ISTANBUL VE BEN..

Uzun yillar yasadim Istanbul'da.
Bugday atardim güvercinlere Ortaköy sahilinde.
Arnavutköy'deki Agop'un yerinde hamsinin en kralini, Kumkapi'daki Çamur Sevket'in mekaninda gümüs baliginin en alasini yerdik. Samatya'daki çig köfte ve künefenin lezzeti halâ damaklarimdadir.
Köprünün ayaklari altinda ekmek arasi balikla iftar açardim Sultanahmet'i seyrederek.
Sahaflar çarsisini dolasmak doyumsuz bir zevkti benim için.
Sehzadebasindaki sinamalara tiyatrolara giderdik.
Istiklal caddesindeki Çiçek Pasaji akardiyon çalan Rum kadinla bir baska güzeldi.
Asiyan'da kiç kiça balik tutardik. Oltalar karisirdi birbirine.
Kastamonulu Hüseyin tereyaginda istavrit kizartirdi bize.
Dolarlar vererek olta kiralardi yabancilar.
Emekli olduktan sonra ücretli olarak ögretmenlik yaptigim Gaziosmanpasa orta okulunun bahçesinde dev diyebilecegim iskorpitler yakalardim.
Kis aylarinda lodosa yakalanan yolcu gemilerinin limana yanasmalarini seyrederken kendimden geçerdim.
Kar düstügü zaman Fatih Malta'daki Akdeniz caddesinde kayak yapardik doyasiya.
Kafamiz bozuldumu Suriçine gidip Sulukule romanlarinin müzigini dinleyip doyasiya eglenirdik.
Bir zamanlar Istanbul'da körüklü otobüsler vardi.
Her bindigimizde en arkadaki topluluga karisarak biletçi amca bizi görmesin diye uzak kalmaya çalisirdik.
Oturdugu yerden kalkip varmi biletini almayan derdi.
Kis kis gülerdik arkadaslarla.
Ama yakalanirdik.
Cibildik, ögrenciydik.
Lüferler, kofanalar ve hatta torikler sahile vururdu bir zamanlar.
Bir baskaydi Istanbul gençlik yillarimda.
On yil oldu oradan ayrilali. Bikmis degil yilmaya baslamistim çilekesliginden. Zaman zaman Istanbul'da olmam gerekiyor ama inanin çok zorlaniyorum.
Neden, niye, niçin gidecegim, diye kendimi sorguluyorum.
Oysa ne de çok sevmistim Istanbul'u. Yillarim geçti bu büyülü kente.
All Seasons hotelin müdürlügünü yapan sayin arkadasim Adviye Kasapoglu geçen gün telefon etti. Bir yemekli toplanti yapiyoruz gel, seni mutlaka bekliyoruz dedi. Beni hatirladilar diye çok sevindim, gururlandim.
Eski dostlarla beraber olmak gerçekten güzel birsey.
Ancak Istanbul denince bir ürküntü giriyor içime.
Hani Altinoluk'ta doyumsuz yasintaya alismisimya kendimi bundan kolay kolay arindiramiyorum.
Ne olur beni bagislayin sevgili dostlarim. Ne olur beni affet Istanbul.
15 Aralik zor bir tarih. Simdiden söylüyorum, gelemeyecegim.
Sizler 30 Haziranda düzenledigim dostlar gecesine elli kisi birden geldiniz. Altinoluk'ta çok güzel günler yasadik.
Hepiniz memnun kaldiniz saniyorum.
Sag olun, var olun. Gelecek yaz gine beraber olmak umuduyla yapacaginiz gecede hepinize esenlikler diliyorum.
Sunu unutmayiniz ki 15 Aralikta kulaklarim mutlaka çinlayacaktir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol