IRTICADAN ARINMADA HERKESIN VE MEMLEKETIN MENFAATI VARDIR

Avusturalya Kitasi'nin Hazine Bakani Peter Costello bir yerde konusurken Atatürk'ü övmüs, Mustafa Kemal'in "LiDERLiK MODELi" oldugunu söylemis ve söyle demis
"ATATÜRK, bu açidan 20. yüzyilin en büyük liderlerinden biridir. Modern islâm dünyasi için bir liderlik modeli olarak görülmelidir." Gerçegi söylemis.
25 Eylül 2006 tarihli Hürriyet Gazetesinin haberine göre Avusturalyali Hazine Bakanini dinleyen müslümanlar tepki göstermisler, Atatürk'ün Türkiyesi'ni degil, Malezya'nin örnek gösterilmesi gerektigini haykirmislar. Bu tabii irticai bir tutum ve davranistir ve Atatürk düsmanligidir. Dünyanin ve Dünya Tarihi'nin kabul ettigi bir gerçegi inkar etmenin, Atatürk'ün dinsiz imansiz, Din Cahili oldugunu söylemenin baska bir anlami yoktur. Fakat cehalete yapacak bir sey de yoktur. Çünkü CEHALETiN KENDiSi EN BÜYÜK iRTiCA'dir. irtica bir geriliktir. Bir baska anlamda, Gerilik Hastaligi'dir. Bir toplum böyle bir hastalaga tutulmus, böyle bir hastaliktan dolayi dünyadan kopmus ise onu kurtaracak olan Bilgi ve Egitim'dir. irticanin temelinde yatan bilgisizlik ve egitimsizliktir. Bir toplumda en büyük sofra, irtica-i ve irticaya neden olan tutum ve davranislari savunandir.
Atatürk, islami'in Peygamberi HZ. Muhammed'i övmüs, takdir etmis bir dünya lideridir. Balikesir'in Zagnos Pasa Camii'nde mimbere çikip yaptigi konusmayi kimler biliyordur, kimler okumustur? Atatürk'ün Özel Telgrafçisi Sadi Borak'in, Atatürk'ün annesine her cuma Kur'an okumus olan "ATATÜRK ve DiN" kitabinin yazari Ercümend Demirer'i kimler okumustur?
Tarihimizde birçok irticai olay meydana gelmis, irtica mensuplari birçok yeniliklere karsi çikmislardir. Prof. Dr. Ahmet Yücekök'ün, Prof. Yildiz Sertel'in ve daha birçok arastirmaci yazar ve bilim adaminin tarihimizde gerilik hareketlerini anlatan kitaplari vardir. Bunlar raflarda, kütüphanelerde okunmayi beklemektedirler. Zaten islâm'in Kitabi Kur'an da bunu emretmektedir. "OKU'YUN" demektedir. Fakat Ümmet okumazsa elbet islâm geri kalir. Bugün islam Dünyasi'ndaki durum budur. Amerika gibi Dünyanin Jandarmaligina soyunmus bir devlet çikiyor islam ülkelerini Serseri Devletler olarak nitelendiriyor, Onlari demokrasi ile adam edecegini söylüyor.
Tarikatlari, mezhepleri karsi karsiya getirip çatistiriyor. Amerika degisik bir Ehlisalip Savasi sürdürüyor. Müslüman ülkeler de bunu seyrediyor.
islam ülkelerinin hareketsizligi islami Toplum'un bir Davasi olmadigindandir. Dogalki davasi olmayanin kavgasi, savasi, mücadelesi de olmaz.
Bugün Türkiye islam'in sekillendirdigi bir sürece girmistir. Bu dogrutuda hizla ilerlemekte, cumhuriyetin degerleri, kazanimlari kaybolmaktadir. Sosyal Devlet islam'i kullanarak çadirlarla insanlari beslemekle bir yere varmak istemektedir. Ramazan aylarindaki sosyal yardimlasma ve dayanisma Yemek Çadirlari'nda sova çevirmistir. Oysa islam derki, "Sag elin verdigini sol el görmeyecek." Yani birilerine yardim ediyorsan, birilerinin elinden tutmussan onu belli etmiyeceksin insanin onurunu, gururunu incitmeyeceksin. Onu dilenci derecesine getirmeyeceksin. Ne kadar güzel insani bir kural degil mi? Ama ikbal ve iktidar düskünleri islam'in bu güzelligini kendi çikarlari için çirkinlestirmede, bir kap yemek, bir dilim ekmek ugruna ezilmelerine bile seyirci kalmaktadir. Ben bir AgA ve HACI torunuyum. Çocuklugumuzda köyün fakirleri ve yoksullari için iftar Sofralari kurulurdu. iftar Sofrasi'na davetler çagrilanin kulagina söylenirdi. Köyün islami geleneklerinde kimin kime yardim ettigini hiç kimse bilmezdi. Bayram sabahi sofralarina da davetler böyle yapilirdi.
Dini siyaset ve ticaret için kullananlar elbetteki Dini Sevap islemiyorlardir. Halkin parasi ile halkin Dini Hisleri'ni oksuyorlar. Sen sen ol, insani bir ay besleyecegine ona öyle bir is, öyle bir yardim yap ki karni ömür boyu doysun.
suraya gelmek istiyorum. irtica tirmanistadir. Devletin imkanlari irtica-a bulasmistir ve irtica için kullanilmaktadir. Bir AKIL DiNi olan islam'i bir LAiK DEVLET olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, toplumu irticadan hizla arindirmak gerektigi noktasindayiz. Toplum irtica Odaklari'na teslim olmak üzeredir. Cumhuriyetin Kaleleri artik kendini savunmak gücünü yitirmistir. Memleketin manzarasi cumhuriyet öncesini andirmaktadir. Öyle olup olmadigini anlamak için tarihe bir bakmak yeterlidir. Saniyorum Kara Kuvvetleri Komutan Orgeneral Sayin ilker Basbug'da bunu söylemekte, ciddi uyarilarda bulunmaktadir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol