Makedonya 1897... Rumeli ve Balkanlarda oynanan haçli oyunlari... Eskiyalik... Yoksulluk ve karasevda... Saglam aile yapisi... Kardeslerin, anne ve babanin, iyi insanlarin dayanismasi.
Haksizliklar ve zulüm yüzyillarin muhafazakar toplumu... Rumeli Balkan Türk sivesi çok güzel... Bizim ailemizde 1929 Makedonya Pirlepe Serbest Göçmen Muhaciridir.
Trakya’da Anadolu’da pekçok Balkan Türk’ü yasiyor... Osmanli Toprak kaybettikçe Haçli gavuru zulüm etti müslüman toplumuna... Bunun yakin tarihte tekrar yasadik... Bulgaristan-Bosna Hersek- Kosova muhacirleri Kirklareli Kavakli Gazi Osman Pasa kampinda misafir olarak kalmislardi. Onlari ziyaret edip sohbet etmistim.
Her aksam haberleri izliyoruz. Günlük gazeteleri okuyoruz. Kahvelerde sohbetlerimiz oluyor. AKP kapatilma davasi, Ergenokon davasi güncel haberler arasinda yerini aldi... 07.04.2008 gecesi Istanbul Tahtakale esnafinin durumunu izledik. Kepenklerini kapatan esnaflar var. Karsiliksiz çekler. Ödenmeyen senetler. Ekonomik kriz dünyayi etkiledi.
Ekonomik krizlerin sürekliligine alistim ben. 1978 yilinda bir torba çimento 37,5 liraydi. Bir tugla 3 liraydi. 1981’de bir torba çimentoyu 400 liraya almistim. Enflasyon hep vardi.
Bu hükümet liradan alti sifir atti. Enflasyon demek halkin alim gücünün azalmasi demektir.
Zengin topraklarda halkinda zengin olmasi gerekir. Saglam bir ekonomik ve sosyal yapimiz olmalidir.
AK ZAMBAKLAR ÜLKESI FINLANDIYA kitabini iki kez okumustum. Yoksul ülkenin Aydinlari El Ele Verdiler. Yoksullugu Cehaleti Yendiler. Demokrasi Içinde Kalkindilar..
Çaliskan insanlar Finlandiya’yi kalkindirdi. Sermaya birikimi olmayan, yoksul halkin kalkinmasi zordur. Yildizlara çikmakta zordur. Lakin insanoglu ayda yürüdü. Cahil bir yasli bayan “Insanoglu aya çikamaz” demisti. Ben ona gülmüstüm. Kirk yilda teknoloji çok hizli ilerledi.
Zengin daha zengin, fakir daha fakirlesti. Bu çemberden kurtulmak lazim. Zengin ülkelerde de sorunlar var.
Silahlanmaya harcanan müthis paralar var. Zengin ülkelerin silah fabrikalari üretimde. Silah Tekelleri Büyük Paralar kazaniyor. Onlar savas sever. Insanlari birbirine düsürürler. Böl parçala yut! politikasini uygularlar. Bundan asla vazgeçmezler. Ortadogu’da, Asya’da, Afrika’da hep böyle oldu.
Bu dünyada kalici baris hayal gibidir. Emperyalistlerin Büyük Oyunlari Vardir. Elveda Rumeli Filmi Balkanlardaki dönen dolaplari çok güzel anlatiyor. Böyle filmler hüzünlestiriyor insani. Osmanli Sanayi Ve Kültür Devrimini Avrupa Gibi Yapabilseydi Hersey Degisirdi, Belkide...
Ulusal Sanayimiz, Ulusal Kültürümüz, Politikamiz Mutlaka Olmalidir. Güçlü Bir Ülke Olmaliyiz. Bilim Adamlarina Önem Vermeliyiz.
UDI VE NEYZEN ÇESMEKÖYLÜ SEZAI ÇETIN
SEZAI ÇETIN Agabeyle yillar önce tanistim. Onunla güzel bir sohbetimiz oldu. Yerel kültür adamlarimizi, sanatçilarimizi severim. Geçmisin derinliklerinde Türk Kültürünün damarlari vardir. SEZAI ÇETIN AÄzABEY: “Babamin adi Arap Mehmet Çetin’dir. Dedemin adi Arap Ahmet Çetin’dir. Dedemin dedesine Küçük Aga derlermis. Çok güzel saz çalarmis. Köy dügünlerinde kadinlar darbuka çalar, eski türküleri okurlardi. Köy dügünleri çok güzel olurdu. 1927 dogumluyum. Kirklarelinden Dogan Sabah Yildizi türküsünü Türkücü Faruk Yilmaz’a verdim.
Geçen gün Türkücü Faruk Yilmaz, Ali Küçükdemirci ve Havva Karakas geldi. Onlarla türkü üzerine güzel bir sohbetimiz oldu.
Eskiden müzik etkinliklerinde ud ve ney çalardim” dedi.
Cebinden eski fotograflar çikardi. Fotografin arkasinda yazan yazi: “1973 27 Subat gecesi, Lüleburgaz Belediyesi sinemasinda verdigimiz konserden bir hatira.” Bu resimde Sezai Agbi ud çaliyor. Muzaffer Baktagir kanun çaliyor. Klarnet Mümin Bursali, Kanun Hüsnü Anil, Keman Ali Erköse, keman Mehmet Soyer.
1918 tarihli Arap Ahmet’in, dedesinin bir resimini gösterdi. Sezai Çetin “Ekmegi boldu. Misafiri çoktu” dedi. S. Çetin agabey güzleryüzlü, iyi bir insan... Varna Türküsünü hikayesini ve bazi sözlerini okudu.
Nisanli bir kizi eskiyalar kaçirmis. Kizin acikli öyküsü olmus. Balkan Türkleri çok acilar yasamis. Bu acilar türkü olmus., sarki olmus. Romanci ve Sair Necati Cumali’nin Makedonya romanini okumustum. Viran Daglar romani çok güzelmis.
Osmanli Devleti zamaninda devlet Pasalara çiftlikler verirmis.
Vaysal- Devleyli agaç, Çesmeköy arasinda eskiden Karapinar Çiftligi varmis. Bu çiftlik Arif Bey’in Konagi imis. Sezai Agbi Karapinar Çiftliginin resmini gösterdi. Iki katli bir konak. Yaninda tek katli baska bir ev ile uzun bir agir var.
Fotografin arkasindaki yazi: “1934 hatirasi, Arap Ahmet” yaziyor.
Sezai Çetin: “Bir oglum, iki kizim var. Askerdeyken bando takimindaydim. Vahit Dede babamin yakin arkadasiydi. Babami ziyarete gelirdi. Güzel siirleri vardi. Matrak adamdi. Polos’tan Kirklareli’ne yayan beraber yürümüstük. Sohbet etmistik. 81 yasindayim. Yaslandim. Bazi seyleri unutuyorum. Senin bana yazdigin siir cebimdedir. Sagol” dedi.
Rumeli Tv’yi seyrediyorum. Günlerden 05.04.2008 Cumartesi. Güzel bir bahar sabahi. Rumeli
havalarini severim.
Mahalle dügünleri çok güzel olurdu.
Lefler Mehmet Mertan: “Papaz Remzi Uysal çok meshur iyi bir topçuydu. Bende eski maraton kosucularindanim. Baban Irfan Demiraco’yu, amcan Adem ve Cemal Demiraco’yu çok severim” dedi. Her Yagmurdan Sonra Dünya Güzellesir. Muhabbetli insanlarizdir... Arkadasliga, kalici dostluga önem veririz.
1967 yilindan beri güncel politikayi izlerim.
Halkini, yurdunu seven, hizmet eden insanlari; çagdas düsünceleri çok severim. Yildizlara yükselen bir millet olabilmeliyiz. Diger milletlerden neyimiz eksik bizim.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol