"Bu yeni dönemde, yerele ve yerliliğe atıf yapmayan hiçbir politika başarılı olamayacaktır. Bizim için yerel medya, yerel kanaat önderleriyle birlikte aslında toplumdaki bilinçlenmenin doğrudan adresidir"
Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, yerel basının önemine vurgu yaptığı son açıklamasında tüm medya kuruluşlarını göreve çağırdı.
Başbakan Davutoğlu, "Biz size güveniyoruz. Sizin yerelden kaynaklanan o büyük enerjinize saygı duyuyor, sizlerle birlikte yeni Türkiye'nin inşasında gerçek anlamda bilinçlenmenin olabileceğine inanıyoruz" sözleri ile başladığı konuşmasında, Hiçbir fikrin, hiçbir siyasi hareketin, sadece başkentte veya büyük şehirlerde oturarak veya oralardan bütün ülkeyle ilgili ahkam keserek başarıya ulaşamayacağını belirtti.
"Sizler
manipülasyona gelmediniz"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bunun çarpıcı örnekleri var. Hatırlarsanız, Sayın Cumhurbaşkanımızın yasaklı olduğu dönemlerde, 'muhtar bile olamaz' diye manşet atanlar, sonra çok mahcup oldular. Şimdi muhtarlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanıyor. Fakat hiçbir milli ve yerel medya böyle bir başlık atmamıştı, buna inanmamıştı. Çünkü onlar halka bir aradaydılar.
Siyasete, demokrasiye, milli iradeye ne zaman darbe vurulmak istense dışarıdaki bir takım odaklar ile içerideki işbirlikçileri çok geniş bir alanda değişik kamuoyu manipülasyonları yapma gücünü kendilerinde buldular ama maniple edemedikleri tek güç, milletin iradesi ve millet iradesini yansıtmakta hiç tereddüt göstermeyen yerel medya oldu. Onları maniple edemediler. Sizler manipülasyona gelmediniz."
"Bizim için yerel medya, yerel kanaat önderleriyle birlikte aslında toplumdaki bilinçlenmenin doğrudan adresidir."
Ulusal medyada da manipülasyona gelmeyen, milli iradeye saygı gösteren değerli yayın kuruluşları bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bu yeni dönemde, yerele ve yerliliğe atıf yapmayan hiçbir politika başarılı olamayacaktır. Andıçlarla, brifinglerle ülkeleri yönetme dönemi bitti. 28 Şubat'ta medya mensupları çağrılıp, Ankara'da 'şunlar şunlar yazılacak, şunlar şunlar kesinlikle yazılmayacak' diye talimat verildiği dönemler oldu.
27 Mayıs darbesinden sonra, 12 Eylül darbesinden sonra özgür düşünen herkes hapishanelere giderken, talimatla yayın yapan medya o günlerde bir şartlanmanın aracı olarak kullanıldı. Şimdi ise bizim için yerel medya, yerel kanaat önderleriyle birlikte aslında toplumdaki bilinçlenmenin doğrudan adresidir."
Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusunda hem hukuki hem de kurumsal alanda en önemli adımları kendilerinin attığını dile getiren Davutoğlu, bunu da bir siyasi prim aracı olarak görmediklerini ifade etti. Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Kadınlarını koruyamayan bir toplumun, çocuğun koruyamayan bir toplumun geleceğini inşa etmesi mümkün değil.
Samimiyetle buna inandık ama bir anda dikkat edin, medyada da toplumda da iki tavır ortaya çıktı. Bir, acıyı derinden hissedip bunu aileyle, toplumla paylaşarak bunun üzerine bir bilinçlendirme yapmaya çalışanlar, diğerleri ise yeni bir fırsat ortaya çıktı, bunu istismar ederek, hükümeti, AK Parti'yi yıpratmaya çalışanlar veya belli anlayışlara dayalı olarak, geleneksel kültürümüze dönük yorumlar yapmaya kalkışanlar."
"Kadına ve çocuğa
yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum"
"Şimdi sizden ricam şu; lütfen bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin. Bunu nasıl en iyi şekilde yapacağınızı siz iyi bilirsiniz. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum. Her yerde, Van'dan İzmir'e, Batman'dan Edirne'ye burada bu salonda olan bütün yerel medya temsilcilerimize bir anlamda çağrıda bulunuyorum. Gelin, hükümet olarak ilan ettiğimiz bu seferberliğe sizler katılın.
Bunun en güzel siyaset dilini birlikte geliştirelim. Anadolu'nun ve Trakya'nın her köşesinde şu anda bizleri izleyen vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Her şey aslında ailede başlıyor. Vatandaşlarımıza ailenin reisi olarak görülen baba veya eşe sesleniyorum, hanımlarınıza muhabbetle bakınız.
Hanımlar beylere muhabbetle baksın ve birlikte çocuklarını muhabbetle yetiştirsinler. Ailede şiddet ve nefret görmemiş bir çocuğun daha sonra bunu geliştirmesi imkansızdır." Cümleleri ile konuşmasına devam eden Başbakan, "Tebessümü, selamı yaygınlaştıralım ve kim şiddet dili, kim nefret dili kullanırsa ona karşı ortak tavır sergileyeyelim" dedi.
Bölgesel anlamda yayın hayatına devam eden, ve bünyesinde; Önadım, Kırklar Haber, Gazetetrakya Gazetesi,
Radyo Kırklar, Kırklar TV gibi bu toprakların üzerindeki genç - İhtiyar, kadın - erkek tüm kesimlerin gözü, kulağı ve sesi olan ÖNADIM MEDYA GRUBU, kadına şiddet olaylarıyla birlikte herkesin dillendirdiği ama, kamusal anlamda adım atmaya gelince yürüyüş ve protesto gösterileri ile sınırlandırılan çemberi, Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun direktifi ile kırdı. Bizi okumaya ve izlemeye devam edi.
"Israrla ve kararlılıkla çözüm süreci konusundaki tutumumuzu sürdürüyoruz" diyen Davutoğlu, yerel medyaya seslenerek, şu ifadeleri kullandı: "Sizden talebimiz, beklentimiz, hangi şehirde olursanız olun, ister Türkiye'nin doğusunda, ister batısında, ister kuzeyinde, ister güneyinde Çözüm Süreci'ne, Milli Birlik Projesi'ne sahip çıkın.
Bunu baltalamak isteyenlere, Türkiye'de Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı yapmak isteyenlere karşı en yüksek gür sada yerel ve yerli medyadan çıkmalıdır ve çıkacağına da ben inanıyorum.
Sizler eğer bu davaya sahip çıkarsanız, Türkiye'yi parçalamak, sadece ben parçalamaktan kastım kimsenin haddi değildir Türkiye'nin bölünmesi coğrafyasında onu kastetmiyorum sadece.
Aynı apartmanda yaşayan bir Türk, bir Kürt, bir Alevi, bir Sünniyi birbirine neredeyse hasmane bakan komşular haline getirmek de bu ülkeyi parçalamaktır. İstanbul'da Ankara'da aynı apartmanda bakarsınız, Balkan muhaciri, Kafkas muhaciri, Diyarbakırlı, İzmirli birarada yaşar. Bu bilincin yaygınlaşması için sizlere güveniyoruz.
Bu seferberliğe siz de katılın, her yerde kardeşliği, demokrasiyi, demokratik istikrar üzerinden gelen milli irade bilincinin yaygınlaşması konusunda bize yardımcı olunuz. Birilerini nefreti körüklerken, siz inadına kardeşlik demeye devam edin"
Evlerinde kendilerini izleyen vatandaşlara da seslenen Davutoğlu, "Lütfen yarın sabah karşılaştığınız herkese selam verirken, nasıl acaba bu selam verdiğim ve selam aldığım Türk müdür, Kürt müdür, Alevi midir, Sünni midir diye düşünmüyorsanız, bundan sonra da hiçbir zaman bu tür ayrımlar üzerinden, Türkiye'yi bölmeye çalışanlara prim vermeyin.
Komşunuz farklı bir dildense özellikle ona selamla mukabelede bulunun, farklı bir bölgedense selamla mukabelede bulunun ve her yeri bir kardeşlik mekanı haline birlikte dönüştürelim'' şeklinde konuştu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol