“Insanligin kurtulusu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yilinda Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayinin 12.gecesi dogmustur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yili Nisan ayinin yirmisine rastlamaktadir.
O'nun dogdugu gece, insanligin kurtulusu için çok hayirli ve mübarek bir baslangiçtir.
O gecenin sabahi gerçekten de feyizli bir sabahti. Insanlik için yepyeni bir gün dogmus, aydinlik bir devir açilmisti. Bir fazilet günesi ve hidâyet mesalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilisi, Yüce Allahin bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-i Kerim'de söyle buyurulmustur:
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik; fakat insanlarin çogu bilmezler.”(Sebe, 28)
O'nun dogdugu çagda dünyanin her tarafinda cehalet, zulüm ve ahlâksizlik almis yürümüs, Allah inanci unutulmus, insanlik korkunç ve karanlik bir duruma düsmüs, dünya yasanmaz hale gelmisti.
Kutlu dogum haftasi, müslümanlar arasinda büyük bir cosku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygi ile anilmaktadir. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafindan yazilan ve asil adi "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabi O'nun dogumunu, üstünlügünü ve mucizelerini en güzel bir sekilde dile getiren degerli bir eserdir.
Peygamberimizin dogum yildönümlerinde okunan mevlidleri saygi ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç süphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bagliliginin bir ifadesidir. Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatini ögrenmek ve kendimize örnek almak basta gelen görevlerimizdendir. Asil o zaman O'nun sevgisini ve hosnutlugunu kazanmis oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asirlara sigmayacak inkilaplari birkaç sene içerisinde gerçeklestirdi. Evlâtlarini diri diri topraga gömen babalar O'na ve getirdigi prensiplere iman ettikten sonra mükemmellestiler, dünyaya insanlik, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. Insanlar O'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yil derinde olan aliskanliklarini birakti.
O, yirminci asir insaninin yüzyilda yerlestiremedigi hakki, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarini bir solukta yerlestirdi. Böylece cehâlet asri bir saâdet asri olup, çikti. Nihayet asir, asirlara tasti. Ve O, çaglar ötesiyle kucaklasti. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete degil, bütün insanliga peygamber olarak gönderilmistir. O'nun diger peygamberlerden en farkli yönlerinden birisi de budur.
Unutmayalimki; Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, dogumunu anarken, yalniz mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dagitmak yeterli degildir, sadece bu geceyi yasamak yeterli degildir. Yüce Allah'in sevgisine, hosnutluguna ve bagislamasina ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...
Kirklareli ülkü ocaklari bizim davamizda ilayi kelimetullah davasidir. Allah’in kitabini bütün dünyaya yaymanin davasidir. Peygamber efendimizin nuruyla aydinlanan alemleri, o mubarek yüzü suyu hürmetine yaratilan kainati asla unutmamali ve peygamber efendimize hayirli bir ümmet, Allahütalaya hayirli bir kul olmanin mücadelesini vermeliyiz. Dünya hayatinin gelip geçici oldugunu asil hayatin ahiret hayati oldugunu asla unutmamaliyiz. Rahmetli Basbug Alpaslan Türkesin de dedigi gibi; “Ben sizi hak yoluna, hakikat yoluna, kisasi; Allah yoluna davet ediyorum” sözünü unutmamamiz gerektigini bir defa daha hatirlatmayi bir borç biliyorum. Bunun akabinde sahsim ve bütün ülkücü hareket adina Peygamber efendimizin dogum yildönümünü ve “kutlu dogum haftanizi” en içten dileklerimle kutlarim. 20 Nisan Pazar günü, saat 18.00’de “Show” dügün salonunda, Ülkü Ocagimiz kapsaminda Kutlu Dogum Haftasiyla ilgili olarak bir program gerçeklestirilecek. Tüm halkimizi bu anlamli etkinlige davet ediyoruz.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol