Kırklareli Kent Konseyi Gençlik Meclisi ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Temsilciliği ortaklaşa "Hibakuşa'lar Olmasın isimli sergi ve söyleşi düzenledi.
Kırklareli Kent Konseyi Gençlik Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu ve TMMOB ZMO Kırklareli İl Temsilciliği ortak etkinliği olarak, Kırklareli Belediyesi ve Nükleersiz.org platformunun destekleri ile düzenlenen "Hibakuşa'lar Olmasın" Sergisi ve Sunumu 30 Eylül 2017 Cumartesi günü, Kırklareli Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Yeşil Gazete
editörü ve Nükleersiz.org Platformu Koordinatörü Pınar Demircan'ın konuşmacı olarak katıldığı programda Kırklareli ve çevre konuları masaya yatırıldı.
Etkinliğe ait sergi 09 Ekim 2017 Pazartesi gününe kadar, Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi fuayesinde açık kalacak.
Yeşil Gazete, Kırklareli’ne konuk oldu
Atatürk Kültür Merkezi’nde 21 Eylül 2017 Cumartesi günü "Hibakuşa'lar Olmasın" adlı anlamlı bir program gerçekleşti.
Program öncesinde müzik dinletisi, fotoğraf sergisinin de olması katımcıların büyük ilgisini çekti. Doğa ve nükleer konulu fotoğraf sergisinin ardından program Yeşil gazete editörü ve Nükleersiz.org Platformu Koordinatörü Pınar Demircan'ın konuşmasıyla devam etti.
“Neden Hibakuşa…”
Konuşmasına teşekkürlerini ifade ederek başlayan Yeşil gazete editörü ve Nükleersiz.org Platformu Koordinatörü Pınar Demircan'ın, “Bu organizasyona önayak olan Göksal Çiğdem Trakuşalar olamasın diye bir yazı yazmıştı. Bu güzel bir atıf ve güzel bir benzetme oldu. Ama Hibakuşa’nın bir anlamı var. Hibaku Japonya’da atom demek yani atomu alan atom patlamasından sonra zor durumlarda olan radyasyon almış olarak yaşamak durumunda bırakılan insanlar Hibakuşalar. Hibakuşalarla evlenilemez onlar işe alınamaz aslına bakılırsa geçicidirler bu dünyada fakat hastalıkları kalıcı hem de durumlarına kadar hatta sonrasına kadar kalıcı çünkü genleri mutasyona uğruyor. Bunun önüne nasıl geçilebilir ülkemizde toplum mühendisliği ve gen mühendisliği yapılması planlanıyor. Hibakuşalar olamasın sergimiz aslında mesajda veriyor biz istemiyoruz böyle yaşamak yaşam savunucuları olarak geleceğimizi elimize almamız gerektiğini söylüyoruz” sözlerini dile getirdi.
“Nereden başlayacağız?”
Nükleer sorunu üzerine çözüm fikirlerini dile getiren Demircan, “Ülkemizdeki nükleer santrallerden ve daha bilmediklerimizden. Mesele Gaziemir’de nükleer çöplük var ama bunlar gündeme gelemiyor. Burada hep birlikte olmak inanılmaz motivasyon sağlıyor bana gerek bugünkü sunum için gerek bundan sonraki direniş göstermemize dair yerel temsilcilerin ev sahipliğinde bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Günümüzde nükleer…”
Günümüzdeki nükleer gelişmeleri ifade eden Yeşil gazete editörü ve Nükleersiz.org Platformu Koordinatörü Pınar Demircan, “Bugün burada bulunmamızın tarihine yönelik bir söylemde bulunmam gerekirse, bir Mayak nükleer felaketi söz konusu oldu. Açıkçası, biz Hibakuşalar Olmasın Sergisi’ni düzenlerken hep bu tarihi nükleer kazaları baz aldık. Çünkü bir Çernabil felaketi var. Bundan Türkiye’de nasiplendi. Fakat bilmediğimiz kazalar da var. Örneğin Mayak nükleer felaketi 1957’de meydana gelmiş. Tam 60 yıl önce meydana gelmiş bir felaket. Bu bağlamda sergimizle de son derece örtüşüyor. Çünkü nüler felaketler sadece nükleer olarak değil uranyumdan tutun da nükleer santrallerin uzantısı olan nükleer silahlanma gibi birçok alanda bizim hayatımıza tezahür ediyor bir şekilde” sözlerini dile getirdi.
“Yer altı sularını
radyasyondan korumalıyız”
Nükleer çalışmalar kapsamında santraller yapılırken derinlik konusuna dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Demircan “Nükleer santral kurulurken daha fazla soğutma suyunu çekebilmesi için, zemin daha derine indiriliyor. Bunu ben Akkuyu’da da gördüm bilirkişi keşfinde. Kazılarak yapılmış, bu da su alma mesafesini kısaltmak için yapılmış ancak bu da yer altı sularına radyasyonun daha kolay karışmasına sebep oluyor. Neticede o 3 patlayan reaktörde tam erime yaşandı. Hem de patlama anında oldu. Hem de iki yıl saklandı bu konu” ifadelerini dile getirdi.
“Her ülkedeki nükleer santral
büyük resmin bir parçası”
Dünya üzerinde nükleer çalışmalarını değerlendiren Demircan,“”Ne şirketler ne hükümetler insanları dikkate almıyor. Geçici veya üstü kapatılır sorunlar olarak görülüyor, kendileri dışında kalanların sorunları. Fukuşima’dan sonra bütün nükleer santraller kapatıldı. Çünkü deprem ve tsunami konusunda yetersizlikleri ortaya çıktı. Her ülkedeki nükleer santral büyük resmin bir parçası” dedi.
“Hibakuşa nedir?”
Hibakuşa’nın ne demek olduğunu ifade eden Demircan, “Hibakuşa; Japonya'da nükleere yani radyasyona maruz kalarak yaşamlarının geri kalan kısmını toplumdan dışlanmış olarak, sorunlu şekilde ve tehdit altında sürdürmek zorunda kalanlara verilen isimdir. Zaten, Hibaku Japonca'da ‘atom patlaması’ anlamına, dolayısı ile Hibakusha da "bunun mağduru (atomu üzerine alan, etkilenen)" anlamına geliyor” şeklinde konuştu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol