YILDIZ KLASIK MÜZIK

16 Agustos 2009 Pazar günü Istranca  daglarindaydik.

Istranca daglarinin yeni adi yani Türkçe adi Yildiz daglaridir, bilirsiniz.

Oysa Yildiz daglari adi Sivas taraflarinda da var, Avrupa'da, Üsküp, Bosna taraflarinda da, yanilmiyorsam. Hani, Neriman Tüfekçi, o billur sesiyle söylerdi ya: "Yildiz dagi iste da geldim yanina. Bir tesellili versena garip canima," diye. Iste o Yildiz dagi.

Madem Rumca bulundu Istranca veya Bulgarca, her neyse, o zaman daha bir yerel isim de konabilirdi.

Trakya Daglari denirdi en basitinden, ne bileyim. Neyse, konumuz bu degil. Kirklareli ADD Gençlik Kollari düzenledi bu geziyi.

Dupnisa magarasina.

"Dupnisa"yi da konusacagiz, Istranca gibi. Konumuz bugün o da degil.

Kirklareli Atatürkçü Düsünce Dernegi Gençlik Kollari, organize olarak, toparlanarak, insanlari günlü günesli bir Pazar gününde bu olaya adapte etti. Insanlar, ailece, çoluk çocuk, yasli genç, bir araya geldiler. Gençler artik bir seylerin bilincinde, ayirdinda.

Oynanan kör dövüsünde bu gençler artik seyirci olmaktan vazgeçecege benzer.

Bunun için Kirklareli ADD yönetimini harekete geçirmisler, agabeylerini, ablalarini, teyzelerini, amcalarini hatta kardeslerini, böyle bir etkinlik için organize olmaya çagirmislar.

Kuskusuz, canina minnet, Nuriye Üstündag baskanligindaki Kirklareli ADD yönetiminin de. Tekirdag ADD, Babaeski ADD, Edirne ADD bu etkinlige, bu kir gezisine, bu turistik magara ziyaretine çagrilmis. Gelmis konuklar. Gelmis diyerek dil bilgisi kurali hatasi yapmayalim.  Oradaydim, oradaydik.  Geldiler yani, geldiler demek istiyorum. Gelmis degil.

Sarpdere köyünden asagi dönüsten itibaren müthis tozlu bir yoldan, asiri kötü bir yolculuktan sonra…

Magara mintikasina vardik.

Öncelikle aziklar taam edildi.

Hemen ardindan magara ziyareti, gezisi, gezintisi yapildi. Bir uçtan öbür uca gezilip görüldü bu yerel turizm eseri.

Magara ziyaretinin ardindan dört midibüslük kafile, ilk eglek mekânina toplandi.

Müzik basladi.

Baglamam esliginde türküler söylendi yirmi dakika kadar. Dokuz sekizlik türkülerin ardindan klasik sosyal içerikli özgün türküler ve en sonunda Sari Saçlim Mavi Gözlüm'le tatliya baglandi baglamamli fasil.

Kirklareli'nin iftihar vesilelerinden biri sahne aldi kayin agaçlarinin gölgesinde, Istranca'nin serin koynunda.

Ilimizin insani olup kemaniyla dünyaca üne kavusmus olan Nedim Nalvantoglu geldi ortaya. Yaninda Vietnamli Junk. Harika bir sunu sergilediler bizlere. Lezzetli bir dinleti. Betoven'den Bah'a, Hendel'den Türk marsi'na…

En son kendi eserini tek basina seslendirdi Nalvantoglu. Eserin adi: Istranca.

Nedim Nalvantoglu, dünyaca üne kavusmus bir kemanci ve artik bu isin ustalarindan. Hemen yani basinda bir usta daha, Vietnamli Junk olunca…

"Yildiz daglarinin zirvesinde klasik müzik iste böyle oluyormus," dedirttiler.

Elektroniksiz, çiplak ses… Dinledik, anladik, begendik…

Geldik dinletinin son bölümüne. Son bölümde önce ilimizin ender Neyzeni Hakan Konyar, kisa bir dinleti, bir sunum yapti saziyla. Ardindan, pamuk gibi, kadife gibi yumusacik sesiyle Seda geldi ortaya. Nedim Nalvantoglu ile Hakan Konyar ona eslik ettiler.

Bu genç, güler yüzlü, gösterissiz, cakasiz, uslu, aklibasinda genç kizimiz, Seda'miz, Türk Sanat Müziginden iki güzel eser sundu bizlere.

Yildiz daglari halk müziginin, sanat müziginin yani sira…

Klasik Bati Müziginin en güzel örneklerini yasadi.

Insanlar, usuldan yavastan sahne aliyorlar.

Hem de yücelerde…

Biline.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol