Yerel Basin Bayramoglu'nda bir araya geldi

23 Mayis-4 Haziran tarihleri arasinda, Türkiye'nin çesitli illerinden gelen 250 gazetecinin takip ettigi ve Kocaeli'nin Darica ilçesinde ki Basin Ilan Kurumu Bayramoglu Sosyal Tesisleri'nde verilen seminer 4 gün sürdü. Basin Ilan Kurumu'nun seminerine 41 ilden 100 yerel gazeteci davet edildi. Her yil düzenlenmesi kararlastirilan seminere bütün yerel basin çalisanlarinin katilmasi saglanacak.

Seminere ilimizi temsilen katilan Önadim Gazetesi Sorumlu Yazi Isleri Müdürü Ferdi Kurtbayram, organizasyonu degerlendirdi.

BASIN Ilan Kurumu'nun, Bayramoglu'nda bulunan yazlik tesislerinden girerken, 4 yillik meslek hayatimda ilk defa sebebini anlayamadigim bir heyecan ve buruk bir sevinç yasadim. Neden mi? Çünkü uzun zamandir böyle bir seminer düzenlenmemis, dolayisiyla adini bile daha önce hiç duymadigim bu tesislere gelmek hiç kismet olmamisti benim için…

Yerel basin "üvey evlat" muamelesi görüyor diyemem… Ama basarili bir sekilde temsil edildigi konusunda ciddi süphelerim var…

Yerel basinin geçim kaynagi olan resmi ilan yayinlama hakkinin gazetelerin elinden alinmasi ihtimali, bilindigi gibi geçtigimiz aylarda gündeme gelmisti. Sonra sessiz sedasiz bir sekilde üstü örtüldü adeta… Peki bundan sonra ne olacakti? Ben bir anlamda bu sorunun cevabinin seminerden çikacagini düsündüm. Ama tatminkar bir sonuç elde edemedim…

Her seye ragmen oldukça verimli ve dinlendirici bir seminer geçirdik. Hakkini yemeyelim, iyi de agirlandik…

Iste seminerin ilk günü…

Atalay; "Biz bir tane bile yerel gazetenin kapanmasini istemeyiz"

1.Yerel Basin Tecrübe Paylasim Semineri'nin açilis konusmasini Basin Ilan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay gerçeklestirdi. Atalay Türkiye genelinde 2 bin 300 yerel gazetenin bulundugunu kaydederek, katkilari olmamasi durumunda bu gazetelerin kapanma tehlikesi ile karsi kasiya kalabilecegini söyledi.

Atalay, internet medyasinin Yerel medyanin önüne geçecegi gibi bir korku olusmasina da gerek olmadigini belirtti. Genel Müdür Atalay; "Bazi yerel gazeteler neredeyse, ulusal gazeteler ile yarisacak konumda bulunuyor. Elbette ki, Türkiye sadece Ankara ve Istanbul'dan ibaret degil. Yerel gazetemizin sorunlarini yerinde gidip görmeniz gerekiyor, biz de öyle yapiyoruz. Gazete almayi yayginlastiracagiz. Bu bir hayal degil. Ben Türkiye'nin okumayi seven bir toplum olacagina inaniyorum" dedi.

Bayramoglu'nda bulunan Basin Ilan Kurumu Tesisleri'ni bir "basin üssü" haline getirmek istedigini belirten Atalay, yerel gazetelere olan yapici desteklerinin devam edecegini belirterek; "Biz bir tane bile yerel gazetenin kapanmasini istemeyiz" seklinde temennisini sundu.

Öztürk; "Yerel gazeteler kendi enerjisini yaratmali"

Basbakan Recep Tayip Erdogan'in Basin Danismani Kemal Öztürk de seminere katilan isimler arasindaydi. Öztürk sunumunda, yerel basinin ulusal basin ile rekabete girmemesi gerektigini, yerel gazetelerin kendi enerjilerini yaratmalarinin daha önemli oldugunu vurguladi.

Ulusala yerelden gelinmeli Basbakanlik Basin Müsaviri Kemal Öztürk, ulusal basinin gazeteci ihtiyacini yerel basindan karsilamasi gerektigini belirtti. "Yerel basinda çalisanlar neden hedef seçerken bir ulusal basini hedef seçmiyor? Bu linki kurmak gerekiyor" dedi. Internet haberciliginin günümüzde büyük sikinti içerisinde oldugunu ifade eden Kemal Öztürk, "Yayinlanan bir habere tekzip için muhatap bulunamayan internet siteleri var. Ancak öyle siteler de var ki bunun sayisi da 20-30 civarinda, haberini de yapiyor, tekzipini de yayinliyor. Bu sebeple Internet haberciligine bir çeki düzen verilmesi için çalismalar baslatildi" seklinde konustu. Objektif haberciligin elestiren haber anlamina gelmedigini söyleyen Öztürk, "Elestiri ayri bir analiz olarak verilir. Haber tarafsiz sekilde aktarilmalidir" dedi.

"Globallesen dünyada kendi basiniza hiçbir sorunu çözemezsiniz"

Günün en keyifli sunumunu ise Aksam Gazetesi Yazari Hüsnü Mahalli gerçeklestirdi. Dis Politika ve gündemi belirleyen haberlere imza atan Mahalli, birçok ülke gezdigini, zaten gezmeden, olay yerine gitmeden haber yazilamayacagini söyledi.

Mahalli; "Son 30 yilda en az 100 defa, isgal sonrasi ise 6 ayda bir gittigim Irak'i yaziyorum. Maalesef Türkiye'de gazetelerde dis haberler fazla yer almiyor. Dis haberden yoksun bir gazete, toplum, televizyon, ülke, kendi sorunlarini asla çözemez. Globallesen dünyada kendi basiniza hiçbir sorunu çözemezsiniz. Bunlara Kürt sorunu, PKK sorunu da dahil. PKK sorununu Kuzey Irak'tan ya da Iran ve Suriye'deki Kürtlerden, Amerika, Çin, Japon parmagindan nasil ayri çözebilirsiniz ki, mümkün degil" dedi.

Mahalli konusmasinda keyifli anilarina da bol bol yer verdi ve "Bu meslegi tüm zorluklarina ragmen seve sev yapiyorsaniz, sizleri kutluyorum" diyerek sunumunu tamamladi.

Akman'dan "röportaj" taktikleri

Günün son sunumunda önemli bir gerçegin farkina vardim ki; o da röportaj yapmak hakikatten bir sanatmis! Kisiye nasil ve ne zaman soru sorulur, o anki durusunuz, görünüsünüz, soruyu iletme tarziniz ve daha birçok detay…

Zaman Gazetesi Yazari Nuriye Akman, satranç oyununa benzettigi röportajin, bir sonraki hamleleri önceden düsünebilme ve kurgulayabilme becerisi oldugunu söyledi.

25 yillik meslek hayatinda birçok önemli isim ile basarili röportajlara imza atan Akman, bu röportajlarindan örnekler vererek oldukça verimli bir sunum düzenledi.

Ropörtajda sorularin bir psikolog ya da polis gibi sorulabilecegini ve karsidaki kisinin "sinir uçlariyla oynamasini bilmek" gerektigini ifade eden Akman, "Röportaj adeta bir satranç oyunudur, tek bir sorudan, sorulari hazirlayip gitmekten ibaret degildir. Röportaj bir sonraki, hatta daha sonraki hamleleri önceden düsünebilme, kurgulayabilme becerisidir" diye konustu.

Röportajin biraz da senaryo yazmaya benzedigine deginen Akman, gerçegin yeniden kurgulandigini, bu nedenle röportaj dalinda uzmanlasmak isteyenlere senaryo okumalarini tavsiye etti.

Röportajda sorularin kisa olmasi gerektigini vurgulayan Akman, Sözlerinizi uzatirsaniz, karsinizdakinin içinden baska bir cümleye cevap verme ihtimali artar. Bu ihtimalleri sifira indirmek, karsinizdakinin yalnizca sizin istediginiz soruya cevap vermesini saglamak için o soruyu uzatmadan, net bir cümleyle sormaniz gerekir. Türkçeye hakim olmak, nerenin detay oldugunu iyi bilmek önemli. Ayrica sorularinizi tek tek sorun, 'iki tane sorum olacakti' gibi cümleleri asla kullanmayin" seklinde konustu.                                                                                         

                                                                                                           DEVAM EDECEK...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol