Yeni Eğitim ve Öğretim yılı başlıyor

2016-2017 Eğitim ve Öğretim yılının başlamasına az bir süre kala, okul malzemeleri de kırtasiye dükkanlarının vitrinlerini süslemeye başladı. Çanta, defter, kalem, silgi gibi daha birçok gerekli okul malzemeleri, kırtasiye dükkanlarının bir anlamda “umut kapısı” oldu

Bu tür okul araç-gereçlerini en çok okulların açılmasına yakın süre zarfında sattıklarını belirten kırtasiyeciler; pazarda, işportada ve süper marketlerde satışa sunulan kırtasiye malzemelerinin bellerini büktüğünü de vurgulamadan edemiyorlar. Yine sadece çanta ve benzeri ürün satan işletmelerin en yoğun olduğu zamanlarin bu dönemler olduğunu kaydeden işletmeler, onların da sıkıntı çektiklerini hatırlatıyorlar.
Esnaf; “Her yeni eğitim ve öğretim sezonunda bu konularda sıkıntı çekiyoruz. Özellikle okulların açılmasına yaklaşık 1 hafta kala işporta tezgahlari okullarin önünde kuruluyor. Bu tezgahlarin yasal olup olmadığı da tartışılır. Bu konuda Belediyemiz’den sağ duyu ve denetim bekliyoruz. Bu tezgahlarda satılan ürünler ucuz olabilir, ancak kaliteli olup olmadigi tartışılır” dediler.
Esnafın tek derdi sadece okul sezonunda açılan tezgahlar değil elbette. Süper marketlerden yana da şikayetlerini gazetemize aktaran kırtasiye esnafı Sema Başoğlu Gözen; “Ciddi anlamda sıkıntımız var.seyyar tezgahlarda satılan ürünlerin lisanlı olmaması çocuk sağlığına çok zararlı hem bizim gibi lisanslı ve faturalı satış yapan küçük esnafı fazlasıyla darbeliyor. Satışlarımız bayramdan sonra başlıyor. Çünkü insanlar ilk önce marketlerden, pazarlardan, sağdan soldan böyle ucuz malları alıyorlar, daha sonra bakıyorlar ki bazı ürünleri bulamıyorlar. Market ve Pazar ürünlerinin bazıları çok kalitesiz çıkıyor.
1 hafta 10 gün içerisinde tekrar bize dönüyorlar. Bayramdan sonra okulların açıldığı ilk hafta biraz hareketlenme oluyor. Vatandaşlar kandırılıyor.
Herkesin bütçesi de belli, insanlar ucuza kaçıyorlar ilk etapta ama daha sonra da kalitesizleri anlıyorlar. Bunun dışında çeşitli, belirli başlı gruplar var onların nasıl geldiği hiç belli değil.
Onun dışında söyleyeceğim hayırlı bir sezon olsun. Herkese bol bereketli olsun.
Herkes rızkını kazansın istiyoruz ama her yıl hakikaten ciromuz düşüyor. Müşteri kalitemiz düşüyor. Marketlerin şehrin içine girmesi bizi mahvetti.
Market kavramı bana göre yanlış. Marketlerin şehrin içinde bulunmaması gerekir. İçindeki konsepti de yanlış bana göre. Bu kadar çeşidi tek bir dükkana toplamak bütün esnafa zarar. Zaten biz sadece kırtasiyecilikten ekmek yiyoruz.
Ama kırtasiyenin her çeşidi orada oluyor. Onun dışında bakıyorsun elektrik lambasından saç boyasına kadar, diş fırçasından halıya perdeye kadar büyük marketlerde mevcut. Bu işi bireysel olarak yapıp da vergisini algısını ödeyen, yanında eleman çalıştıran, çalıştırmaya çalışan insanların durumu çok kötü oluyor.
Bazıları 1000 m2’lik alanda bütün küçük esnafın sattığı ürünleri getirdiği vakitte biz zaten içeri göçmüş oluyoruz. En azından marketlerin çalışma saatlerine sınırlama getirilmesi gerekiyor. Mesela sabah 10, akşam 6 ve Cumartesi, Pazar bir gün mutlaka kapalı olmalı. Küçük esnafın barınabilmesi için bunu yapmak gerekiyor. 1 milyoncusu ayrı , marketi ayrı, Pazar tezgahları ayrı ve bunlar olduğu sürece biz buradan ekmek yiyemeyeceğiz. :Her sene ciromuz düşüyor. Müşteri kalitemizde eksiklik oluyor.
Neşemiz, huzurumuz kaçtı. Hep bir korku bir tedirginlik. Bugün iş olacak mı, olmayacak mı?, borcu ödeyebilecek miyiz? Hep 3-4 ay geriden gidiyoruz” dedi.
Kiloyla satılan defterlerden uygun fiyatlarla satılan çantalara, her türlü kırtasiye malzemesinden okul üniformasına kadar pekçok sektörü içerisinde barındıran okul malzemeleri, su zamanlarda kırtasiye esnafı için bir “umut kapısı” niteliginde olsa da, sadece onlar bu “umut kapısı”nin peşinde değiller.
Esnaf; “Bizler kırtasiyeci esnafı olarak vatandaşlara hak veriyoruz. Kendilerini bütçelerine göre hazırlamak, okul araç gereçlerini en uygun fiyatlardan satın almak istiyorlar.
Ancak vatandaşlarımıza kırtasiyeci esnafının sattığı kaliteli ürünleri de göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyoruz.
Üstelik bütün esnaf arkadaşımız bu ürünleri çok uygun fiyatlardan satıyorlar. Unutmasinlar ki, bir ürünü “bir” kere almak var, ayni ürünün bozulmasi veya kırılması sonucunda “bir kaç defa” satın almak var” diyerek vatandaslara öneride bulunuyorlar.