TEMA Lüleburgaz gönüllüsü ve tüm Trakya’nin yakindan tanidigi isim Hakan Dedoglu, geçtigimiz günlerde gazetemize bir nezaket ziyareti düzenledi ve çesitli degerlendirmelerde bulundu. Ziyaretinde 1-25 bin ölçekli Trakya Çevre Düzeni Plani hakkinda çok çarpici açiklamalar yapan Dedeoglu; Trakya’nin plan konusunda muhakkak bilinçlenmesi gerektigini kaydetti ve “Dikkat edin ben bu cümleyi su an Trakya’nin egitim seviyesi en yüksek ilinde söylüyorum” dedi.
Insanlarin görmek ve bakmak arasindaki farki kesfetmesinin önemini vurgulayan Dedeoglu; “Planin su anki uygulayicilari isin rol kisminda bile riske girmiyorlar. Bu gözardi edilemeyecek bir konudur” seklinde konustu.
Kirklareli konuya vakif
Plan konusunda Kirklareli, Tekirdag ve Edirne üçgeninde Edirne’nin biraz daha karmasik ve uzlasmasiz bir tavra sahip oldugunun üstüne basan Hakah Dedeoglu, Edirne’nin biraz daha silkelenmesi gerektigini kaydetti. Tekirdag’in da en riskli bölgede oldugunu anlatan Dedeoglu; “Bu risk Çerkezköy ve Çorlu’dan dolayidir” dedi.
Kirklareli’de özellikle Il Genel Meclisi’nde bulunan bazi isimler dolayisiyla konuya iyi vakif olundugu yorumunu yapan Dedoglu; “Ancak daha bilinçli hareket etmek gerekiyor. Planlarla ilgili olarak üzerine görev düsen herkes, konuya hassasiyet göstermelidir. Özellikle halk olarak yerel menfaatler mutlaka korunmali, toprak, su ve dogal varliklar 1. derecede himaye edilmelidir. Yildiz Daglari suyu da çok önemlidir” dedi.
Hakan Dedeoglu gazetemizi ziyaretinden birkaç gün sonra ise 1-25 binlik planlar ilgili bir de basin açiklamasi yayimladi. Iktidarin Trakya ile ilgili planinin bölgeyi emperyalist sermeyanin geçis yolu yapmak oldugunu savunan Hakan Dedeoglu açiklamada su cümlelere yer verdi:
TRAKAB ikna edemeyince baskiya yöneldi
“Trakya’nin verimli arazi ve dogal kaynaklarini yok edecek plandan bölge halkina, zehir solumak, arsenikli su ile yikanmak ve ‘hamallik’ yapmak düsecek. AKP’nin 2006 yilinda çalismalarini baslattigi 1/25.000 ölçekli Trakya Çevre Düzeni Plani, hedeflenen süreyi 9 ay geçmis olmasina karsin bitirilemedi. Trakya Kalkinma Birligi (TRAKAB), muhalif kisi ve kurumlari yüzlerce toplantinin ardindan ‘ikna’ edemeyince, ‘baskiyla yola getirme’ yolunu seçti. TRAKAB’in bilim insanlarini konusturmamaya varan tavri, bölgede ciddi tepkilere neden olurken TMMOB’un Tekirdag subeleri eylem karari aldi.
Yabanci sermayenin yönetiminde Trakya-BKA kurulacak
AKP’nin Trakya Plani’nin 4 temel hedefi var:
Trakya Avrupa Birligi ve ‘dünya’ ile ekonomik yönden, kurulacak ulasim aglariyla da cografi olarak ‘bütünlesecek’. Tekirdag, Istanbul’dan aktarilacak sanayinin yayilma ve genisleme alani olacak. Bu ildeki halen çarpik ve bölgenin dogal kaynaklarini yok eden sanayi kuruluslari iki katina çikartilacak.
Edirne-Kirklareli hatti, Istanbul-Tekirdag sanayisi ile uluslararasi tekeller arasinda ‘ulasim koridoru’ görevi üstlenecek. Karayolu, demiryolu, havayolu ve hatta petrol boru hatlarini da içinde barindiracak koridor için bölgenin dogal kaynaklari feda edilecek. Merkezi kamu otoritesi parçalanarak ‘yerel yönetim-sivil toplum’ sosu ilave edilmis ama özünde uluslarasi sermayenin yönetiminde bir Trakya Bölge Kalkinma Ajansi (Trakya-BKA) kurulacak.
BKA’lar denetimden muaf olacak
Bölge Kalkinma Ajanslari’nin (BKA) hukuki zemini 25.1.2006 tarih ve 5449 sayili yasayla hazirlanmis durumda. Yasanin özünü, kamu yönetiminin ve kalkinmanin ‘yerellestirilmesi’ adi altinda devlet
yönetiminin emperyalizme ve uluslararasi tekellere birakilmasi olusturuyor. BKA’lar, bünyelerine yerlestirilecek olan Yatirim Destek Ofisleri sayesinde tekellerin yatirim problemlerini ‘kisa yoldan’ çözecekler. AB-ABD fonlari, uluslararasi sirketler dahil tüm yabanci kurumlardan ‘yardim’ alabilecek. BKA’lar, Kamu Ihale Yasasi ve Sayistay denetiminden ‘muaf’ olacaklar. Emperyalist tekellere ‘dogrudan hizmet’ sunacak BKA’lar devlet kurumu olmalarina ragmen, birer sirket gibi özel hukuk içerisinde yer alacaklar.
Bazi AKP’li yerel yöneticiler bile rant ugruna plana soguk bakiyor
5449 sayili yasa ekinde BKA kurulacak yerler arasinda ‘TR21’ koduyla Edirne, Kirklareli ve Tekirdag illerini kapsayan Trakya bölgesi de sayiliyor. Peki niçin, yasal temel hazir olmasina ragmen, TRAKAB’in ismi degistirilip BKA’ya dönüstürülmüyor? Bu sorunun cevabi, bölgedeki yerel yönetici ve önderlerin geçen 2 yila ragmen plana ‘inandirilamamis’ olmasiyla ilgili. Öyle ki bazi AKP’li yerel yöneticiler dahi ranti ‘baskalarina’ kaptirmak istemedikleri için Trakya Plani’na soguk bakiyorlar. Öte yandan BKA’lari düzenleyen yasada belediyelerden baska, bölgedeki meslek kuruluslari, kitle örgütleri ve akademik kurumlarin katilimi öngörülüyor. BKA’ya sadece yasal anlamda degil siyasi olarak da ‘kazanilmasi’ gereken taraflar için AKP’nin ilan edilmemis, fakat yaklasik 2 yildir fiilen yürürlükte olan planlari var.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol