Kırklareli İl Genel Meclisi’nin Mart ayı 3’ncü birleşiminde Meclis Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun ilimizde bulunan hayvan çiftliklerinin atıklarının hangi koşullarda bertaraf edildiğinin araştırılması, şartlara uymayan tesislerin belirlenmesi hakkındaki raporu ele alındı. Çevre ve Sağlık Komisyonu adına raporu Komisyon Üyesi Tarık Dökmeoğlu okudu. Bilgilendirme amaçlı hazırlanan rapor herhangi bir yaptırım içermezken yaptırım uygulayabilecek olan kurumlara yol göstermesi amacıyla birer örnek gönderilecek.
8 sayfalık raporda ayrıca içerisinde ilimizdeki hayvan sayıları ile hayvansal üretim yapan işletmelere ait isim ve adres listesi de ek olarak bulunan raporda Trakya Bölgesi’nin hastalıktan ari bölge ilan edilmesinden sonra Kırklareli’nde hızlı bir şekilde hayvan işletmelerinin kurulmaya başlandığı anımsatıldı. Bu işletmelerden bazılarının ÇED'e gerek yoktur kararı aldığı bazılarının da ÇED raporunu hazırlayarak faaliyete geçtiği belirtilen raporda, bunlardan AB onaylı Süt Çiftliğinin 19 adet olduğu, hastalıktan ari işletme sayısının ise 160 adet olduğu belirtildi. Büyük işletmelerden 21 tanesinin Lüleburgaz’da, 5 tanesi de İl Merkezinde bulunduğu belirtilen raporda, geriye kalan diğer işletmelerin, köylerde yaşayan yurttaşların kurduğu 0-50,0-100 arası büyükbaş hayvan barındıran işletmeler olduğu belirtildi.
Hayvan başına sıvı ve katı olarak 35 kg hesabıyla yapıldığında 500 bin ton hayvansal atığın çıktığı, ilimizde bulunan biogaz tesislerinin yıllık işletme kapasitesinin 385 bin ton olduğu ve 115 bin ton atığın işlenmediği ve açıkta kaldığının görüldüğü belirtilen Raporda;
“İlimizde toplam 146 bin 76 adet büyükbaş hayvanın bulunduğu bir gerçektir. Ancak bu rakamlara 0-100 arası işletmelerin dahil edilmediği görülmüştür. Bunların ortalama sıvı ve katı atıkları hesaplandığında 5 milyon 843 bin 40 ton olduğu görülmektedir. Küçük aile işletmelerinde bunun tolere edildiği tarlalara gübre olarak atıldığı sıvı atıklar ile birleştirilerek, atıldığı bazı işletmelerde yakın kuru derelere atıldığı bununda çevre kirlenmesi yarattığı tespit edilmiştir. Bu işetmelerde olan atıkları toplayıp enerji üreten ve gübreye dönüştürülmesini sağlayan tesislere il çapında acil ihtiyaç bulunmaktadır” denildi. ÇED dosyalarında "dere yataklarına gübre ve pası atıkları dökülmeyecektir. Herhangi bir sıvı veya katı atık deşarj edilmeyecektir. Ve derenin akışını engelleyecek herhangi bir müdahalede bulunulmayacaktır" denmesine rağmen çoğu zaman kış aylarında buna uyulmadığı da vurgulanan raporda, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün tutanak tuttuğu, kirleticileri para cezasıyla cezalandırdığının tespit edildiği, ancak cezaların azlığı nedeniyle caydırıcı olmaktan uzak olduğu vurgulandı.
Tesislerin bazılarının içinde hastalık olmasa da yarattıkları kirlilikten dolayı insan ve çevre sağlığı açısından tehdit oluşturduklarının belgelendiği belirtilen Raporda, Teke Deresinde binlerce balığın can çekişerek ölmesi, derenin suyunun kirlenmesine ve köyde ağır bir kokuya sebep olması buna örnek olarak gösterildi.
Raporda büyük ölçekli hayvancılık tesislerinin yarattığı kirlilik alt yapılarının, eksikliği, biyogaz tesislerinin yetersizliği giderilene kadar bölgemizde yeni endüstriyel hayvancılık tesislerine olur verilmemesi tavsiye edildi.
Yılda 115 bin ton hayvansal atık açıkta kalıyor
Kırklareli’ndeki hayvan çiftlikleri ve ahırlardan yılda 500 bin ton hayvansal atık ortaya çıkıyor. İldeki biogaz tesislerinin yıllık işleme kapasitesi ise 385 bin ton. Geriye kalan 115 bin ton atık ise ya dere yataklarına yada derelere sesiz sedasız boşaltılıyor. Boşaltan işletmeler belirlendiklerinde ceza alıyor ancak bu da önlerini kesmiyor. Bu işletmeler atıklarını boşaltmaya devam ediyor. İşletmeler mahkeme kararı olmayınca ifşada edilemiyor.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol