Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü 22-27 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla bir basın açıklaması yayımladı. Sağlık Hizmetleri Şubesi’nden Dr. Cihangir Bayburtluoğlu açıklamasında, yumuşak gıdaların dişlerimize verdiği zararı masaya yatırdı. Açıklamada şunlar kaydedildi; “İnsanın bir kez ters gitmesin işi muhallebi yerken kırılır dişi" atasözünü kullanır Barış Manço "Kazma" adlı bestesinde. Pilavdan çıkan taştan daha zararlıdır o zaman muhallebi, yerken kırıyorsa dişinizi. Buradan yazımızın ana fikrini çıkarabiliriz: "Yumuşak gıdalar dişimize zarar verir."
Köy yaşantısında insanların dişlerinin çok ileri yaşlara kadar ağzında kalabilmesi, onların beslenmeleriyle de ilintilidir. Çocukluğumun bir döneminin geçtiği Kırklareli Pınarhisar ilçesi Osmancık köyünden bir tecrübemle bunu daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum: Kalabalık bir hanemiz vardı köyde. Anneannem bu büyük hanenin ekmeğini avlu içindeki kerpiç fırında kendi yapardı. Sabah, öğle ve akşam, günde üç kere yaptığı ekmeklerin kokusuyla iştahımız kabarırdı, kabartma tozu görmüş hamur gibi…
Bi dakika bi dakika!! Bir kadın her öğün için ekmek mayalayabilir mi? Günde üç kere ekmek pişirebilir mi? Anneannem bu kalabalık hanenin ekmeğini en erken 10 günde bir yapardı. Üçüncü ve beşinci günleri bıçakla kesilebilecek sertlikte olan ekmek, onuncu günden itibaren ancak kıl testere ile zorla kesilebilirdi dedem tarafından. O sert ekmekle çene kasları maksimum gayret harcardı.
Eğer yutkunursanız boğazınızda düğümlenecek olan lokmayı parçalamak için dişler; daha önce değirmen taşlarında gördüğü muameleden farklı bir şey yapmaz; gene un ufak etmeye çalışırdı. Bu sert lokmalar dişlerin en azından birbirine bakan yüzeylerini aşındırdığı ve çürümeyi önlediği çok açık.
Size bir lokantada 10 günlük ekmek ve önünüze sadece kesilmiş havuç ve turp getirseler o lokantaya bir daha gideceğinizi hiç sanmıyorum. Ardından da kütür kütür yemeniz için elma ve ayva getirseler; hiç kesmeden ve hatta çatalsız bıçaksız ikram etseler; o an bile demediğinizi bırakmazsınız. Ama bu kadar kelamdan sonra bu lokantayı bir diş kliniği gibi de görebilirsiniz değil mi? Sizi yeni diş hekimlerinizle tanıştırmış olmanın haklı gururunu taşıyorum...
Yumuşak gıda tüketmenin zevki, lüksü ve zararı
Köy yerinde her seferinde sert ekmek yenmez tabi ki. Bunu aynı dönem ve mekâna flashback yaparak anlatmayı uygun buluyorum: Hiç unutmadığım çocukluk anılarımdan biridir, anneannemin ekmek pişirdiği gün. Bahsederken bile buram buram kokusu burnuma gelir. Çünkü Hanife ninem o gün hayatımda yediğim en leziz peynirli ekmeği çıkarırdı fırından. Bunu ancak şöyle anlatabilirim; Ratatouille filmindeki dünyanın en ünlü gurmesi Anton Ego'nun çocukluğundaki tadı yakaladığı an var ya; işte öyle bir tat! Büyükannemin özenerek dizdiği kalıp kalıp taze beyaz peyniri anneannem hamurun içine bolca boca ederdi. Kokusu tüm avluya yayılırdı. Hamurken baklava şeklinde kesilmiş peynirli ekmek yenirdi buz gibi manda yoğurdundan yapılmış bir iki sürahi ayranla o gün. Pamuk gibi ekmek çiğnemeden boğazımızdan kayardı sanki. Ben dişlerimizin bayram ettiğini düşünürdüm. Hiç çiğnemeye gerek kalmazdı çünkü. Ağızda dağılıverirdi. Bugün size telefon kadar yakın tüm fastfood gıdalarında bu yumuşaklığı tadabilirsiniz. Sıcak, yumuşacık, ağızda eriyen hazır gıdalar günümüz yaşantısının inanılmaz bir lüksü.
Bu yumuşacık, muhallebi kadar yumuşak şeyleri yerken dişi kırılan o kadar çok hastam oldu ki… Çünkü yumuşak gıdalar diş yüzeylerine yapışıyor, aralara sızıyor ve sizin görmediğiniz yerlerden dişlerinizi çürütüyor. Sapasağlam sandığınız dişiniz çok küçük bir darbede dağılıveriyor. Demek ki pilavdan çıkan taştan daha zararlı bir taş var, muhallebinin diş kenarlarında oluşturduğu sinsi diştaşı.
Günümüz modern yaşantısına sahip bir birey yumuşak gıdaların yol açtığı "diştaşı" ve "arayüz çürüklerinden" muzdarip olmaması için:
1- Güvendiği bir diş hekimine üç ayda bir ağız muayenesini yaptırmalı.
2- Üç ayda bir rutin ağız bakımını yaptırmalı.
3- Yılda bir ara yüz çürüklerinin tespiti için radyolojik muayeneye girmeli.
4- Ara yüz çürüklerini önlemek için kullanılan tek ağız bakımı enstrümanının diş ipi olduğunu unutmamalıdır.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol