi, atmosfer, kara yüzeyleri, kar ve buz, okyanuslar ve diğer su kütleleri ile canlıları kapsayan karmaşık ve etkileşimli bir sistemdir.
Bu sistem, zaman içinde, kendi iç dinamiklerinin etkisi altında ve dış etmenlerdeki (zorlamalar olarak adlandırılmaktadır) değişikliklere bağlı olarak yavaş yavaş değişim gösterir.
Dış zorlamalar, volkanik patlamalar ve güneşle ilgili değişkenlikler gibi doğal olaylar ile atmosferin bileşimindeki insan kaynaklı değişiklikleri içerir. Güneş radyasyonu, iklim sisteminin güç kaynağıdır.
- Yerküre'nin radyasyon dengesini etkileyen, dolayısıyla iklimi değiştiren üç temel yol bulunmaktadır: Gelen güneş radyasyonundaki değişiklikler (Güneşin kendisindeki ya da Yerküre'nin yörüngesindeki değişikliklere bağlı olarak);
- Güneş radyasyonunun yansıtılan kısmındaki değişiklikler (bu kısım albedo olarak adlandırılmaktadır ve bulut örtüsü, aerosoller denilen küçük parçacıklar ya da arazi örtüsündeki değişikliklere bağlı olarak değişebilmektedir);
- Yerküre'den uzaya geri gönderilen uzun dalgalı radyasyondaki değişiklikler (sera gazı salımlarının atmosferdeki birikimlerine bağlı olarak). Bunların yanı sıra, rüzgarlar ve okyanus akıntılarının, Yerküre yüzeyi üzerindeki ısı dağılımında oynadıkları rol nedeniyle, iklim üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır.
İklim değişikliği, "nedeni ne olursa olsun iklimin ortalama durumunda veya değişkenliğinde onlarca yıl ya da daha uzun süre boyunca gerçekleşen değişiklikler" biçiminde tanımlanmaktadır.
Dünyamızın bugüne kadarki tarihi boyunca, yaklaşık 4,5 milyarlık bir periyotta iklim sisteminde, milyonlarca yıldan on yıllara kadar tüm zaman ölçeklerinde doğal etmenler ve süreçlerle birçok değişiklik olmuştur.
Jeolojik devirlerdeki iklim değişiklikleri, özellikle buzul hareketleri ve deniz seviyesindeki değişimler yoluyla yalnızca dünya coğrafyasını değiştirmekle kalmamış, ekolojik sistemlerde de kalıcı değişiklikler meydana getirmiştir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol