Egitim, insani sosyal yapmak, topluma dahil olmasini saglamaktir. Bu, egitimin birinci hedefidir. Insanda bireysel gelisme böyle baslar, yasam boyunca bilgilenerek, deneyimler kazanarak devam eder. Böylece insan kendisi olmaktan çikar, toplumun bir parçasi haline gelmis olur. Ancak, bu baglamda egitim ve okullar yeterli degildir. Kültürel Mekanlar dedigimiz konferans, kütüphane, tiyatro, opera, sanat galerileri, toplanti, eglence yerleri ve daha bir çok alan ve mekan insanin sosyallestigi yerlerdir. Ileri ülkelerde bunlarin tümü fazlasiyla vardir. Yoksa Eger oralarda bu yerler yoksa öncelikle kültürel mekanlarin yaratilmasi yönüne gidilir.
Osmanli'da kültürel mekanlar ve insanlarin sosyallesmesini saglayacak etkinlikler yoktu. Tekkeler ve kahvehaneler bu isi görmeye çalisan yerlerdi. Etkinlikler sinirliydi. Ortaoyunlari, Hidirellez Senlikleri, dügünler ve diger gelenekler arasinda yer alan Karagöz Gösterileri, Nev'rûz da bu kapsamda olan etkinliklerdi. Ancak bunlarda bir devamlilik yoktu. Kültürden, bilgilenmekten ziyade eglenmek önde tutulurdu. Genelde bu etkinliklerde kurallar yoktur. Bu nedenle insanin, toplumun asil sosyallesmesi olayi kültürel mekanlarda olur. Örnegin, bir konferansa gitmek, bir galeride sergileri gezmek, operaya, tiyatroya, kütüphane ve müzelere gitmek insanin sosyallestigi anlamina gelir. Ancak buralarin tümünün kendine özgü kurallari vardir. Yillar önce Kent Oyunculari Kirklareli'ne gelmisti. Bir büyük ve lüks sinema salonunda Nalinlar eseri oynaniyordu. Ünlü bir bürokrat da dinleyiciler arasindaydi. Ancak tiyatroya köpegi ile gelmisti. Oyun sirasinda köpek avlayinca Kent oyunculari sahnede oyunu durdurmuslar, köpegin ve dinleyicinin disari çikmasini beklemislerdir. Sonraki gün olay Aksam Gazetesinde günün haberi olarak çikmisti. Bir süre sonra da adliye müfettisleri Kirklareli'ne sorusturma için gelmislerdi. Sonuç itibariyle olay toplumsal kurallara aykirililik ve sosyallesmede yetersizlik olarak görüldü. Demek oluyor ki toplumsal olabilmek için mutlaka toplumun gittigi yerdeki faaliyetin, etkinligin kurallarina uymak gerekir.
Cumhuriyet Türk insaninin sosyallesme için gerekli kültürel ve sanatsal mekanlarin yaratilmasina öncelik vermistir. Devlet Tiyatrolari, opera salonlari, Kültür mekezleri, Kütüphane salonlari, toplanti mekanlari ve en önemlisi Halkevleri ve Halkodalari bu cümleden olan sosyallesme yerleriydi. Buralari çok partili hayata kadar herkesin gittigi, beraber oldugu kültürel mekanlardi. Fakat sonraki zaman içerisinde Halkevleri, Halkodalari kapatilmis, zaman içersinde ise sinemalara da kapilarini kapatmis, yerel ve genel yöneticiler kalkinmada baska seyleri öne çikarmis, Türkiye kültürel mekanlar açisindan yoksul kalmistir. Ve zaman içersinde insanlarimizin mevcut yerlere gitmeleri, ilgileri, buralara ihtiyaç duymalari azalmis ve bugün tiyatrolar, sinemalar seyirci, kütüphaneler okuyucu, sergi salonlari ve müzeler ziyaretçi bulamaz olmustur. Bu elbet BOZULARAK DEÄzISIM anlamina gelmekte, insanimizin sosyallesme süreci yavaslamis olmaktadir. Peki bunun sonucu ne olmakta, Yozlasmanin ucu nereye varmaktadir?
Islam'in geri kalmis ülkelerinde insanlarin sosyallesmesi büyük ölçüde sinirlidir. Kurallari yasalardan ziyade Seyhülislamlar, Emirler, Krallar, Sahlar, Asiretler ve Mollalar koymakta, kültürel mekanlar ise çok lüks bulunmaktadir. Türkiye bu gerçegin disindadir. Fakat sosyallesmede sorunlar yasamakta, insanlarin kurallara uyarak topluma dahil olmalari gecikmektedir.
Bize göre Türkiye'de insanlar kültürel mekanlarin disina düsmektedir. Eskiye oranla toplumsal, sanatsal ve kültürel etkinlikler, artan nüfusa oranla sosyallesme mekanlari azalmaktadir. Bunun yerini daha fazla kahvehanelerin, camilerin açilmasi yer almaktadir. Bugün ülkemizde 500 bin kahvehane, 100 bine yakin cami bulunmaktadir. Kültür Bakanliginin kaç kültür merkezi, kaç müzesi, kaç tiyatrosu vardir pek bilmiyoruz ama hepsi birkaç yüzü (Kütüphaneler 1200) geçmez. Bu nedenle olmayanlarin yerini baska seyler doldurmakta, insanlar camileri de, Iftar Sofralari'nda kahvehanelerde bir araya gelme imkani bulmaktadirlar. Buralari da bir çesit sosyallesme anlamina gelmektedir. Ancak buralarin kurallari kültürel degil, dinsel ve gelenekseldir. Bu bir anlamda Türkiye'nin daha fazla Islamlasmasi, Din Kültürü ile yol almaya çalismasi kahvehane kültürü ile çagdas toplum olmaya çalismasi demek olmaktadir. Haydi hayirlisi.
nazifkaracam@gazetetreakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
100 Bin Tonun Üzerinde İnsani Yardım Gazze’ye Ulaştırıldı
10 Eki 2025 -
Edirne'de bir tırda 68 kilo 650 gram kokain ele geçirildi
14 Eki 2025 -
Kırklareli Milli Eğitim Müdürü Değişti
17 Eki 2025 -
Tava ciğeri meşhur Edirne diğer lezzetlerini de tanıtma çabasında
13 Eki 2025 -
Edirne'de yaşayan 65 yaşındaki master atlet sağlığını koşmaya borçlu
21 Eki 2025 -
Edirne Kitapseverleri “10. Edirne Kitap Günleri”nde Buluşuyor
10 Eki 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Sağlıklı Hayat Merkezinden aldığı destekle 30 yıldır tiryakisi olduğu sigarayı bıraktı
03 Kas 2025 -
Engelli Derneği Dayanışma Kahvaltısı Trakya Türküleriyle Isındı
05 Eki 2025 -
İlk kez katıldı, Kırklareli'ne büyük gurur yaşattı!
05 Eki 2025 -
Pehlivanköy’de yeni başkan kim oldu?
05 Eki 2025 -
Kırklareli'ne Sağanak Yağış Geliyor!
05 Eki 2025 -
Enez’den Gazze’ye kardeşlik mesajı
05 Eki 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol