IRAKLI DIRENISÇILER KIMIN IÇIN SAVASIYOR?

Amerika'nin isgaliyle Irak'ta baslayan Iç Savas devam ediyor. Her ne kadar siyasi kaynaklar iç savastan söz etmiyorlarsa da bugün Irak bir Iç Savasi yasamakta, direnisçiler, intihar bombalari Irakli-Amerikali olduklarina bakmaksizin hedeflere saldirmaktadirlar.
Merkezi Washington'da bulunan Stratejik ve Uluslararasi Çalismalar Merkezi'nin Eylül ayinda yayimladigi bir rapora göre bugün itibariyle Irak'ta 30 bin dolayinda direnisçi bulunmaktadir.
Bunun üçbin kadari yabanci kökenli olup, Irak'a savasmak, daha dogrusu ölmek için gelmislerdir. Yabanci direnisçilerin en genis grubunu Cezayirliler olusturmaktadir. Bunu Suriye ve Yemen kökenliler izlemektedir. Sudan'dan, Suudi Arabistan ve Misir'dan da gelenler vardir. Direnisçilerin daha çok Sünni Araplar oldugu raporda yer almaktadir.
Direnisçilerin Irak'ta bir Kurtulus Savasi vermedikleri, bunlarin daha çok SEHIT olmak, ALLAH YOLU' nda ölmek için geldikleri ve kendilerini ALLAH'in ASKERLERI kabul ettikleri basinda yer alan bilgiler arasinda bulunmaktadir. Bu nedenle Irak'taki Bombali Intiharcilar tarihte örnegi olan bir çesit DIN Savasi yapmaktadirlar. Bir Arap topraginin isgali, müslümanlara iskence yapilmasi, Amerika tarafindan Israil'in korunup kollanmasi direnisin nedenleri kabul edilmektedir.
Ikinci Dünya Savasi'nda Almanlari köpekleri intihar bombacilari olarak kullandiklari bilinmektedir. Ancak Almanlar egittikleri köpeklerin boyunlarina benzin dolu siseleri baglayarak Ingiliz, Fransiz Amerikan ve Rus tanklarinin üzerine saldirtmislar, tanklarin intiharlarini saglamislardir. Buna benzer bir olayi simdi Irakli ve yabanci intihar bombacilar yapmaktadirlar.
Bugün Irak'ta, isgalcilere karsi halki örgütleyecek ne bir Irakli Önder ne de bu örgüt içersinde yer alacak Irakli bir halk vardir. Mezhepler ve asiretler Iraklilarin bir hedef dogrultusunda birlesmelerine manidir. Bugün Irak'ta, Kürtler, Araplar ve Türkmenler vardir. Türkmenler hariç, Irakli Arap ve Kürtler ise Sünni, Sii-Mezheplerine ayrilmislardir. Sii ve Sünni mezhepleri de kendi aralarinda kavgalidirlar. Böylece Irak'ta At izi It izi'ne karismis vaziyettedir.
Irak 1920 yilinda Ingilizler tarafindan kurulmus bir çesit Gecekondu devlettir. Yüzyillar boyu Osmanli Devletinin kontrolü altinda olan Irak bu yillarda elimizden çikmistir. Halkin"Ana gibi yar/ Bagdat gibi Diyar Olmaz" 1920'de tarih olmustur. Zengin petrol yataklari, yaygin hurmaliklar dün Ingilizlerin elinde ve kontrolünde iken, bugün Amerika'nin eline ve sömürüsüne geçmistir.
Ben 1956 yilinda Istanbul'da düzenlenen Uluslararasi Antialkolizm Kongresi'de Kirklareli Yesilay Baskani olarak Türkiye delegesi idim. Kongre Istanbul Vali ve Belediye Baskani olan Prof. Fahrettin Kerim Gökay ve Milli Egitim Bakani Celal Yardimci'nin himaye ve desteginde yapilmisti. Kongreye Irak'tan Bagdat Müftüsünün kizi, Bagdat Üniversitesi Rektörünün esi Av. Hayriye El Müfti gelmisti. Istanbul Üniversitesi mezunu olan Hayriye El Müftü ile ben ve esim çabuk dost olduk. O kadar dost olmustuk ki bizi Bagdat'ta Türkçe bilen çocuklara ögretmen yapmak için Menderes Hükümeti'nden istekte bulunabilecegini bile söylemisti. Ozaman demokrat Parti Iktidari Irak Krali Faysal ve Basbakan Nuri El Sait ile içli disli idi.
Hayriye El Müfti'den sunun için söz ettim. Irak hakkinda verdigi bilgilerden sunu anlamistim ki Irak halki, asiretler ve mezhepler nedeniyle çagdas anlamda ulus degildir. Halkin Irak için ortak duygu ve düsüncelerini, sentez edilmis bir kültürü yoktur. Bu nedenle Iraktan Kurtulus Savasi yapacak bir kahraman çikmaz. Halk böyle bir kahramani çikaracak tarihsel birikime sahip degildir. Allah'in egemenligine teslim olmus bir halk Toprak Savasi degil, ancak DIN SAVASI yapar. Irakta bugün olan budur. O nedenle Irak'in isgalden ve sömürüden kurtulmasi zordur.
nazifkaracam@gazetetrakya.com