"Yargının esas amacı adaleti sağlamaktır"

Hafta sonu AK Parti İl Başkanlığının Pınarhisar'da yapılan İl Danışma Meclisi'ne Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte katılan AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, Bakan Müzzenioğlu'nu Kırklareli'den uğurladıktan sonra Önadım Medya Grubu tesislerini ziyaret ederek, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte katıldığı İl Danışma Meclisi'nin ardından birlikte Poyralı, İslambey, Yenice ve Demirköy'ü ziyaret etti. Bakan Müezzinoğlu'nun Kırklareli programını tamamlamasının ardından Kırklareli Merkez'de Önadım Medya Grubu tesislerini ziyaret eden Milletvekili Av. Şenol Gürşan, HSYK seçimleri ve Kobani ile Türkiye'ye yansımaları hakkında açıklamalarda bulundu. HSYK seçimleri devam ederken açıklamalarda bulunan Gürşan, 2014 yılının bir seçim dönemi olduğunu belirterek yerel seçimlerin ardından Türk halkının ilk kez Cumhurbaşkanını kendi verdiği oylarla seçtiğini anımsattı.
12 Ekim 2014 Pazar günü itibariyle Türkiye'de önemli bir seçimin daha gerçekleştiği kaydeden Gürşan, geçmişten bu güne Türkiye'de bir yargı sorunu bulunduğunu belirterek, "Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu önemli bir kurum. Hakimler ve Savcılarımız ile ilgili her türlü atama-soruşturma gibi önemli işleri yapan bir kurum. Geçmişten bugüne değerlendirdiğimizde Türkiye'de bir yargı sorunu var. Türkiye'de bir adalet sorunu var. Vatandaşla konuştuğunuz zaman gerçekten bu anlamda adalete bir güvenlerinin olmadığını görüyoruz. Çünkü birileri sürekli yargıyı, ele geçirme ve onun üzerinden bir vesayet oluşturma şeklindeki bir kurum olarak görüyorlar.

Bu yanlıştır. Yargı herkese lazımdır, yargı adalet dağıtmak için vardır. Hakimler ve Savcılarımız da mevcut yasaları uygulayan ve vicdanlarına göre adaleti gerçekleştirecek insanlardır" dedi.
Bende yargı mağduruyum
Geçmişte pek çok kişinin yargı mağduru olduğunu, bu anlamda kendisinin de 28 Şubat sürecinde İl Başkanlığı yaptığı için yargılandığını ve hapis yattığını belirten Gürşan, "Ben de yargı mağduruyum. 28 Şubat'ta İl Başkanlığı yaptım için ben de yargılandım ve suçsuz yere hapis yattım. Geçmişte bu memlekette başbakanlar asıldı, bakanlar asıldı. Geçmişte birçok siyasi yargılandı ve cezaevlerinde yattılar. Neden? Çünkü yargı bu ülkede bir vesayet ortamı gibi hareket etti. Yargı belli bir ideolojinin güdümünde hareket etti ve kendi karşısındaki herkesi de yok etmek üzere kullanıldı. Böyle bir yargı anlayışı olmaz. Biz vicdanı hür ve mevcut yasalara göre karar veren bir adaleti gerçekleştirecek yargı anlayışı istiyoruz. Dolayısıyla bugün (dün) yapılan HSYK seçimleri önemlidir. Çünkü Türkiye'de özellikle son birkaç yılda pek çok büyük davalar yaşandı. Ergenekon, Balyoz davaları gibi. Bunların bir kısmı hakikatten bu işlere bulaşmış insanlarken, diğer yandan ülkede bir cadı avı başladı. Belli bir siyasi anlayışı kullanarak, birçok insan içeri atıldı, yargılandı. Yargının esas işlevi, amacı bu değildir. Yargının esas amacı adaleti sağlamaktır. Bilindiği gibi Gezi Olayları'nda emellerine kavuşamayanlar, yargıdaki paralel yapı çerçevesinde 17 ve 25 Aralık ile AK Parti Hükümetine bir darbe yapmak istedi. Başta şimdiki Cumhurbaşkanımız olmak üzere, aile fertleri ve bir takım bakanlarımız üzerine yine bir takım komplolar kurdular. Bunu yargı eliyle yaptılar. Fakat Allah'a şükürler olsun ki amaçlarına ulaşamadılar. Yargı ne paralel anlayışı ne de bir başka anlayışı değil, yargı Türk milleti adına karar veren, adaleti gerçekleştirmeye çalışan mevcut yasalara ve vicdana göre hür hakim ve savcılarımızdan oluşmalıdır. İnşallah bu anlamda Yargıda Birlik Platformu içerisinde milliyetçi, sosyal demokrat, muhafazakar kimlikleri barındıran, hükümetimizden bağımsız bir platformdur. Onlar da seçime girdiler. Seçim sonuçlarının ülkemiz için yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.
"IŞİD kimin kim olduğunu gösterdi"
Suriye ve Irak'ta etkili olan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Kobaniye saldırması sonrasında yaşanan gelişmelere değinen Gürşan, Kobani'yi bahane ederek Türkiye'de yapılan eylemlerin aslında Kobani ile yakından uzaktan ilgisinin olmadığını söyledi. Batının yeni bir oyun ile güç kazanan Türkiye'yi Kobani de yeniden bir çukura çekmeye çalıştığını, Türkiye'nin dışında olduğu kadar içinde de bu oyuna gelenlerin olduğunu belirten Gürşan, batının IŞİD ile bir taşla birkaç kuş vurma peşinde olduğunu söyledi.
Gürşan, "Suriye'de olanlar, Irak'ta olanlar. En son IŞİD'in Kobaniye saldırması ile 150-180 bin Kürt Türkiye ye sığındı. Suriye'den 2 milyon insan Türkiye'ye sığındı. İnsanlık ise burada. Ama birileri bir IŞİD belası ortaya atıyor ve bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyor. Birincisi Müslümanları barbar, İslam dinini vahşi bir din gibi göstermeye çalışıyorlar, ikincisi Türkiye'nin büyümesinin önüne geçmek, güçlenmesini önlemek başını belaya sokmak istiyorlar. Üçüncüsü ise Türkiye'de gelmiş geçmiş en başarılı hükümeti 14 yıldan bu yana büyük başarılar elde etmiş, büyük hizmetler yapmış bir hükümeti devirmeye çalışıyorlar. Bütün bu IŞİD olayları bunlarla ilgilidir.
Biz Bayram Tatiline girmeden önce Meclisten bir teskere geçirdik. Vatandaş iyi anlasın diye söylüyorum; teskerenin amacı Türkiye'nin gerektiğinde eğer ihtiyaç olursa gerek Suriye'de gerekse Irak'ta askeri operasyon yapabilmesi. Kim bu teskereye karşı çıktı; Bir tarafta HDP, diğer tarafta CHP. İkisi karşı çıktılar. Karşı çıkanlar IŞİD'in Kobaniye saldırması ile birlikte bu sefer ne dediler? Niye Kobaniye girmiyorsunuz, Türk askeri müdahale etmiyor? Şimdi siz hem teskereye karşı çıkıyorsunuz hem niye müdahale etmiyorsunuz diyorsunuz. Zaten yapılmak istenen bu; Türkiye'yi o çukurun içine çekmek. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye artık figüran bir ülke değil. Türkiye aktör bir ülke. Masada kendisi var.
IŞİD daha önce Türkmenlere de saldırdı, Arap Şiilere de saldırdı Sünnilere de saldırdı Esed Hama'yı katletti, Humus'u katletti hiçbirinin sesi çıkmadı. Şimdi kalkıp Kobani gidiyor diye başta Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu olmak üzere İzmir'de İstanbul'da araçlara, dükkanlara saldırdılar, kamu mallarını yağmaladılar. Bunların hepsi tamamen vatan haini, kötü niyetli ve amaçları da oradaki Kürtler falan değil. Burada tezgah başka. Bu tezgah 2003 den beri devam eden bir tezgah. 2003'de balyozdu, Ayışığı idi Sarıkız'dı darbelerle denemeye çalıştılar olmadı, 2007 de parti kapatma davası açtılar olmadı. 2013'te Gezi Parkı olayları çıktı o da olmadı. Şimdi Kürtleri kışkırtarak yapmaya çalışıyorlar ama Allah'a şükürler olsun Kürt halkının büyük çoğunluğu sağduyulu onlarda neyin ne olduğunu gördüler. Birde bu IŞİD turnusol kağıdı gibi kimin ne düşündüğünü ne olduğunu ortaya çıkardı" diye konuştu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol