IRTICA SORUNU MEDRESEYE YATIRILMAK ISTENIYOR

Bir Osmanli gelenegidir. Konusulmasi istenmeyen, zamana birakilmasi uygun olacagi düsünülen kamu hizmet ve sorunlari Komisyona Havale edilir. Buna sorunlari Medreseye Yatirma denir. Böylece sorunlar resmi anlamda gündemden düsmüs olur. Bir anlamda zamana kalan sey artik uykuya birakilmis demektir.
Bir daha ne zaman gündeme gelecegi belli degildir. Bu baglamda Sayin Basbakanin beyanlarina bakilirsa irtica medreseye yatirilmak istenmekte, gündemden düsürülmeye çalisilmaktadir.
Sayin Basbakan önce irtica olmadigini söylemistir. Yani Türkiye'de gericiligin, gerici akimlarin olmadigini dile getirmis, daha sonra irticanin hukuki degil, siyasi oldugu beyaninda bulunmus ve sonunda irticai bir takim asiriliklar oldugunu, bunlari görüsmeye, önlemler almaya hazir olduklarini söylemistir. simdi olay sogutulmakta, medreseye yatirilir hale getirilmeye çalisilmaktadir. Ve göreceksiniz ki yakin bir zamanda bir baska gündem maddesi ile kamuoyu mesgûl edilecektir. Ve irtica sorunu unutulup gidecektir. Geçmiste de böyle olmustur.
Biz, irtica-i Türkiye'nin GERILIK HASTALIÄzI olarak gördügümüzü söylüyor ve yazilarimizda dile getiriyoruz. Çünkü cumhuriyetin her alanda gericiligi ortadan kaldirmayi hedefledigini, ideolojisinin bu oldugunu biliyoruz. Bunun için cumhuriyet laikligi beraberinde getirmis, bütün cumhuriyet kurum ve kuruluslarinin, burada hizmet yapanlarin laik olmak zorunda olduklarini Temel esasa ilke kabul etmistir.
Türkiye Cumhuriyeti laik bir cumhuriyettir. Cumhuriyetin ve toplumun laikligi üzerine de yüzlerce kitap yazilmis, irticai olaylarin sonuçlari mahkemelerde, Yüksek Mahkeme'de hükme baglanmistir. Prof. Dr. Çetin Özek'in dedigi gibi, "Laiklik Hareketi bir bakima, milli, mahalli ve gerçek hukukun, düzenin kurulusu hareketidir. Muasirlasmak (Çagdaslasmak) - Millilesmek seklinde gözüken Türk Devrimleri'nin, temelini teskil etmektedir. Bu gelisim, bir noktada duran gelisim degildir. Türk devrimleri dinamiktir ve her gelisim bir sonraki gelisimi hazirlamaktadir. Uzun bir istirabin, göz yasartici mücadelenin sonucu olan durum, daha bir çok çabalara ihtiyaç göstermektedir."
Ancak çok partili hayat DEVRiM'i dinamik olmaktan çikarmis, duragan hale getirmistir. Türkiye'de Devrim Süreci 1950 de bitmistir. Cumhuriyetin ilanindan çok partili hayata kadar geçen 27 yillik süreçte bes irticai hareket, laiklege aykiri eylem olmus iken, 1950'den sonra hareketler büyük bir patlama göstermis, hiz kazanmis, tirmanis göstermistir. Elimdeki kronolojik bilgiye göre sadece 1950-1962 arasi 12 yilda 25'in üstünde irticai olay meydana gelmistir. 1962'den sonra ise olay daha degisik kiliklarda, daha büyük tirmanislarla, daha etkili sonuçlarla bugüne gelmistir. Basbakanin irtica siyasi görmesi noksan bir görüstür. Türkiye'de irtica siyasidir, sosyaldir, hukukidir ve bir REJIM SORUNU'dur. irtica-i Prof. Dr. Aytekin Ataay söyle tanimlamaktadir
"IRTICA, sözde din adina lâiklige karsi çikan ve nihai (sonundaki) amaci itibariyle de devletin laik temel düzenini yikmaga yönelen yikici bir akimdir (cereyandir). Hukuk açisindan ise IRTICA, laik bir düzenin kurulmasi amaciyla konulan bu Hukuk Kaidelerine aykiri her türlü davranislardir. SIYASET BILMI açisindan ise irtica, dine dayanan eski devlet düzeninin kurulmasini amaçlayan her çesit düsünce ve faaliyetlerdir. Özet olarak irtica, laiklege karsit bir akimdir (harekettir). Bu bakimdan da, dindarligin veya dinsel gereklerin yerine getirilmesinin irtica ile bir ilgisi yoktur. "Özetle, dinin siyasi ve ticari amaçlarla kullanilmasi irticadir.
Profesör Dr. Aytekin Ataay bu baglamda sunlari da söylemektedir
"Bizde laiklege karsit hareketi sürdürenler, amaçlarina ulasabilmek için dini bir vasita olarak kullanmaktan, kaçinmamakta ve bu sayede, eskiye bagli kalmis olan, bir dünya görüsüne sahip bulunmayan bilgisiz halk kitlelerinin destegini kazanmakta güçlük çekmemektedirler. "Halki din yoluyla lâiklege karsit hale getirmek, halki din yoluyla ikbal ve iktidar için kullanmak irticadir.
Türkiye'de 60 yildan beri demokratik özgürlükler kullanilarak bu yapilmakta, din, siyaset ve ticaret, ikbal ve iktidar için kullanilmaktadir. simdi bu o hale gelmistir ki IRTICA laik cumhuriyete, devletin hemen hemen bütün eylemlerine, eylem alanlarina damgasini vurmustur. Sayin Cumhurbaskani, Silahli Kuvvetler, Üniversiteler bunun uyarisini yapmaktadirlar. Bu nedenle olayi sulandirmak, hedefinden sasirtmak, medreseye yatirmak son derece tehlikelidir. Türkiye özgür kaldikça vatandas ibadetini özgürce yapacaktir, yapmaya devam edecektir. Ama Siyasiler dini kullanmaktan vazgeçmeli, ellerini dinin üstünden çekmelidirler. Dini rahat birakmalidirlar. Dinin imamlari vardir, onlarin yaptiklari yeterlidir. iktidar rejimin Lâik yapisina gölge düsürmekten kaçinmalidir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com