Ismet Inönü hem Cumhurbaskani ve hem de CHP Genel Baskani olarak 1960 yili 27 Mayis Devrimi’ne kadar cumhuriyetin geçmisini savunmus, onlara cevap vermeye yetmistir. En sonunda da Bayar ve Menderes iktidarina o meshur sözünü söylemistir: “SIZI BENDE KURTARAMAM” demistir. Nitekim de öyle olmustur.
Ismet Pasa Cumhuriyetin ilanindan beri haksiz elestirilere, yersiz düsmanliklara maruz kalmis ender bir siyasi lideri ve devlet adamidir. Zira Atatürk onu millete “BASINIZ SIKILDIÄzI ZAMAN ISMET PASA’YA BASVURACAKSINIZ” diye takdim etmistir. Dogal ki (tabiki) bütün bu haksiz, yersiz elestri ve saldirilar Ismet Inönü’yü üzmüstür. Ama demokrat bir insan olarak bunlari gögüslemesini bilmistir. Demokrat Parti iktidarina, Adnan Menderes ve arkadaslarina “BENIM VEREMEYECEÄzIM HIÇ BIR HESAP YOKTUR. SIZINDE HESABINIZI SIZE VERIRIM” diye söylemistir. Ismet Inönü bu gücü nereden almistir?
Cumhuriyetin Ikinci Adam’i, Atatürk’ün en yakin silah arkadasi ve Basbakan olarak Ismet Inönü herkesin ve tarihin de bildigi gibi, Namuslu bir devlet adami olarak yasamistir. Atatürk de bunu bildigi için ona maddi ve manevi destek olmustur. Cumhuriyetin ilk yillarinda Inönü’nün yagmurdan akan evini tamir ettirmistir. Basbakanliktan ayrildiktan sonra ona kendi parasindan her ay ikibin lira yardim yapmistir. Seker hastasi oldugunu düsünerek birgün çocuklari yetim kalir düsüncesiyle onlarin tahsillerini güvence altina almistir. Inönü çocuklarini da hiçbir kirli isin içine sokmamistir. Halk Ismet Pasa’nin çocuklari olup olmadigini dahi onlar evleninceye kadar bilmemistir. Inönü’nün kardesinin ne is yaptigini bilen olmamistir. O, yani Ismet Inönü iktidarda ölenler hariç kendi iradesi ile iktidari, ikbali birakan TEK ADAM olmustur. Ismet Inönü ki tam 27 yil cumhuriyetin Genel Kurmay Baskani, Disisleri Bakani, Basbakani ve Cumhurbaskani olarak hizmet yapmistir. Onun muhalefette kaldigi yillarda meclisin her toplantisina geldiginin, sabahlara kadar süren müzakereleri takip ettigini özellikle Laik Rejime aykiri karar ve yasalar baglaminda mecliste adeta nöbet tuttugunu, bunlarin meclisten geçmesini önlemeye çalistigini herkes bilir. Ulusal bayramlarda da Anitkabir’e hükümet mensuplarindan çok önce gidip Silah Arkadasi’na saygi durusunda bulunan o olmustur.
Ben cumhuriyetin yedinci yilinda dogmusum. Birkaç yil önce rahmete kavusan Ikizim Bekir Karaçam ile cumhuriyetin havasini teneffüs etmis, çoskusunu yasamis biriyim. Benim bilgi ve inancima göre ATATÜRK ve INÖNÜ sag olduklari müddetçe iki kardes gibi yasamislar, birbirlerine destek olmuslar, vatani ve milleti selamete çikarmislardir. Onlar hep vatani ve milleti önlerinde tutmuslardir. Biz siyasetin kirliligini ikbal ve iktidar için siyasetin hersey oldugunu çok partili hayatta görmüsüzdür. “Dün dündür bugün baska gündür” diyenler, milleti aldatanlar, yalan söyleyenler, ikbal ve iktidar için Makyevel’in bütün yollarini kullananlar, beynelmillel alaturkacilar bu dönemde görülmüstür. Ve maalesef bunu dini siyasetlerine, ticaretlerine alet ederek yapmislardir. Atatürk’ten kaçmanin, Inönü’ye düsmanlik etmenin bir nedeni de onlar gibi olamamaktadir. Ne diyor sair Mülayim Tirfil: “Makamlar Küçük adam’i büyük yapmaz.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol