IRTICA SORUNU MEDRESEYE YATIRILMAK ISTENIYOR

Uluslarin hayatinda iyi günler oldugu gibi kötü günler ve zamanlar da vardir. Halkimiz böyle kötü bir zamani bundan 94 yil önce bugünlerde yasamistir. Bugün bu faciayi, bu felaketi yasayan sag hiçbir insan yoktur. O günleri görüp yasayanlar çoktan hayata veda etmisler, geride sadece acili bir tarih birakmislardir. Anlamissinizdir.
1912 Balkan Savasi'ndan, Balkan Bozgunu'ndan söz ediyorum. Balkan Savasi, Anadolu ve Rumeli Türklügünün bir anlamda Avrupa ile, Ehlisalip ile savasi olmustur. Arkalarinda güçlü Avrupa devletlerinin bulundugu Balkan ülkeleri, Osmanli'ya karsi birleserek, Balkanlarda ve Trakya'da bir savas baslatmislardir. Ne yazik ki Osmanli Devleti bu savasa hazirliksiz yakalanmistir. Gaflet içersinde bulunan bir devlet yönetimi, bir yil içersinde elindeki Balkanlari kaybetmistir. Rumeli sahipsiz kalmistir. Perisan haldeki Anadolu ve Rumeli askeri Osmanli'nin Balkanlari kurtarmasina yetmemistir. Ben bu Bozgun'u 1974 yilinda Cumhuriyet Gazetesinde bir yazi dizisinde "SAHANE RUMELI'NIN ÖLÜMÜ" adi ile anlatmistim. Elazig Üniversitesinden Prof. Dr. rahmetli Gündüz Akinca'da "Ellerin dert görmesin" diye yazmisti.
1912 Balkan Bozgunu'nu savastan önceki sartlar hazirlamistir. KIRKLARELI BOZGUNU ile baslayan çözülme, geri çekilme tam bir facia ile sonuçlanmistir. Savasi görmüs ve yasamis olan Hafiz Hakki Pasa bozgun nedenlerini, Bulgarlar karsisinda Çatalca'ya kadar çekilme sebeblerini siralarken Açligi, Susuzlugu, Sogu öne çikarir. Ölü insan manzaralarini, yaralilarin perisan hallerini, agir kis sartlarini, savastan önce egitimli ve deneyimli askerin terhis edilmesini, 1908 Mesrutiyetinden sonra orduya jandarma görevi yaptirilmis olmasini siralar. Ancak Bozgun'un baska nedenleri de vardir. Savas çiktigi zaman Harbiye Balkani Nazim Pasa Yemen'de, ordunun genç ve bilgili subaylari Trablusgarp ve Bingazide'dirler. Yemen'de Araplar isyan etmistir, Trablusgarp ve Bingazi'ye Italyanlar saldirmistir. Enver Pasa, Mustafa Kemal gibi seçkin subaylar oraya savasmak için gönüllü gitmislerdir. Ikidarda bulunan Ittihat ve Terakki Partisi orduyu politize etmistir. O kadar büyük ihmaller, sorumsuzluklar görülüp yasanmistir ki, Alay Imamlari bile cephelere gelmemis, maaslarini Istanbul'da, evlerinde almislardir. Asker cephelerde açlik çekerken halkin ambarlari bugday doluydu ve bunlarin hepsi Bulgarlar'a kalmisti. Yol yapimi ihmal edilmis, saglik hizmetleri gözardi edilmistir. At ve öküz arabalarina kosulacak hayvanlar bile tedarik edilememistir. Süvari birlikleri atsiz, topçu arabalari hayvansizdir. Cepheye, cephane ve asker sevki yapilamiyordu. Çünkü Balkanlar'da savas hazirligini görmeyenler, tahmin dahi edemeyenler, seferberlik ilaninda gecikenler isbasindaydilar. Isin kötüsü Osmanli Hükümeti en basit harcamalar için yabanci ülkelerden borç aliyordu. Devlet borçluydu. Ordu subaylarina, memuraa maas ödenemiyordu. Iç gayler (sorunlar) ve imparatorlugun bazi bölgelerindeki isyanlar, mesela Yemen'deki, Arnavutluk'taki isyanlar, Ermeniler'in hareketlenmesi Balkan Savasi öncesi ve sonrasi devletin önemli sorunlari arasinda yer almistir. Özellikle savas sirasinda bas gösteren KOLERA SALGINI Trakya'da askeri ve sivil halki kirip geçirmistir. Bu yüzden onbinlerce insan ölmüstür. Göç ve göçmenlik Trakya'yi bitirmistir.
Balkan Savasi ya da BOZGUN'u tarihimizin en kanli, en feci savaslarindan biridir. Savasi izleyen yabanci ajans ve gazete muhabirleri durumu Osmanli Ordusunun ve kumandanlarinin EKMEÄzI ve TELEFONU YOKTU diye özetlemislerdir. Gerçekten de Trakya'daki DOÄzU ORDUSU Çatalca'ya dogru çekilirken, Lüleburgazin Kirikköy'ünde bulunan Ordu Kumandani Abdullah Pasa'ya ulasan, kendisini perisan halde gören yabanci gazeteciler dünyaya geçtikleri haberlerde, "ABDULLAH PASA'NIN Yiyecek Ekmegi, Ordusuna emirlerini ulastiracak telefonu yoktu" demislerdir.
Felakat en büyük egiticidir. Osmanli ordusunun ve halkinin onur ve gururunu inciten Balkan Bozgunu'nun intikami 1915 yilinda Çanakkale'de alinmistir. Dünyanin büyük askeri gücü ne karadan, ne denizden ne de havadan Bogazlardaki Türk Ordusunu asip Istanbul'u ele geçirememis, Rusya'nin yardimina gidememistir. Balkan Savasi'nin acisini çeken bu ulus, Çanakkale Savasi'nda dünyaya Mustafa Kemal'i çikarmistir. Mustafa Kemal son yüzyilin EN BÜYÜK ASKERI DEHASI ve ÖNDER'i olarak Yeni Türkiye'nin yolunu açmis, dagilan, yok olan bir Osmanli Imparatorlugu içersinden bugünkü Türkiye'yi kurtarabilmistir. Herkesin bunu, tarihin bu tarafini iyi bilmesi lazimdir. Bu nedenle bu halk, bu ülkede emanetçi degildir. Vatanin sahibi hakikisi halktir. Türk halki her zaman ORDU demektir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com