ITTIHAT TERAKKI ÜÇLÜSÜ DE SORMAMISTI AMA..

Son konusmalari ile Sayin Basbakani anlamakta güçlük çekiyoruz. Bir süre önce yaptigi konusmada Kibris bütünüyle Birlesmis Milletler zemininde çözülmedikçe hiç kimse bizden liman ve hava meydanlarini açmamizi beklemesin demisti.
Bir süre sonra da Avrupa Birligi'ne, bir liman ile bir hava meydani açabilecegimizi bildirilmistir. Basinin yazdigina göre bu karari Basbakan, Dis Isleri Bakani ve müzakerelerden sorumlu Devlet Bakani Babacan ile birlikte almislardir. Yani AKP iktidarindan ve hükümetten üç sorumlu.. Öte yandan bazi Bakanlar da alinan karardan haberdar olmadiklarini, konunun Bakanlar Kurulunda konusulmadigini söylemislerdir. AB. Hükümetin bazi liman ve hava meydanlarini açacagini bildirdigini açikladiginda Türkiye, gizli alinan bu karari basindan, TV'lerden ögrenmis oldu. Dogalki Genel Kurmay Baskani Orgeneral Yasar Büyükanit Türk Silahli Kuvvetleri adina tepki göstermis, karardan haberdar edilmediklerini açiklamistir. Alinan bu kararin, yapilan bu tekliflerin Devlet Politikasi'ndan sapma oldugunu söylemistir. Sayin Cumhurbaskani da limanlarin, hava meydanlarinin Kibris Rum uçak ve gemilerine açilmasi kararindan haberdar olmadigini açiklamistir. Bu açiklamalara Basbakan Recep Tayyip Erdogan cumhuriyet tarihinde görülmemis, isitilmemis bir uslûpla, "Kusura bakmasinlar, önerimizi Çankaya'ya, ilgili diger kuruluslara (Yani Genel Kurmaya) soracak degiliz" seklinde sert bir yanit vermistir.
Türkiye'nin ve Avrupa Birligi gündemine oturan olayin özeti budur.
AKP ÜÇLÜSÜ yani Basbakan, Dis Isleri ve Devlet Bakani Babacan'in birlikte aldiklari Türkiye'nin stratejik ve devlet politikasina ters düsen bu kararlari ve Avrupa Birligi nezdindeki girisimleri Türkiye'de var olan Anayasa ve kanunlara aykiriligi ile birlikte, cumhuriyet tarihinde devleti ilgilendiren bir konuda Çankaya ve Genel Kurmay Baskanligi ilk defa devre disi birakilmistir. Elbet bunun önümüzdeki zaman içersinde ciddi sonuçlari ve degerlendirmeleri olacaktir. Bu girisimin ne anlama geldigi üzerinde durulacaktir. Çünkü Sayin Basbakan cumhuriyet tarihinde devlet politikalarini ilgilendiren bir konuda, devletin diger karar organlarina bilgi verme geregini duymamistir. Görüs alma gibi bir gelenegi bozmustur.
Bu olay bize Osmanli Devleti'nin çöküs ve parçalanma döneminde iktidarda olan Ittihat ve Terakki Partisi üçlüsü olarak tarihe geçen Enver Pasa, Talat Pasa ve Cemal Pasa'Nin üçünün aldiklari bir karari hatirlatmistir. Bilindigi üzere bu üçlü, bir oyunla Osmanli Devleti'nin Almanlarin yaninda Birinci Dünya Savasi'na girmesini saglamislardir. Sonra, Osmali Ordulari Çanakkale'de, Galiçya'da, Sarikamis'ta, Arap çöllerinde savasmak ve sonuçta yenik sayilarak, Mondros ve Sevr Anlasmalarini imzalamak zorunda kalmistir. Talat Pasa, Enver Pasa, Cemal Pasa ülkeyi bu halde birakip gitmislerdir. Sonunda ülkeyi kurtarmak Mustafa Kemal ile halka kalmistir. Bugünkü Türkiye, Osmanli'nin yanlislarindan, kaybettiklerinde kurtarilmistir.
Bir Cumhuriyet Gelenegi'nin altini çizmek gerekir. Bizim Devlet Gelenegimiz'de, ülkenin stratejik konularinda devletin üç kurum ve kulusu arasinda diyalog (görüs alisverisi) hiç eksik olmamistir. Halk da bu karara alismistir. Siz milli mücadele savastigimiz ve bugün itibariyle varligini tanimadigimiz Yunan kökenli bir Rum Devleti'ne, bunun ötesinde Avrupa Birligi Üyelerine limanlarinizi, hava meydanlarinizi açiyorsunuz, buna karar vereceksiniz, bu konuda Silahli Kuvvetlerin (Genel Kurmay Baskanligi'nin), Cumhurbaskaninin görüsünü almiyacaksiniz, bilgi dahi veremiyceksiniz, bu simdiye kadar görülmemis seydir. Ancak, Sayin Basbakan Recep Tayyip Erdogan bunu yapmistir, üstelik kararlarini da savunmustur. Basbakan ve Hükümeti kamuoyundan sert elestiri alinca da "bu konuyu konusup tartismayin, ekonomik istikrari bozarsiniz" anlaminda çikis yapmistir. Dis Isleri Bakanligi da ayri bir açiklama ile bu tartismanin, sorgulamanin 50 yillik AB istegimize, çalismalarimiza zarar görecegini bildirmis, yani ne oldu ise oldu, konuyu kapatin demek istemistir.
Bize göre konu kapanacak, tartisma bitecek gibi degildir. Ortaya bir DEVLET ve REJIM SORUNU çikmistir. Kibris Rum Devletinin taninmasi durumu belirmistir. AB'ye ödünler verilmesi zincirine yeni halkalar eklenmistir. Bu kimin için olmustur? Türkiye'yi hazmetmek istemeyen, yani içine almak istemeyen bir Avrupa Toplulugu için olmustur. Bu bir BUNALIM yaratmaya deger mi?
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol