Yılın En Sevilen Ağacı Kırklareli’nden

Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği (DOSDER) tarafından Türkiye genelindeki ağaçlar arasında düzenlenen “Yılın En Sevilen Ağacı Yarışmasında” birincilik ipini ilimizden “Ağaçları kurtaran kahraman ağaç Macar Meşesi” isimli ağaç göğüsledi. “Ağaçları kurtaran kahraman ağaç Macar Meşesi” verilen oyların büyük çoğunluğunu alarak birinci olurken bu sayede 2021’in en sevilen ağacı oldu.

Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği’nce ülkemizde ağaçları tanıtmak amacıyla düzenlenen eden Yılın En Sevilen Ağacı Yarışması bu yılda gerçekleştirildi. Bu yılın en sevilen ağacı ise Kırklareli’nden “Ağaçları kurtaran kahraman ağaç Macar Meşesi” oldu.
Dernek tarafından duyurulan haberde şu ifadeler yer aldı; “Derneğimizce ağaçları tanıtmak amacıyla 2020 yılında başlatılan bu yıl da siz doğa dostlarımızın katılımıyla devam eden Yılın En Sevilen Ağacı Yarışmamızda bu yıl sizlerin fotoğraflarıyla 7 ağacımız oylamaya katıldı. Oylamaya katılan 355 doğa dostunun elektronik oylarıyla 2021 Yılının En Sevilen Ağacı, fotoğrafını ve düşündürücü hikayesini bize Kırklareli’nden doğa dostu Mehmet Kaygısız’ın gönderdiği ve oyların 261’ini alarak açık ara farkla “Ağaçları kurtaran kahraman ağaç Macar Meşesi (Quercus frainetto)” oldu. Ağacımızı ve hikayesini tanıtan Mehmet Kaygısız’a teşekkür ediyor, ağacımızı aşağıda tanıtıyoruz. Yarışmaya katılan diğer ağaçlarımızı da aldıkları oy sırasıyla paylaşıyoruz. Derneğimizin 2022 yılı aday ağaçlarını belirlemesine katkı yapmak isterseniz bilgi@dosder.org.tr e-posta adresimize ağacınızın fotoğrafını, hikayesini ve bilgisini gönderebilirsiniz. Yılın Ağacı Facebook Grubumuza katılarak sosyal medyadan da paylaşım yapabilirsiniz.”
Ağacın Hikayesi
Ağacın hikayesi de derneğin sosyal medya hesaplarından paylaşıldı; “İşte hikayesi: “Bu acı hikaye ‘üretim’ adı altında yaşam kaynağı ormanlarımızın odun edilmesiyle başladı. Bir zamanlar orman içindeyken gündüz vakti bile güneşi göremezken, adeta gölgeye hasret kaldı yurdumuzun pek çok yeri. 1960 yılında Kırklareli-Merkez’de ormanlar bugünkü anlamda işletmeye açılmış ki yüzlerce yıldır tarihe tanıklık eden, orman içindeki nice canlıya yaşam-beslenme-barınma, insanlara iklimleme ve oksijen alanları sağlayan, tarlalarda çalışan insanlar onlarca nesildir ırk, dil, din, mezhep farkı gözetmeden gölgelerinde dinlenirken, dallarında kurulan salıncaklarda bebelerin küçük ablalarının ninnileriyle huzur içinde uyuduğu can yoldaşlarımız hızla yok olup gitti. Bu anlayış ve bu hızla bir 60 yıl daha geçerse bırakın anıt ağacı gelecek kuşaklarımıza normal kalın ağaç bile gösterme şansımız olmayacak endişesiyle, ‘IstrancaTarzanı’ Göksal Çidem ile 2015 yılında anıt ağaç tespit ve tescil çalışmalarına başladığımızda Kırklareli’de sadece 1 adet tescilli meşe ağacı varken Istrancalar’ın 1/3’üne sahip komşu Bulgaristan’da 500′ lü rakamlardaydı. Bugün ise tüm zorluklara rağmen sadece Çağlayık köyünde tescilli 7, tescillenecek nice onlarcası var. Kahramanımızın hikayesine gelince: Ne acıdır ki; anıt ağaç tespit ve tescil çalışmalarımızda en büyük mücadeleyi ‘profesyonel ormancılara karşı verdik. Aldıkları öğretim gereği birinci amaçları ‘üretim’ olan bu meslek grubu mensuplarının çok büyük bir bölümü odun üretimi ve gençleştirme adına anıtsal değerlere sahip ağaçlarımızı tüketmekte beis görmezken, bizi de programlı işlerine engel görüyorlar. Ağaçlarımızın tescil başvurusunu yapmış, Bakanlık yetkilileriyle birlikte çalışmalarımızı sürdürürken ormancılar tarafından ağacımızın da kesilmek üzere damgalandığını fark ettim. Oysa kayıtlara göre o geçmişte geniş alanlar kaplayan Macar Meşesi ormanlarının geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe köprü olacak son tarih tanıklarındandı. Hemen fotoğraflayarak durumu Göksal Çidem’e bildirdim. Allah yürü yâ kulum demiş, iyi olacak hastanın doktor ayağına gelmişti. Göksal bey Israncalar’ın öbür yakasını bünyesinde barındıran Bulgaristan’ın Burgas şehrinde çevre ile ilgili bir toplantıdadır ve aynı toplantıda OGM’denbir Daire Başkanı da vardır, durum derhal fotoğraflı olarak kendisine iletilir. Normal şartlarda haftalar sürecek yazışmalar, belki de sonuçsuz kalacak olan bir durum… Burgas-Ankara-Kırklareli hattında jet hızında yapılan telefon trafiği sonucunda 10 dakika sonra gelen müjdeli haber adeta lambadan çıkan cin misali dile benden ne dilersen der gibiydi. Körün istediği bir, Allah verdi bingöz. Sadece kahramanımız ve emsalleri değil, kesilmek üzere damgalanmış olan ancak kesilmemesini belirteceğimiz tüm ağaçlar kurtulacaktı ve kahramanımız sayesinde kendisiyle birlikte 40-50 ağaç kesilmekten kurtulmuştu. Kahramanımız şimdi kollarını açmış, göğsünü her türlü tehlikeye karşı siper etmiş, arkasındaki gençliği koruma çabasında ve adeta haykırıyor: Yangın görmemiş Istrancalar’da benim gibi kurtarılmayı bekleyen yüzlerce çağdaşım var. Haydi ‘birileri’ bizi odun etmeden feryadımıza kulak verin dercesine…” (H.M.Taner)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol