Yatırımcıların yeni cazibe merkezi; Kırklareli

Bursa'daki dünya markası İnoksan kurucusu ve sahiplerinden Vehbi Varlık ve oğlu Emre Varlık gazetemize bir ziyaret gerçekleştirdi. Her geçen süreçte daha da gelişen Kırklareli'nin geleceğini olumlu gören Vehbi Varlık, şehrimiz için bir yatırım projesine "5 yıl sonra neden olmasın" diyerek, Kırklareli'nin yatırımcılar için yeni bir cazibe merkezi olduğunu kanıtladı.

1980 yılında kurulan ve günümüze kadar adeta bir dünya markası haline gelen önce Bursa'nın, daha sonra da Türkiye'nin göz bebeği İnoksan, 34 yıldır endüstriyel mutfak sektörünün tartışmasız üst sıralarında yer alıyor. İnoksan kurucusu ve sahiplerinden Vehbi Varlık ve oğlu Emre Varlık gazetemize bir ziyaret gerçekleştirdi. Uzun vadede Kırklareli'ne yatırımın sinyallerini veren Varlık ailesi, İlimizin geleceği için de umutlu konuştu.
İnoksan'ı tanıtarak açıklamalarına başlayan Vehbi Varlık ilk olarak şunları kaydetti;

"İnoksan Endüstriyel mutfak sektörünün oluşmasında da öncü bir marka. Oteller, restoranlar, okullar, hastaneler, kafeler, barlar, toplu beslenme yalpan kuruluşlarda a dan z ye mutfak kuran bir kuruluş. İnsanların toplu beslenmesinde altyapı oluşturan bir firmayız. 1980 yılında kurulduk. Türkiye'de atölye olarak başlayan bu mutfak sanayinin yeniliklerimizle, yarattığımız ürünlerle, ilk ihracatlarımızla dünyaya açılan ilk Türk firması olduk. Rakip değil meslektaş anlayışı ile birlikte Türk mutfak sanayini geliştirmek ve bunu dünyaya satmak anlayışı ile bunu bütün üyelerimize yaydık ve gerçekten çok kısa sürece yüzyıllar önce başlamış ülkeleri yakaladık. Mutfak sanayinde İtalya ve İspanya'dan sonra üçüncü ülkeyiz. Mutfak sanayi olarak 120 ülkeye ihracat yapıyoruz. Tereciye tere sattık. Dünyada İnoksan ve Türk mutfak sektörü olarak varız dedik. Bunu hep giderek artırmak 200 ülkeye ihracat yapmak istiyoruz. Dünyanın heryerinde İnoksan ürünleri olsun istiyoruz. İthalatı azaltmak, ihracatı artırmak, ülkenin hedeflerine katkı sunmak anlamında 500 milyar dolar ihracat hedefinde bizim de payımız olsun diye uğraşıyoruz.
Mesleğini iyi yapan, işçisi, bekçisi, ustası, müdürü ile bir ekip yarattık. İyileri bir arada tutup onların gelişmesini, faydalı güzel şeyler yapmalarını istiyoruz. Dünya ile rekabet çok zor. Türk mutfak sektörü çok zor şartlarda başladı ama 34 yılda aynı teknolojiyi kullanan, dünyada aynı pazarda rekabet edebilen bir mutfak sektörü var. Bursa'da 1980'de küçük bir yerde başladık. Suya bir taş attık dalga dalga Anadolu'ya, Türkiye'ye dünyaya yayıldık. Hiç kolay değil ama buna rağmen liderliğimizi sürdürüyoruz. Daha çok insana iş, aş daha çok vergi bunları yaratmaya gayret ediyoruz. Bursa'da kurulduk ama global bir pazardayız. Gelişmelerin gerisinde kalmamak için AR-GE'si ile insanı ile hep zinde kalmaya çalışıyoruz. Daha iyi eğitilmiş, lisan bilen, teknolojiyi kullanan insanlar da katıldıkça sanıyorum mücadelemiz daha hızlı olacak dünya ile."
"Kendi payımıza düşeni yapmaya çalışıyoruz"
Varlık açıklamalarına şöyle devam etti; "Üretimimizin yüzde 30-35'ini ihraç ediyoruz. Birinci hedefimiz yüzde 50'ye ulaşmak. İkinci aşamada bunu daha da artırarak markamızın imajını perçinlemek. Bursa'dan yola çıktık. Bir dünya markası haline gelmek kolay bir iş değil. Hayalimizin peşinde koşuyoruz. Turquality Projesi kapsamında bizde marka desteği aldık. Bir anlamda dünya markaları yaratmak için devletimizin oluşturduğu politikada bizde milli takıma seçilmiş 80 firmadan biriyiz. Hükümetin arzusu bunların içinde en az 10'unun dünya markası olması. Muhtemelen 2023'te bu başarılacaktır. Hem marka çıkarmak hem de 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için herkes ucundan tutuyor. Biz kendi payımıza düşeni yapmaya çalışıyoruz. 65 ülkeye ihracatımız var, bunu daha da artırmak istiyoruz. Bununla ilgili AR-GE'mize daha çok önem veriyoruz. Yeni ürünler, yenilikler yaratarak daha çok satılır, rekabet edebilir ürünler yaratmaya çalışıyoruz. Biz bunları düşünürken onlarda düşünüyor. Kim daha hızlı ise o öne geçecek. Her sektör zor ama bizim işimiz gerçekten zor bir iş."
"Duran toprağı ne yapacaksınız onu işleyecek insan lazım"
Kırklareli ile ilgili yatırım planları konusunda da açıklama yapan Varlık şöyle devam etti; "Planlanmış bir yatırım yok. Geçmişte Romanya da bir yatırım düşüncemiz vardı. O yıllarda Romanya'da pazarımız büyüyordu. Biz yerel bir yatırımcı olduğunda hareket ediyoruz. Kendi başımıza o kadar atak değiliz. O zamanki yerel ortağımızla beceremedik. Trakya bölgesi hiç gündemimizde olmadı ama Balkan pazarına yakın olması, gelişen bir bölgesi olması nedeniyle pekala olması gereken bir şey aslında. Her şey Bursa'da olmuyor. Uygun pazarlarda üretimlerimiz olacak muhakkak ama kısa zamanda bu mümkün görünmüyor. Ancak 5 yıl sonra düşüncelerimiz olabilir. Geçmişte gençlik heyecanı ile yaptığımız bazı yatırımlarda sıkıntılar yaşadık tabiri caiz ise yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Balkan kökenli olduğumuz için o pazara bir sempatimiz var ama dediğim gibi bir 5 yıldan önce mümkün görünmüyor.
Gelişme konusunda şehrin anlayışı önemli. Bir üniversite nasıl şehri değiştiriyorsa sanayi de öyle değiştiriyor. Bir zenginlik getiriyor, istihdam getiriyor. Bunları göz ardı etmemek lazım. Birçok şehirde sanayi istemiyoruz denir ama biraz arkacı olmak lazım.
Şehirlerin ileri gelenleri bunları organize ederler. Bursa'da 21 tane sanayi bölgesi var. Organize Sanayi Bölgesi 6 tane. Dolayısıyla gelişen şehirlere bir bakmak lazım. Sanayisiz gelişmek mümkün değil. Üretmeyen şehirde, ülkede gelişemez.
Şehrin ileri gelenlerinin sanayiyi çok önemsemesi gerekiyor. Başka ülkelerde bize bedava arsa veriyorlar yeter ki gel kur diyorlar. Her gittiğimiz ülkede bu oldu. Kırklareli'de böyle düşünmeli. Sanayinin yaratacağı istihdam düşünülmeli. Hayata katacağı katkılar düşünülmeli. Duran toprağı ne yapacaksınız onu işleyecek insan lazım. Tabi bu şehrin geleceği düşünülerek çevreye zarar vermeden planlayarak yapmak. Bizde kötü olan Türkiye'nin eksikliği şehir planlamacılığının azalması. Kendi kendine büyüyor. Bir planlama olmalı. Siyasiler ikide bir o planlara dokunmamalı. İktidara kim gelirse gelsin o plan değişmemeli. Herkes kendine göre yeniden şekil vermemeli. Ben Kırklareli'ne ilk kez geliyorum. Nezih ve sakin bir yer. Burada güzel bir gelecek var gibi görünüyor."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol