Tüketici Hakları Derneği Şube Yönetim Kurulu olarak, geçtiğimiz hafta Belediye Başkanı sayın Mehmet Siyam Kesimoğlu'nu makamında ziyaret ettik.
Tabiiki, ziyaretimiz sıradan bir 'tebrik ziyareti'nden öte bir anlam taşıyordu. Ancak, kendilerini 'tebrik ve başarı' dileklerimiz de, etik olarak önceliklerimizin arasında olması kadar doğal ve tartışılmaz bir davranış olamazdı. Bu klasik seramoniden sonra, kentimizde yaşayan yurttaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümünde, Belediye Başkanı olması sıfatıyla birinci derecedeki yetkili ve sorumluluk taşımasının kendilerine önemli bir misyon yüklediğini dile getirdik. Seçimler öncesinden gelen ve seçimlerde de sık sık dile getirdiği kendi deyimiyle 'Halkçı Belediye'ciliğin içeriğinden dem vurduk biraz.
Ancak, klasik ve popüler bir deyim olan 'Halkçı Belediye'ciliğin ötesinde bir tutum alması dilek ve temennilerimizi de gündeme getirdik doğal olarak. Bu dilek ve temennilerimiz özetle şunlardır:
Bu kentin hizmetindeysek eğer;
1. Seçim döneminde verilen tüm sözlerin arkasında olunması…
2. Bu kentte yaşayan her birey ve doğal çevrenin paydaşı olan (sokak hayvanları başta olmak üzere) canlı ve cansız varlıklar, kentin birer bileşeni olduğunun kabullenilmesi ve kendi haklarının korunması…
3. Bu kentin idaresinde meslek odaları, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütlerinin yok sayılmaması, görüş ve düşüncelerin alınmasının olmazsa olmaz bir nitelik taşınması… Örneğin; şehrin imarı, plan ve projeleri için mühendis ve mimar odalarının görüşü, sağlık hizmetleri için tabip odası ve sağlık çalışanlarının düşüncesi, eğitim için eğitim-sen'in fikri, sosyal ve güvenlik için ilgili sivil yapıların desteğinin alınması, vb…
4. Özel nitelikte de olsa, kamusal hizmet veren kurum ve kuruluşların desteklenmesi, birlikte iş ve güç birliği yapılması…
5. Ve, herşeyden önce bu kentte yaşayan herkesin, bu kentin bir sahibi olarak yaşadığı ya da yaşama potansiyeli bulunan her sorununda ve çözümünde arkasında olunması… V.b
Gerektiği bizim taleplerimiz olmuştur.
Bu görüşmelerin ardından, sayın başkanın bize verdiği bir açık çek vardır. Hukuk deyimiyle, beyaz bir kağıdın imzalanması anlamına gelen, 'bu taleplerin altına imzamı atıyorum' dedi.
Ziyaretinde bulunduğumuz saygıdeğer kişiliğin bir politikacı olduğunu gözardı etmeksizin, 'teşekkür ederek ancak, bunu zaman gösterecek' diyerek, ziyaretimizi sonlandırdık.
BABALAR GÜNÜ…
Bilirim annenin, babanın, kardeşlerin, çocukların hele de arkadaşların ne anlama geldiğini, ne kadar önemli olduğunu. Anneler günü adına yapılan etkinlik üzerinde bir anma tanımam. Bana göre; barışı da, adaleti de, kardeşliği de, saygı ve sevgiyi de içeriyor bu duygu.
Önümüzdeki hafta sonu, 'Babalar Günü'. Yok, sermayenin tüketimi zorladığı günlerden biriymiş… Yok, burjuvazinin halkı uyutmak için yarattığı icatlardan biriymiş, bütün bunlar doğru ama kim ne derse desin ben bu nitelemeleri bir tarafa koyuyor, bütün bunları toplumu oluşturan bağlılıklar olarak düşünüyor ve önem veriyorum.
Yıllar önce, yakından tanıdığım bir ailedeki çocukların 'Babalar günü' değilse bile, babalarının doğum günü nedeniyle yazdıkları bir mesajı, halen saklıyor ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada dikkatimi çeken, o yüceltilmiş babadan çok, çocukların babalarına karşı olan duygulardaki içtenlik, samimiyet ve ütopyalarındaki bir 'Baba' profilidir. Ben, bu yaklaşımda babayı değil, çocuklarını kutluyor gözlerinden öpüyorum.
Mesaj şöyle;
"Sevgili BABAMIZA:
BABAMIZ… Bizi ilk doğduğumuzdan beri, biricik eşinle kocağında taşıyıp, bundan asla yorulmadığın için!...
BABAMIZ… Annemizin şikayetlerini dinleyip, bize kızar gibi görünüp, sonra yine sevdiğin için!...
BABAMIZ… Her konuda, her zaman, herşeyi 'doğru' bildiğin için!...
BABAMIZ… Hep suç ortağımız ve oyun arkadaşımız olduğun için!...
BABAMIZ… En doğru yolu gösterip ve o yolu bizim görebilmemiz için tüm gönül ışıklarını yaktığın için!...
BABAMIZ… Harçlık verdiğin için!...
BABAMIZ… Önce bisiklet, sonra araba kullanmayı öğrettiğin için!...
BABAMIZ… Tüm yakınlığının ve samimiyetinin yanı sıra, o inanılmaz saygınlığını hissettirdiğin için!...
BABAMIZ… En önemli toplantılarında bile, aradığımızda telefonu meşgule atmadığın için!...
BABAMIZ… Seni her üzdüğümüzde bile, sevmekten vazgeçmediğin için!...
BABAMIZ… Bir fiske vurmadan bizi büyüttüğün için!...
BABAMIZ… Hayvanatları koruyup kolladığın için!...
BABAMIZ… 3 Kuruşluk insanları bile önemseyip, 5 kuruşa satmadığın için!...
BABAMIZ… Devrimi ülkede değil ama, ailende yaptığın için!...
BABAMIZ… Hayatı koşulsuz kabullenip, ne kendin ne de bize isyan etmemeyi öğrettiğin için!...
BABAMIZ… Sessiz çığlıklarını duyduğumuzda, kendimize gelmemizi sağladığın için!...
BABAMIZ… Yokluk günlerini bize hissettirmeyip, asıl varlığın aile olduğunu bize öğrettiğin için!...
BABAMIZ… Evin direği ablamıza, kraliçe evrene, oğlum-paşam-goçum-danam-gomutanım emraha ve biricik annemize daima sahip çıkıp, sevgini ensemizde hissettirdiğin için!...
BABAMIZ… Sen bilmesen de cennet koktuğun için!...
BABAMIZ… Hayatta sorgusuz canımızı verecek biri olduğun için!...
BABAMIZ… Ve, en önemlisi "BİZİM BABAMIZ VE BENİM DEDEM " olduğun için!...
ÇOK TEŞEKKÜR EDER, MUTLU YILLAR DİLERİZ!...
Torunun B….e; Kızların E….m ve E…n; Oğlun E…h"
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol