YILIN INSANLARI KIM OLABILIR?

Zaman dedigimiz doga olayinda kesinti yoktur. Çünkü zamanin basi ve sonu yoktur. Zamani insanlar bir takim sürelere, çaglara, devirlere, yüzyillara, yillara, aylara, haftalara, günlere, saatlere, dakika ve saniyelere bölmüslerdir.
Bu bölümleri belirlemek için de saat ve takvim gibi araçlar icat etmislerdir. Böylece insanoglu zamani ölçmeye çalismistir. Ünlü Ingiliz fizikçisi ZAMANIN TARIHI'ni yazmistir ama zamana bir baslangiç gösterememistir. Bu nedenle zaman evrenle birlikte var olmus, zaman evrenle, canlilarla birlikte yok olacaktir. Ne zaman? Iste o bilinmiyor.
Isa Peygamberin dogumunu baslangiç alan ve bir yilik bir zamani belirleyen takvime göre, 2007 bitmistir. 2008 yilinin ilk günlerindeyiz. Geride biraktigimiz yilin olaylari bellidir. Ancak içine girdigimiz yilda meydana gelecek olaylarin ne olacagini, ne getirip ne götürecegini bilmiyoruz.
Dogalki geçen yil ülkemiz ve dünyamiz önemli olaylarla geçmistir. Geçen olaylarin büyük çogunlugunun içinde insanlar vardir.
Ülkemizde geçen olaylarin ve yasamin kahramanlari, önde ve arkada olanlari vardir. Mutsuzlar, mutlular, aci çekenler, sevinenler, gülenler, aglayanlar, doganlar ve ölenler hep bir arada olmuslar, bir arada görünmüslerdir.
Sokagin bir yaninda mutlu bir aile varken sokagin karsi tarafinda yada ucunda mutsuz, yoksul bir aile vardir. Türkiye'de yoksullar Bulgaristan, Yunanistan nüfusu kadardir. On milyon dolayinda açlik sinirinin altinda yasayan insanimiz bulunmaktadir. Bana göre geçen yilin ve içine girdigimiz yilin önemli insanlari bu kesimde yasayanlardir.
Yoksulluk, fukaralik, issizlik Tanri vergisi degildir. "Kader böyle münasip gördü" demek yanlistir. Sorun çarpik ekonomiden, esit olmayan egitimden kaynaklanmaktadir.
Bu baglamda ekonominin kimden yana oldugu çok önemlidir. Yanlis hatirlamiyorsam ulusal gelirin yüzde 80'i nüfusun yüzde 20'sinde toplanmistir. Bu gelir dagilimindaki uçurumu belirlemesi bakimindan ilginç bir saptamadir. Gelir dagiliminda ve bölgeler arasi kalkinmisliklardaki farklari gidermek için de ciddi bir çalisma yoktur.
Dört milyon issize is bulmnak noktasinda ortada Ulusal Bir Istihdam Politikasi, projesi yoktur. O zaman ne oluyor, issizlik artiyor, sosyal hayatta dalgalanmalar meydana geliyor. Bu nedenle hükümetlerin birçok görevleri arasinda issize is bulmak, as bulmak, yoksullugu ortadan kaldirmak, refahi getirmek, egitim firsati yaratmak basta gelmektedir. Özellikle az gelirli yurttaslarin yükünü hafifletmek baglaminda sosyal yardimlari artirmak çagdas devletin görevlerindendir.
Yazinin basina dönecek olursak bu halkin yoksulu hiç bitmemistir. Gerçi her ülkenin, her halkin yoksulu, fukarasi vardir ama bizdeki Avrupa ülkelerine göre daha fazladir. Gizli ve açik issizlerin, üniversiteli issizlerin sayilari giderek artmaktadir.
Bunlar zamani nasil yasiyorlar, nasil geçiriyorlar, ne düsünüyorlar bilmiyoruz. Herhalde aylak insan belli etmese de sorunlu bir insandir. Hiç degilse ruhi gerginlik içersindedir. Ben onlari 2007 yilinin önde gelen sikintili insanlari olarak görüyorum. 2008 de is ve as bulmalarini diliyorum. Dilerimki zaman ve sans onlara güler.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol