"İkisi de şehid olacak!"

Bu hafta Muharrem ayında bulunmamız münasebetiyle Peygamber Efendimiz'in iki gözbebeğinden yani torunlarından bahsedip sonrasında da birkaç suale cevap vereceğiz inşaAllah.
Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin ehl-i beytin gözbebekleridir. Babaları Hazret-i Ali, anneleri ise Resulullahın kızı Fatıma-tüz-Zehra'dır. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Fatıma, Cennet kadınlarının üstünü, Hasan ve Hüseyin de Cennet gençlerinin yüksekleridir.) Bir gün Resulullah efendimiz, mübarek torunları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin'i seviyordu. Cebrâil aleyhisselam geldi ve dedi ki:  "Torunlarını bu kadar çok seviyorsun, fakat ikisi de şehid olacaklardır!.." Abdullah ibni Abbas hazretleri anlatır: Resulullahın huzurunda idim. Fatıma ağlayarak gelip, dedi ki:
"Babacığım, Hasan ve Hüseyin evden oyun için çıkmışlardı, uzun müddet geçti, hâlâ dönmediler. Ali de evde yok ki gidip onları arasın." Resulullah,
-Ya Fatıma, üzülme, Allahü teâlâ onları korur, buyurdu ve; "Ya Rabbi, o ikisini, eğer denizde iseler de, inâyet kayığın ile kenara getir. Eğer sahrada iseler de, hidayet rehberin ile evine getir" diye dua etti. Cebrail aleyhisselam gelip, dedi ki:
-Ya Resulallah, hiç elem çekme ki, o iki Şehzadeniz Neccar oğullarının bahçesinde emniyettedirler. Allahü teâlâ onları muhafaza için iki melek vazifelendirmiştir. Kanatlarını onlara gerip, hizmetleri ile meşguldürler.
Resulullah efendimiz o bahçeye doğru yola koyuldular. Onları alıp eve dönerken, Hüseyin'i melek taşıyordu. Ebu Eyyub-i Ensari görünce, meleği hissetmeyip, zannetti ki, ikisini de Resulullah götürmektedir. Dedi ki:
-Ya Resulallah, birini bana verin, yükünüzü hafifleteyim. Resulullah buyurdu ki:
-Ya Eba Eyyub! Bunlar dünyada mükerrem, ahirette muhteremdir. Valideleri kendilerinden eşref ve efdaldir..."
Evet, Peygamber efendimizin üzerlerine titrediği bu iki ciğerparesinin dünyadaki sonları ne hikmettir ki hazin bitmiştir. Hazreti Hasan hanımı tarafından zehirlenmiş, hazreti Hüseyin de böyle bir Aşure gününde Kerbela'da şehit edilmiştir.
Resulullah efendimiz, (Hüseyin benden, ben Hüseyin'denim, Allahü teâlâ Hüseyin'i seveni sever) buyurdu. Biz de o mübarek İmamları seviyoruz. Şefaatlerine kavuşuruz inşallah...
Sual: Alkollü içkiler ve kolonya necis değil midir?
CEVAP: Alkollü içkiler, dört mezhepte de necistir. Necaseti temizlemek üç mezhepte farzdır, Mâlikî mezhebinde ise, bir kavilde, namaz için necaseti temizlemek farz veya vacib değil, sünnettir. (İslam Ahlakı)
Kolonyada alkol çoktur, ama alkollü içki sınıfına girmez. Karışım olduğu için Hanefî ve Şâfiî'de namaza mâni değildir. Kolonyanın temiz olduğu İslam Ahlakı kitabında yazılıdır. Mâlikî'de ise, zaten necaseti temizlemek farz olmadığı için, kolonya sürülmüş elbiseyle namaz kılınabilir.

YABANCI ÜLKEDE CUMA
Sual: Almanya, Fransa gibi gayrimüslim bir ülkede cuma namazı kılmak farz olmadığına göre, orada kırk kişi varsa, Şâfiî mezhebi taklit edilip kılınsa farz sevabı alınır mı?
CEVAP: Evet, taklit edilirse Cuma namazı sahih olur.
Müslüman olmayan bir ülkede, Müslümanlar, bir imam seçerek cuma namazı kılsalar, Hanefî mezhebine göre de namazları sahih olur. (İbni Âbidin)
SALONA AÇILAN KAPILAR
Sual: Salonumuz evin ortasındadır. Salona açılan kapılar var. Diğer odalarda çalgı aleti ve duvarlarda resimler var. Salonun kapısı açıkken, salonda kılınan namaz mekruh olur mu?
CEVAP: Kapılar açık olsa da mekruh olmaz. Yine bunun gibi, tuvaletin önünde lavabolar oluyor. Tuvaletin kapısı açıkken tuvaletin önündeki lavaboda abdest almakta da mahzur olmaz. Hattâ açıkta pislik yoksa, tuvaletin içindeki lavabodan da, abdest almanın mahzuru olmaz.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol