Yakup Küçük; "Yorgancilik Sanattir"

Geleneksel Türk Yorgancilik Sanati, bir bakima, günümüzün teknik olanaklariyla, kisa sürede çok sayida üretilen ve daha ucuza mal olan fabrikasyon yorganlar karsisinda yavas yavas kullanim alanlarini terk etmektedir. Bir zamanlar, kentlerin en büyük caddelerinde, "Altin Igne", Diken Igne" gibi tabelalari olan yorganci dükkânlari vardi. Yorganci ustalari bu dükkânlarin vitrinlerini, el emegi, göz nuru eserleri, rengarenk motifli yorganlariyla süslerlerdi. Bu dükkânlar, önce kentlerin ara sokaklarina çekildiler. Günümüzde ise birkaç istisna disinda, neredeyse tamamen ortadan silindiler. Yorganci ustalarinin sayisi da her geçen gün azalmaktadir. Bu ustalardan bir tanesi de ilimizde Zincirlikuyu Caddesinde Altin Igne yorgancisi Yakup Küçük.
Yakup Küçük ile yorgancilik sanati ve yorgancilik meslegi üzerine röportaj yapma imkâni bulduk. Yakup usta konu üzerine bize sunlari söyledi: "Aslen Trabzonluyum ancak 30 seneden beri Kirklareli'ndeyim. Kisacasi burali olduk. Bu meslegin içerisinde ise 35-40 sene kadar oldu diye düsünüyorum. Çünkü küçük yaslarda Trabzon'da basladim bu ise. Kirklareli'nde bu isi yürütmeye çalisiyoruz. Meslegimiz ölmeye basladi desem yalan söylememis olurum. Düsünün Kirklareli'nde bu meslegi yapan sadece iki kisi var. Bir tane kalfa var sadece. Arkadan gelen yetisen kimse yok. Bizlerde bu isi biraktigimizda kimse yapacak gibi gözükmüyor. Aslinda bu is dali ciddi bir gelir kapisi. Bu isin yövmiyesi bile diger mesleklere göre iki misli günlügü 60-70 TL civarinda. Sabahleyin erken saatlerde basliyorsun saat 4-5 gibi isimiz bitiyor. Isimizde en önemli seylerin basinda dikkat gerekiyor. Çünkü bu is sanat isidir. Nasil bir ressam resim çizerken konsantre oluyorsa bizim isimizin de bundan kalir bir yani yok. En eski meslek dallarindan bir tanesi aslinda yorgancilik. Saraylarda kösklerde yorgancilar ve hali dokuyanlar padisaha en yakin olan insanlarin basinda geliyormus. Önceleri benim ustalarim cetvelle çalisirlardi düsünün bir hesaplamayi ve hassasiyeti. Ama hafta bir ya da iki yorgan dikerlerdi. Åzimdi isin kurnazligi ve teknoloji çikti piyasaya istersen haftada 50-100 tane bile yorgan yaparsin. Yeter ki paradan haber ver. Önceleri yorganlar yastiklar sadece pamuk üzerine yapilirdi simdi elyaf kullaniliyor pamuk elyaftan hem daha saglikli hem daha hassas islem gerektiriyor. Isimizin zorlu olan kisimlarindan bir tanesi de tekstil fabrikalari pamuklari yüksek miktarda aliyor olmasi. Böyle olunca bizim alim gücümüz düsüyor. Çogu kiside büyük fabrikalari tercih ediyor biz örnegin 100 kg aliyorsak büyük sirketler 5000 kg aliyor. Bu yüzdende pamugu satan kisiler onlara ilk tercihi sunuyorlar. Önceleri satislarimiz daha fazla idi çogu evde soba vardi. Åzimdi dogalgaz ve kaloriferli evler çogaldi böyle olunca insanlar degil yorgan evde pike örtüyorlar. Müsterilerimizin çogunlugu köylerde oturanlar. Birde önceleri benim ustam yorgani bitirdiginde ütüler öyle teslim ederdi simdi ne ütüsü posetin içerisine koyup gönderiyorlar. Ancak ben ustamdan gördügüm seyleri aynen uygulamaya devam ediyorum" dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol