Yüreğimiz kanıyor!

Geçtiğimiz Çarşamba günü Ankara'da gerçekleştirilen hain saldırıyı lanetleyen Kırklareli STK'larından açıklamalar gelmeye devam ediyor.
28 kişinin hayatını kaybettiği ve bir o kadar kişini halen tedavi altında olduğu saldırı ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmazken, Kırklareli'nde kınamalar devam ediyor. Son olarak Kırklareli Emek Platformu'nun Cuma günü saat 17.45'te Özgürlük Parkı'nda gerçekleştirdiği protestoya katılım oldukça yoğun oldu.
Birçok sendikanın katılımı ile gerçekleştirilen protestoda, Kırklareli Emek Platformu'nun yaptığı açıklamada;
 "Geçtiğimiz Çarşamba akşamı Ankara'nın merkezinde yer alan Devlet Mahallesi'nde gerçekleştirilen acımasız saldırı sonucunda resmi rakamlara göre 28 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi yaralanmıştır. Kırklareli Emek Platformu olarak Ankara'da gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalartiliyöruz. Daha önce olduğu gibi, son Ankara saldırısı sonrasında da "jet hızıyla" yayın yasağı getirilmesi dikkat çekicidir. Ankara'da yaşanan saldırının üzerindeki sis perdesi henüz net bir şekilde aralanmamışken, iktidarın 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında yaptığı gibi asıl failleri biliyor ve koruyormuş kanaati doğuran bir tutum benimsemesi nedeniyle yaşananları iç ve dış politikada yeni saldırı hazırlıkların gerekçesi yapması şaşırtıcı olmayacaktır. Saldırıyla ilgili gerçekler tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalı, sorumlular, saldırının arkasındaki güçler ve bu saldırıya neden olanlar hesap vermelidir. 10 Ekim'de Ankara'nın orta yerinde göz göre göre gerçekleşen katliam ve sonrasında yaşananlar dikkate alındığında, önce İstanbul Sultanahmet'te, son olarak Ankara'da yaşanan saldırının arkasında yatan nedenlerin ve gerçek faillerin belirlenmesinin ne kadar mümkün olacağı tartışmalıdır. Bu ve benzeri saldırıların sonuçları kadar, nedenleri de sorgulanmalıdır. Siyasi iktidarın "Ya başkanlık ya kaos" anlayışı doğrultusunda başlatmış olduğu "İçeride savaş, dışarıda savaş" politikası, Türkiye'yi böylesi saldırı ve katliamların hedefi haline getirmiştir. Yapılması gereken, iç ve dış politikada ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan uzak durmaktır. Aylardır sürdürülen savaş ve şiddet politikalarındaki ısrar Türkiye'nin daha büyük saldırıların hedefi haline gelmesinden, Ortadoğu bataklığına daha fazla sürüklenmesinden başka bir sonuç vermeyecektir. Ankara'da yaşanan saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz" sözleri yeri aldı.