YILDIZLI YAZ AKSAMLARINDA: / Derbeder geçen/ Günlerin efkarindayiz/ Bosvermisligin iç sikintisi/ Zamansiz kirilmalar../ Gönüller sabirsiz/ Zaman aci biber/ Umutsuz asklar yasanir/ Yaz asklari karaya vurur/ Sevda sarkilarinin/ Nameleri yükselir/ Karanlik gecenin yalnizliginda/ Isiltili caddelerde/ Sel gibi gençler yürür/ Günlerin getirdikleri/ Elemdir derttir/ Bazen umuttur/ Karanlik gecenin yüregi vardir/ Umutsuzlugumuz, isyanlarimiz/ Vahsi dünyayadir../ SELAHATTIN DEMIRACO.
Siirli kitaplari severim.. Her kitabimda siirler vardir.. Bir hüzzam sarki gibiydi yillar, dostlgun yüceliginde yasamak isterim. Bursa yolumuz gül dikenli, lacivert bulutlar arasinda maviler, az sekerli, yildizlar bile aglar bazen, tutku, efkarin demlenir kuytularda, onsekiz yasin ilkbaharindayim, yildizli yaz aksamlarinda, sevginin gücünü özlemisim, gecenin sessiz gülüsü, çocuklar için, uçurum çiçekleri, yagmur kuslari, gönül insani gazeteci yazar Isa Kayacan, okul merdivenlerinden, zalim dünya çilehanemizdir, Ekim...
Bazi makalelleri yazarken siirlerde koyuyorum... Ask üstüne, umut ve umutsuzluk, hasret üzerine, yalnizlik ve sevgi konusunda pekçok sairmiz siirler yazmistir...
Barisin sevginin çigligini, kardeslik üzerine çok sairimiz yüregindeki sesi haykirmistir...
Hava simsicak... Yorgun demokrat yapayalniz kalbim...
Thomâ Campanella Günes Ülkesi (Civitas Solis) Kabalci Yayinevinden çikmis. 195 sayfa. “Campanella (1568-1639) çogu yillari zindanlarda iskence çekerek geçen zolu bir yasam sürer... Campanellayi Günes Ükesini yaratmaya baska deyisle bir baska kent, bir baska ulus, bir baska yasam biçimi ve bir baska kilise arayisina götüren yolun basinda, yine Telesio’nun görüsleri yer alir. Önce Italyanca olarak 1602 yilinda kaleme aldigi Günes Ülkesini daha genis kitlelere ulasmasi amaciyla 1613 yilinda Latince olarak yeniden yazar.” Kitabin sunus yazisini Çigdem Dürüsken yazmis, Ortaköy 2008.
IDEAL DEVLET-GÜNES ÜLKESI BIR ÜTOPYADIR...
Edebiyatçilarin, felsefecilerin umutsuz hülyasidir... Bencilligin karanlik duvarini yikmak imkansiz gibidir.. Dünyada yalanci cenneti hayal edenlerin sonsuz düsleri vardir... Engisizyon mahkemelerinde iskencelerden geçen yüzlerce binlerce aydin bugünkü Avrupa’nin temellerini atmistir... Avrupa’da Feodalite yikilip yerine mesruti ve sonra Cumhuriyetçi yönetimler gelir... Bu degisim, devrim rüzgari 1789 Fransiz Ihtilali ile her yere yayilir... Kilisenin gücü kirilir.... Kralliklar devrilir... Demokrasiyle yönetilen devletler olusturulur... Parlamentolu, anayasasi olan demokratik rejmlerle insanlik özgürce yasamaya çalisir...
Ütpik hayaller gerçek olur...
Günes ülkesi felsefi devlet modelidir.. Nese içinde bilgece bir yasamin hayali bile güzel. Bagnaz kilise yönetimi aydinlari hapishanelerde çürütmüstür...
Insanoglu siirsel bir dünyayi daima özlemistir. Sair, yazar Atilla Ilhan “Sovyetlerde Hürriyet Yoktur” der.
Bilimin, sevginin özgürlügün, oldugu toplumlarda huzur vardir.. Rönesans, reform, aydinlanma devrimini yapan Avrupa dünyayi uzun yönetmistir. Endüstri devrimiyle güçlenmistir. Bizim bilim adamlarimiz var. Sanatçilarimiz var.. Onlari koruyalim. Sahip çikalim. Yildiz yaz aksamlarinda çayimizi yudumlariz...
Ruhumuzun sessiz sarkisinda yasamak isteriz...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol