"Yüce Allah bize bundan sonra o günleri bir daha yaşatmasın"

3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.  Böylesi önemli bir günün 99'ncu yıl dönümü dolayısı ile Önadım Medya Grubu Haber Muhabirleri ile Hızırbey camisinde bir araya gelen Bayrak, Tüm Türkiye'ye ulusal mesajlar verdi

1983 - 1987 yılları arasında Tokat İli Erbaa İlçe Müftüsü
1987 - 1993 yılları arasında Norveç de Din Görevlisi
1993 - 2001 yılları arasında Erzurum İli Oltu İlçe Müftüsü
2001 Kasım - 2006 Mart tarihleri arasında Kars İl Müftüsü 2006 Mart - 2013 Şubat tarihleri arasında Bartın İl Müftüsü olarak görev yaptıktan sonra 08 Şubat 2013 tarihinde Kırklareli İl Müftüsü olarak göreve başlayan Bayrak, Önadım Medya Grubu Haber Muhabirleri ile bir araya geldi. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü dolayısı ile açıklamalarda bulunan 31'nci yılında bulunan Müftü, "Yüce Allah bize bundan sonra o günleri bir daha yaşatmasın" sözleri ile herkesi tarihinden dersler almaya davet etti. Daha önceki Önadım Medya Grubu Muhabirleri ile röportajlarında, "Şehidi ve gazisi olmayanın vatanı da olmaz. Şehitlik dinimizce de müjdelenen kutsal bir mertebedir. Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (SAV)'in de belirttiği gibi, 'iki göze cehennem ateşi dokunmaz, sınırda nöbet bekleyenle gazilere" sözü ile müjdelenen cennet şehit olmuş olanlarındır. Şunu da iyi bilmek gerekir ki, şehidi ve gazisi olmayanın vatanı olmaz. Şehitler aile yakınlarından 70 kişiye şefaatçı olacakları da ayrıca belirtilmiştir." Diyen Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak  "18 Mart Önemli bir tarihtir. 18 Mart, kendilerini yenilmez sayan toplulukların yenildiği bir gündür." Diyerek sözlerine başlayan Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak, "Gururla hatırlanılması gereken bir haftada tarihimizin sayfalarında unutulmazlar arasında yer alan şehitlerimize Allah rahmet diliyoruz."dedi.
1974 yılında Erzurum İmam Hatip Lisesinden Mezun olarak,  1978 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü bitiren İsmail Bayrak,  Gümüşhane İmam Hatip Lisesinde 1980 yılına kadar Öğretmenlik yaptıktan sonra, daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı  İstanbul Haseki Eğitim Merkezinde İhtisas Kursu ile başlayan 31 yıllık Müftülük görevinin Kırklareli Durağında, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma günü dolayısı ile verdiği röportajında, toplumsal mesajlar verdi.Bayrak, "Tabi Çanakkale geçilmez demiş Atalarımız ve geçilmez kılmışlar. Bütün şehitlerimizin, bilhassa Çanakkale'de şehit düşen askerlerimizin ruhu şad olsun." Sözleri ile Çanakkale şehitlerimizin tarihin içinde devamlı var olacağını sözlerine ekledi.
Çanakkale Zaferinin unutulmazları arasında yer alan bir çok olay ve karakterden örnekler veren Bayrak, Seyit Onbaşı, Mustafa Kemal Atatürk gibi kişilerin tarihin aktörleri olarak kalacağını belirtti. Bayrak, "Tarihimizde Çanakkale Savaşı'nın önemi gerçekten büyüktür. Şehitlik önemli bir mertebedir. Özellikle Peygamberlikten sonra gelen mertebe şehitlik ondan sonra gelen mertebe ise gaziliktir. Şehitlik, İslam ve Mukaddes değerler için canını feda eden insanlara şehit diyoruz. Şehit ve Gazisi en çok olan bir ülkeyiz. Çanakkale mücadelesi olmasaydı, şu an beklide Anadolu'da biz yaşayamayacaktık. O yüzden Gazi Mustafa Kemal'de demiştir. O gün siperler arası 8 metreye kadar düşmüştür. Kur-an okumasını bilenler okuyor, bilmeyenler ise dua ederek ölümü bekliyorlar. Eminim ki Çanakkale'yi geçilmez kılan ruh bu ruhtur. Tabi birde bizim insani yanımız çok fazladır. Mesela bizzat savaştığımız başka ülkelerin generallerin ifadeleri var. Fransız general, ben cepheleri gezerken kucak kucağa oturan iki asker gördüm diyor. Bunlardan birisi Türk askeri, diğeri ise Fransız askeri ve Türk askeri Fransız askerinin yarasını sarıyormuş. Bende sordum diyor general neden böyle yapıyorsun diye, bana cevap veren Türk askeri dedi ki, az önce üzerinden bir tane fotoğraf çıktı ve sanırım bu fotoğraf annesinin fotoğrafı. Benim annem yok ama onun var ve yaşaması gerek demiş. Yani kendisini öldürmeye gelen Fransız askerini Kendi gömleğini yırtarak yarasını sarıyor ve yaşatmak istiyor ki annesine kavuşsun. Biz böyle bir milletin evlatlarıyız. Orada şehit düşen bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun, kabirleri, mekanları cennet olsun. Gazilerimize de sağlıklı hayatlar diliyorum. Yüce Allah bize bundan sonra o günleri bir daha yaşatmasın." Sözleri ile konuşmasını bitirdi.