TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, bitki koruma alanindaki skandallarin sürdügünü bildirdi.
Sorumlulari istifaya çagiran Özkan, "Tarim ve Köyisleri Bakanligi'nin Koruma ve Kontrol Genel Müdürlügü sorumluluk alanindaki bitki koruma hizmetlerinde skandallar bitmek bilmiyor... Bayilik için yapilan hukuka aykiri sinavda konulan 80 puan barajini, sinava katilan 2319 kisi içinden yalnizca 26 ziraat mühendisi geçmistir. Hukuki olmayan sinavin sonuçlari da, bayilik için gerekli objektif bilgiyi sinama özelligini tasimamaktadir" diyerek söyle konustu: "Zirai mücadele bayii olarak görev yapmak isteyen ziraat mühendislerine yönelik olarak, 2007 yilinda Bayramdan bir önceki gün (11 Ekim 2007) yayimlanan Yönetmelik ile getirilen hukuka ve bilime aykiri sinav zorunlulugu, bir yil sonra yine Bayram tatili araliginda (4 Ekim 2008) uygulamistir.
Bu yangindan mal kaçirma girisimlerinin tesadüfi olmadigini gösteren örnekler bunlarla sinirli degildir. Oda'mizin bu hukuka ve bilime aykiri sinav düzenlemesine karsi açtigi idari yargi davasinda olasi bir yürütmesinin durdurulmasi kararinin çikmasini engelleyebilmek için, Bakanlik, savunmasini, Danistay'a inceleme yapmaya firsat birakmayacak bir gün seçerek, 25 Eylül 2008 tarihinde, 9 günlük bayram araligindan bir önceki gün vermistir.
Kamu yönetiminin ciddiyetine ve kararliligina yakismayan yol ve yöntemlerle, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlügü'nce düzenlenen hukuka aykiri Bitki Koruma Ürünleri Bayi ve Toptancilik Sinavi'na, bin 974 ziraat mühendisi, 345 tekniker ve teknisyen olmak üzere toplam 2 bin 319 kisi girmistir. Basarili olmak için 80 (seksen) puan gereken sinavi, yalnizca 26 kisi geçebilmistir. Sinavdaki basari orani ise yüzde 1.12'dir.
Sinavdaki basari oraninin skandal boyutundaki sonuçlari, sinava girenlerin durumunu degil, sinavi düzenleyenlerin artik gizleyemeyecekleri kamu yararina aykiri amaçlarini ortaya koymaktadir. Çünkü bu sinav bayilik için gerekli bilgileri ölçmek yerine, adeta, ziraat mühendisligi meslek üyelerinin hukuken ve bilimsel olarak sahip olduklari hak ve yetkilerin kullaniminin engellenmesine yönelik olarak hazirlanmistir. Oda'mizin sorulari incelettirdigi uzmanlar grubunun da ifade ettigi üzere, amaç bilgi ölçmek degil, sinava girenleri hazirlanan tuzaklara dogru yönlendirmek ve adeta basarisizliga mahkum etmektir. Bir akademisyenlik asamasi olan doçentlikte bile YÖK'ün dil basarisi için 65 puani yeterli görmesi karsisinda, Bakanligin hiçbir bilimsel ölçüte dayali olmadan 80 puani bir basari düzeyi olarak belirlemesi ve uygulamasi da bir baska hukuka aykiriliktir...
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlügü'nün bu uygulamalari ve yaratilan sonuçlar, bayilik sisteminin niteligini yükseltmek gibi bir amaca hizmet etmemektedir. Tersine, sözü edilen Genel Müdürlük, bugüne dek yaptigi yanlis uygulamalarla ortaya çikardigi karmasayi ve alani yönetme konusunda artik gizlenemeyen zafiyetini, yapay ve kolay yollarla, kamuoyunun hakli duyarliligini kullanarak örtmeye çalismaktadir. Çünkü yaratilan sistem zafiyetinin sorumlusu, bizzat Bakanligin Koruma ve Kontrol Genel Müdürlügü'dür...
Bu görüslerimizin gerekçeleri söyle ifade edilebilir;
Türkiye'de su anda, 5 bin 758 zirai mücadele ilaç bayii görev yapmaktadir. Bunlarin 4 bin 92'si ziraat mühendisi, bin 164'ü ziraat teknikeri ve teknisyendir. 502'si ise meslek disi kisilerden olusmaktadir. Aralarinda ilkokul mezunlari ve hatta okur yazarlar bulunmaktadir. Bir hukuki yetkiye sahip olmayan ve bilimsel yeterlik tasimayan kisilerin insan ve çevre sagligi için son derece zehirli kimyasallari satmalari, sözü edilen Genel Müdürlügün halen sürmekte olan ruhsat ve izinleri ile mümkün olabilmektedir.
Ayni Genel Müdürlük, yillarca, kamu kurumu niteligindeki kimi kuruluslarin, fiziki olarak birbirinden çok uzak birden fazla (önce 5, sonra 3) satis yerlerinde bir yetkili kisinin ilaç satabilmesine olanak tasiyan protokoller yapmaktan da çekinmemis, son yillarda ise protokol yapmayi dahi gerekli görmemistir. Böylece fiilen yapilan kontrolsüz satislar geçmisten bu yana devam edegelmistir.
Bütün bunlarin yaninda, sahte ve kaçak satislar sektör satislarinin % 5'i boyutuna tasinmis, kontrol ve denetim eksikligi nedeniyle tarla basinda, araba bagajlarinda zirai mücadele ilaci satisi neredeyse kaniksanir hale gelmistir.
Ziraat Mühendisleri Odasi, sorumlu bir meslek kurulusu olmanin verdigi görev bilinciyle, yillardir bu alanda Bakanligi ve kamuoyunu uyarmakta, gerekli önlemlerin alinmasini talep etmekte, meslek disindan kisilere bayilik belgesi verilmemesi gerektigini her platformda dile getirmektedir. Uyarilarimiza karsin yillarca yetkisiz - bilgisiz - deneyimsiz kisilere bayi açma izni veren Tarim ve Köyisleri Bakanligi, bu alandaki karmasanin mimaridir.
Dolayisiyla bugün, "egitimli kisilerin bayilik yapmasi için sinav uygulamasinin getirildigi" gerekçesinin arkasina siginilarak, bu sorumluluktan kaçilamaz.
Okuryazarliktan baska hiçbir niteligi olmayan kisiler bile bugün bayi isletebilirken, doktora düzeyinde sorular hazirlattirilarak, adeta ziraat mühendislerinin alana girmesi engellenmektedir.
Simdi soruyoruz; bütün bu uygulamalar kime hizmet etmektedir? Bu sinav sonuçlarindan sonra, birakin sistemin gelistirilmesini, yaratilan karmasadan dogan ilave sorunlarla, Il Müdürlükleri bas edemeyecek noktaya gelecektir.
Bütün bu karmasanin sorumlusunu biliyoruz. Ziraat Mühendisleri Odasi'nin hakli uyarilarina kulak tikayan, ortak toplantilar ile bir akil yolu bulmak yerine yukarida özetlenen takvim ayarlamalari ile bir oldu bitti yaratmaya çalisan, Bakanlik Müstesarinin sinavi erteleyin talimatini dahi yerine getirmeyerek isi içinden çikilmaz hale getirenler, basta Koruma ve Kontrol Genel Müdürlügü'nün Genel Müdür Yardimcisi Ahmet Arslan olmak üzere ilgili yöneticileri. Ortaya çikan ve çikacak sorunlar sizin eserinizdir. Ziraat mühendisligi camiasinin sizlere güveni kalmamistir. Bir an evvel istifa etmeniz, sorunlarin çözümü yolunda atilmis önemli bir adim olacaktir. Bu dogrultuda, sinavdan bir gün önce yaptigimiz çagriyi yineleyerek, sizleri istifaya davet ediyoruz.
Bu da yeterli degildir. Önümüzdeki süreç daha da sancili olacaktir. Yapilan basvurularin yargi kararlari geldikçe, yeni süreçler - yeni hak kayiplari - kazanimlari ortaya çikacaktir.
Henüz vakit varken bir kez daha 7472 sayili Yasamiza ve Yetki Tüzügümüze aykiri Yönetmelik düzenlemesinin haksiz - hukuksuz sinav uygulamasinin tüm sonuçlariyla birlikte iptalini talep ediyoruz. Odamiz, sistemdeki tüm sorunlarin çözümü için isbirligi ve katkiya, dün oldugu gibi bugünde, açik ve hazirdir"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol