İhsanoğlu; "Bu topraklara dirlik tohumları ekmeyi hedefliyorum"

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında çıktığı Trakya turunda dün Kırklareli'ndeydi

Vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan İhsanoğlu, kısa bir şehir turunun ardından, Kırklareli belediye Başkanlığı'nı ziyaret etti. Daha sonra İstasyon Caddesi'ndeki Öğretmen Evi Parkı'na gelen İhsanoğlu burada sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlara hitap etti.
İhsanoğlu konuşmasında şunları kaydetti;
Trakya'ya yaptığımız bu gezide Kırklareli'ne gelmek ayrı bir saadettir. Çünkü ben iki senede bir Kırklareli'ne gelirim. Demirköy'deki on sene önce başlatmış olduğumuz bir proje var, o da Fatih Sultan Mehmet'in toplarının döküldüğü dökümhane projesi.  Bu dökümhanenin kazılarını başlattık Türk bilim tarih kurumu adına. Ve o sebeple her sene kazı heyetiyle beraber çok değerli arkeologlarımızla, sanat tarihçilerimizle Osmanlı tarihçileriyle, yurtiçinden, yurtdışından uzmanlarla beraber buraya gelip bir ay, bir buçuk ay, iki ay çalıştıklarımız oldu. Demirköy ilçesi Kırklareli Valiliği ve belediyesi ve bütün buradaki üniversite, herkes bize yardımcı oldu. Bilhassa Demirköy ahalisi bize çok destek verdiler. Bugün ise cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili buradayım. Biliyorsunuz çok kısa bir süre sonra 10 Ağustos'ta Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı seçilecek. Ve şimdiye kadar üç aday bu yarışa katılmıştır. Dünde gazetede üç adayın ismi yüksek seçim kurulu tarafından kesin olarak yayınlandı ve yarış başladı. Dün başlayan yarışta biz ilk nefesimizi burada aldık. Sizlerle beraber olduk. Ve şu ki bu bizim için çok önemlidir. Biz bir kavga peşinde değiliz. Biz medeni bir yarış peşindeyiz. Biz centilmence, şereflice bir yarış peşindeyiz. Ve bu 3 aday arasından sükunetle, kavga etmeden, gerilim yaratmadan, ayrılık gütmeden, zıtlaştırmadan ve cepheleştirmeden tüm vatandaşları, 76 milyon insanımızı birleştirici Cumhurbaşkanını seçiceğiz. Tercih hakkı vatandaşlarımıza aittir. Bu kutsal bir haktır. Kendileri düşüncelerini ima ettikten sonra fikirlerini çalıştırdıktan sonra dinledikten sonra karşılaştırdıktan sonra mukayese yaptıktan sonra sakin bir kafayla vicdanlarının kanaat istikametinde gidip 10 Ağustos günü oylarını kullanacaklar.
Ben siyasete uzak durmadım ama siyasetin içinde de olmadım. Hayatım boyunca bir vatandaş olarak, ailemin durumundan da dolayı siyaseti çok yakından takip ettim. 70li yıllarda benim ailem Adalet partisinin ve Demokrat partinin öncülerinden, kurucularındandır. 80li yıllarda rahmetli Turgut beyle beraber ANAP'ın kuruluşunda benimde naçizane katkılarım olmuştur.
Ülkem adına BM'den sonraki dünyanın en büyük teşkilatının 57 ülkenin üyesi olduğu İslam işbirliği teşkilatının genel sekreteri oldum. İslam dünyasına da hizmet ettim, kendi ülkeme de bu yolda hizmet ettim.
Biz sevgi ekmek peşindeyiz, biz saygı ekmek peşindeyiz, biz birlik ekmek peşindeyiz, biz Türkiye'nin ekmek teknesini büyütmek peşindeyiz. Biz ekmeğimizi beraberce daha büyük yapıp daha fazla paylaşmak peşindeyiz. Cumhurbaşkanı anayasalara göre devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyeti ve milletinin bütünlüğünün temsilcisidir. Sadece bir parçasının değil yani sadece oy verenlerin değil. Oy vermeyenlerin de temsilcidir. Ona muhalif olanların temsilcisidir. Yani mevcut anayasaya göre seçileceğine göre mevcut anayasaya göre ant içeceğine göre onu uygulamak hususunu da gözetecektir. Yani devlet başkanımız, cumhurbaşkanımız bu sıfatlarıyla devletin her bakımdan yürümesinin, işlemesinin sorumluluğunu taşıyacak, ona yol gösterecek halkın arzularını, partinin taşımadığı arzuları partilerin programlarına almadığı hususları, hassasiyetlerini devletin en yüksek noktasında gözetecektir. Ancak bu sefer cumhurbaşkanı halk tarafından yani halkın oylarıyla seçilecektir. Cumhurbaşkanı bir tarafın adamı olmaması lazım tamamının adamı olması lazım. Ve mecliste temsil edilmeyen partilerin de muazzam oy potansiyeli var. Onlarında kendi görüşleri var. Bu memleketin birliği, dirliği, selameti için görüşleri var. O görüşlere de karşı hassas olması lazım cumhurbaşkanının, o bakımdan cumhurbaşkanının derleyici, toparlayıcı, herkesi kucaklayan, öfkelenmeyen, azarlamayan ve ötekileştirmeyen, cepheleştirmeyen birisi olması lazım. Hükümetle beraber uyum içerisinde yaşayacak. Siz hangi partiden olursanız olunuz, hem aşırısı sağda hem aşırı solda olunuz, merkez sağda olunuz merkez solda olunuz liberal olunuz sosyal demokrat olunuz muhafazakar olunuz hepinizi kucaklayacak insan, herkese eşit muamele yapacak insan lazım. İnşallah bu ekmek kavgası medeni bir şekilde olur ekmek teknesi daha büyür, sevgi ekilir, saygı ekilir. Biz ekmeğimizi paylaşmak istiyoruz. Biz ekmeğimizi büyütmek istiyoruz. Cenabı Allah bu millete bu devlete zeval vermesin."
İhsanoğlu daha sonra ilimizden ayrıldı.